Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/511 E. 2021/841 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/511 Esas
KARAR NO : 2021/841

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 11/01/2018
KARAR TARİHİ : 11/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait ——– geçirdiğini, bu kaza sonucunda müvekkiline ait aracın pert olduğunu, kaza anında yapılan alkol muayenesinde kazalı aracın sürücüsü—-dava dilekçede de belirtildiği gibi bu oranın yasal alkol sınırının çok altında olduğunu, bu oranın sürücünün davranışlarını etkilemeyeceğinin ortada olduğunu, davalı vekilinin cevap dilekçesinde varsayımsal olarak belirttiği —-düşeceği yönündeki kendi hesabı yanlış olup Yüksek Mahkemenin yerleşen kararlarında açıkça belirttiği üzere sürücünün güvenli sürme yeteneğini kaybedecek düzeyde olmayan alkol oranına müsaade edildiğini, —— geçtiğini, müvekkiline ait araç sürücüsünün ise kaza anında —- belirlendiğini, bu oranın —- —-Sayın Bilirkişinin müvekkile ait araçtaki değer kaybını da yanlış hesaplamış olup müvekkiline ait araçtaki değer kaybını kabul etmediklerini, müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybının çok daha fazla olduğunu, kazanç kaybını da kabul etmediklerini, müvekkilