Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/513 E. 2019/270 K. 26.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/114 Esas
KARAR NO : 2019/247

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 08/01/2019
KARAR TARİHİ : 13/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tasfiye edilen şirket —————— Şirketi hakkında tapu iptal tescil ve alacak davasına ilişkin olarak İstanbul Anadolu ————. Asliye Hukuk Mahkemesi—–Esas sayısı ile 06.03.2007 tarihinde dava açtığını, açılan bu davada yargılama devam ederken davalı şirket vekili tarafından dava konusu şirketin tasfiye edildiği ve mahkemece şirketin ihyası için dava açmak üzere tarafına yetki verildiğini, —– Müdürlüğünün kayıtlarının incelendiğinde dava konusu şirketin 14.02.2014 tarihinde tasfiyesinin sona erdiği ve açıklanan sebeplerle müvekkiline ait gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan zararlarının tazmini imkansız hale geleceğini, şirketin ihyasına karar verilmesini; talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; Davalının TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü uyarınca işlem yaptığını, tasfiye sürecindeki yetki ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu, dava açılmasına sebep olmadığından yasal hasım konumunda bulunan müvekkilinin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun geçici 7. maddesi gereğince —————Memurluğu’nca gayri faal olması sebebiyle re’sen terkin edilen şirketin faal olduğunun tespiti ile ihyası istemidir.
—-Sicil Müdürlüğünün ———-günlü cevabi yazısıyla ihyası talep edilen şirketin 6102 Sayılı TTK’nun geçici 7. maddesi gereğince re’sen terkin kapsamına alındığına veya sicil kaydının bu kapsamda terkin edildiğine dair bir sicil bilgisinin bulunmadığını, şirketin tasfiyesine 27/12/2011 tarihinde karar verilmiş olduğunu, işbu hususun 30/12/2011 tarihinde tescil edilmiş olduğunu, şirketinin tasfiyesinin sona erdiğine 12/02/2014 tarihinde karar verilmiş olup işbu hususun 14/02/2014 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edilmiş olduğunu, tasfiye memurunun … olduğu bildirmiştir.
İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/01/2019 günlü cevabı yazısıyla —– sayılı dava dosyası üzerinden sicilden re’sen terkinine karar verilen şirket hakkında açılan tapu iptali ve tescili ile alacak davası olduğu, davanın derdest olduğu, taraf teşkili sağlanması açısından davacı tarafa şirketin ihyası davası açmak üzere yetki ve süre verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılamaya göre, her ne kadar dava konusu şirket kendisi tarafından tasfiye sürecine girip tasfiyeyi sonuçlandırmış ve sicilden terkin edilmiş ise de dava konusu terkin edilen şirket hakkında halen devam eden dava bulunduğu, dolayısıyla faal olduğu, derdest olan davanın sonucuna göre şirket borcu ortaya çıkabileceği, tasfiyenin şirketin tüm borç ve alacakları tasfiye olunmaksızın tamamlanamayacağı, ticaret sicilinden terkin olunamayacağı sonucuna varıldığından ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547/2. maddesi gereğince “Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmü dikkate alındığında davanın kabulüne, dava konusu şirketin ihyasına, son tasfiye memuru olan davalı …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, ihyası talep edilen şirket hakkında devam eden dava olması sebebiyle, dava konusu şirketin tasfiyesinin tamamlanmamış olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, dava konusu şirketin ihyasına, son tasfiye memuru olan davalı …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, davalı … Sicil Müdürlüğü yasal hasım olması sebebiyle işbu davalı yönünden davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE, —- Müdürlüğünün ———– sicil nosuna kayıtlı bulunup 14/02/2014 tarihinde sicilden terkin edilen ———– 6102 Sayılı TTK 547. maddesi gereğince İstanbul Anadolu ————– Asliye Hukuk Mahkemesinin —— esas sayılı dava dosyası ile sınırlı olmak üzere, terkin edilen şirket hakkında yürütülen davanın sonuçlanması ve infazı bakımından sicilden terkinine ilişkin kararın kaldırılmak suretiyle İHYASINA, ————————–Müdürlüğüne yeniden TESCİLİNE, —- olarak en son tasfiye memuru olan ——————— TC nolu …’ın atanmasına,
2- Kararın ticaret sicil gazetesinde ilan edilmesine,
3- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4- Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 44.40 TL peşin harç, 7,50 TL posta gideri ve 46,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 142,80 TL yargılama giderinin davalı …’dan tahsiliyle davacıya verilmesine, davalı … Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan işbu davalı için yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan —– göre 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’dan tahsiliyle davacıya verilmesine, davalı … Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan işbu davalı yönünden davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.