Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/512 E. 2021/487 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/512 Esas
KARAR NO : 2021/487

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 17/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle—– davacı —- % 6,2 oranında malul kaldığını, davacının maluliyeti sebebiyle ikame edilen iş mahkemesi—– maddi tazminat ve 10.000,00 TL. manevi tazminat olmak üzere toplam 27.785,69 TL. üzerinden hüküm kurulduğunu, ilamın—– cebri icraya konu edindiğini, davacının zararının karşılanmadığını belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı —– vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen ——– arasında geçerli olmak üzere —— ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı —– olduğunu, müvekkili —- zararlardan ——–sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, işverenin kusur ve sorumluluğunun da —- müzekkere yazılarak, kaza nedeniyle bağlanmış olan bir aylık bulunup bulunmadığının sorulmasına, tazminat miktarının —– tarafından hesaplanmasına,—— celp edilerek dosyada alacaklıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının belirlenmesine, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
RAPOR :Bilikişinin raporunda özetle; “Davacı yan dava dilekçesinde——— davalı —– manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de, söz konusu poliçe maddi tazminatı kapsamakta olup, manevi tazminatı kapsamamaktadır. Bu nedenle davalı—-davacının manevi tazminatına yönelik talebinden sorumlu değildir. Sayın Mahkemece ——- Esas sayılı icra takibinde, icra takibinden sonra 02.04.2018 tarihli feragat talebi üzerine, icra dosyasına konu alacağa ilişkin olarak feragat ettiği tespit edilen —–müzekkere yazılarak, 10.04.2015 tarihinde % 6,2 oranında malul kalan kazalı —— maluliyet sebebiyle maddi tazminatına ilişkin olarak feragat karşılığında ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ödemeye ilişkin bilgi ve belgelerin dosyaya celbinin sağlanarak (davacıya maddi tazminata ilişkin yapılan ödemenin, davacı bakımından hesaplanan maddi tazminat miktarından düşülmek suretiyle) sonuca gidilmesi gerektiği,————– içerisine alınmasının sağlanması gerektiği, davaya konu olay sebebiyle kazalı—– tarafından maddi tazminata ilişkin olarak ödeme yapılmadığının tespit edilmesi durumunda, —–, davalı —– talep edebileceği maddi zararlarının: toplam: 11.597,28 TL olduğu” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava yaralanmalı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir
—— tarihli bilirkişi raporuna göre davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü ——-%100 oranında kusurlu olduğu, vefat eden—– kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
—— esas dosyasında mevcut belglere ve —– yazılarına istinaden davacının —— tarihleri arasında 19 günlük dönemde toplam 925,66 TL geçici işgöremezlik ödemesi yapıldığı davacının sürekli iş göremezlik derecesinin %6,2 olduğu anlaşılmıştır.
—– sayılı raporuna göre davaya konu —– meydana gelmesinde davalı —- plaka sayılı araç sürücüsü —–%100 oranında kusurlu olduğu, vefat eden davacı—— olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce hesap durumuna ilişkin olarak —- rapor alınmıştır.
Dava trafik kazasına bağlı geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere maddi ve manevi tazminat davasıdır.
——Karar sayılı ilamında; “1) Davacının davasının kısmen kabulü ile;
a) —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı verilmesine,
b) 10.000,00 TL Manevi Tazminatın kaza tarihi olan 10/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı verilmesine, “dair karar verildiği, mezkur kararın istinaf edildiği ancak davacı asilin —- sunduğu, davalılar—– yönünden davasından feragat ettiğini, davalı —– yönünden ise feragat emtediğini belirttiği, mahkemece usulen kimlik tespitinin yapılmış olduğu, feragat sonrası dosyayı ele alan—– esas ve ——- karar sayılı ilamında;—–Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Davacı tarafından davalıla—– aleyhine açılan davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,” şeklinde hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. İş mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin dosyaları üzerinden yapılan inceleme neticesinde davanın davalı —– dışındaki davalılar yönünden feragat nedeniyle reddine karar verildiği görülmüştür.
Davacı bu defa davalı —— kullandığı araçın ——-davayı açtığı ve mezkur iş mahkemesinin hükmetmiş olduğu 17.785,69 TL Maddi Tazminatı ve 10.000,00 TL Manevi Tazminatı talep ettiği anlaşılmıştır.
Dava devam ederken davacının 19/09/2020 tarihinde vefat ettiği, dosyaya kazandırılan nüfus kayıt örneğinden anlaşılmıştır. Davacının vefatından sonra davacı vekiline veraset ilamını sunması için süre tanınmış, davacı vekili süresi içerisinde veraset ilamını dosyaya kazandırmış, veraset ilamındaki mirasçılara duruşma gün ve saati bildirilmiş, vefat eden davacı vekilinin mirasçıların vekaletini aldığı ——– tarihli—— vekaletnamesinin bir suretini mahkememize sunduğu, söz konusu vekaletname incelendiğinde vefat eden davacının tüm —— olarak tayin ettiği anlaşılmış, bu haliyle davacı mirasçıların tamamı davayı takip etme iradelerini ortaya koydukları görülmüştür.
Vefat eden davacı —–tarihli ve ——– mirasçı olarak tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava dosyasında —— olay tarihini kapsayan—–olay tarihi itibariyle sakatlık halinde teminat limit miktarının 290.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Dosyanın kül incelenmesinde davanın yaralanmalı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olduğu, davacının maluliyeti belirlenerek aktuerya hesabı yapıldığı, vefat eden davacı — mirasçılarının ayrı ayrı miras payları oranında maddi tazminatın taksiminin yapıldığı görülmüştür. Yapılan taksimata göre vefat eden davacı— tarihinden vefat ettiği 19/09/2020 tarihine kadar geçen zaman zarfındaki maddi zararlarına karşılık —–hesaplandığı, dosyaya kazandırılan aktüreya hesap bilirkişi raporunun denetime elverişli somut olaya uygun kaza ile ölüm tarihleri arasını alarak yapılan hesaplamanın doğru olduğu değerlendirmeleri ile hazırlanan 08/03/2021 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak hüküm kurulmuştur.
Dava kısmi veya belirsiz alacak davacı olmayıp tam dava olduğu bu nedenle davacının talep arttırım dilekçesi veya ıslah dilekçesi sunmamasının hukuka ve usule uygun olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde, davanın trafik kazası nedeniyle doğan maddi zararın tazmini talebi olduğu davalı —- ise sigorta poliçesi nedeniyle sorumluluğu bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce maluliyet ve maddi zararlar yönünden bilirkişi incelemesi yapılmış, maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde kaza tarihinden itibaren faiz talebinde bulunduğu ancak yasal mevzuat gereği davalı — temerrüd tarihinin davaya konu kazanın—- ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasının kabulü gerektiği, dosyaya kazandırılan hasar dosyasının incelenmesinde davacının dava tarihinden önce ve kaza tarihinden sonra —-ancak ihbarda bulundukları dilekçesi tarih olmadığı gibi dilekçesinin ——ulaştığı tarihi tespit eder herhangi bir bilginin bulunmadığı, —– esas sayılı dosyasında mevcut bilgilere göre davalı —- tarihli —- sıfatıyla davaya cevap verdiği tespit edildiğinden davalı—–itibariyle temerrüde düşürüldüğü——– temerrüd tarihi olarak kabulü gerektiği ve bu tarih itibariyle faiz alacağına hak kazandığı anlaşılmıştır.
Zira benzer konuya —— karar sayılı ilamında; “Uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla —– bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen KTK.nun 98/I. maddesi hükmü uyarınca, sigortacı maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşer. Davadan önce böyle bir başvurunun bulunmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılır.” şeklinde açıklamalara yer verildiği görülmüştür. Mezkur Yargıtay kararı çerçevesinde 8 iş günü sonrası olan tarih baz alınarak temerrüd tarihi tespit edilmiştir.
Diğer yandan Davacı vekilince temerrüt faizi olarak avans faizi istenilmiş, ancak mahkememizce yasal faize hükmedilmiştir.—–ilamında benzer konuya ilişkin; “Davacı vekilince temerrüt faizi olarak avans faizi istenilmiş, ancak mahkemece yasal faize hükmedilmiştir. Oysa zarara neden olan araç ticari amaçlı ——— zarara neden olmuştur. Bu itibarla davada temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki —— hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde yasal faize hükmedilmesi doğru olmamıştır.” şeklinde gerekçeye yer verilerek avans faize hükmedilmesinin zarara neden olan aracın ticari amaçlı olup olmadığı ve ticari faaliyet sırasında zarara neden olup olmadığı hususlarının mevcut olması şartına bağladığı anlaşıldığından somut olayımızda kazaya sebebiyet veren —– plaka sayılı aracın kullanım —- —-olarak belirlendiği ve ticari amaçla kullanılmadığı anlaşılmakla yasal faize hükmedilmiştir.
Bunun yanında görülmekte olan davada davacılar—- ihtiyari dava — olduklarından kesinlik sınırı her bir davacı için ayrı ayrı belirleneceğinden davacıların maddi tazminat taleplerine ilişkin verilen karar kabul ve red oranları nazara alınarak kesin olarak verilmiştir. —-
Diğer yandan vefat eden muris ——— davada 10.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu görülmüştür.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2. madde/fıkrasında; “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Taraf iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu ve dosya bir bütün olarak incelendiğinde; 10/04/2015 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle vefat eden muris’in kusursuz olduğu, davalı —— % 100 kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.
Dava dosyasında —–olay tarihini kapsayan—– tarihi itibariyle —- teminat limit miktarının 290.000,00 TL olduğu ancak teminatların maddi zararlara ilişkin olduğu manevi zararlara —- bir teminat altına girmediği tespit edilmiştir.
Davacıların maddi tazminat talepleri —- bilirkişinin hesaplamaları üzerinden karar verilmiş olup davacıların manevi tazminat talepleri ——— kapsamında sorumluluğu bulunmadığı anlaşılmakla manevi tazminata hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
—— karar sayılı ilamında ihtiyari dava arkadaşlarının bir arada açtıkları dava hakkında verilen hükmün kesin olup olmamasını ele aldığı kararında; “İstinaf sebepleriyle bağlı kalınarak yapılan değerlendirmede, dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır.
HMK 341/2. maddesinde manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değerlere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabileceğine ilişkin hüküm —–yargılamasının düzenlendiği 5684 Sayılı Kanunda manevi tazminat yönünden verilen kararlarla ilgili olarak bir ayrım yapılmaksızın 40.000,00-TL’yi geçmeyen tüm kararların kesin nitelikte olduğu belirtilmiştir. Yine —- manevi tazminat yönünden karar verilemeyeceğine ilişkin bir hüküm de bulunmamaktadır. ” şeklindeki açıklamalarına istinaden davacılar lehine hükmedilen manevi tazminata ilişkin hüküm istinaf yolu açık olmak üzere karar kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1- Maddi tazminatı olmak üzere toplam 11.597,28 TL’nin 27/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak vefat eden davacı muris ——mirasçılarına ——-yevmiye sayılı — miras payları oranınca verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davacıların manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.898,04 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 94,91 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.803,13‬ TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 94,91 TL peşin harç toplamı 130,81‬ TL ile 1.439,55 TL ( Bilirkişi ücreti, tebligat, e-tebligat, müzekkere ve diğer dosyaya masrafları) olmak üzere toplam 1.570,36‬ TL yargılama giderinden davanın kabul 0,41 ve red 0,59 oranına göre hesaplanan 643,84 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan bir gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
7-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden —– vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan —- vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı her bir davacı için hükmedilen maddi tazminat bedelinin toplamı kesinlik sınırının altında kalması nazara alınarak KESİN olarak, HMK 341/2. maddesinde manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değerlere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabileceği hususu nazara alınarak manevi tazminat bakımından gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.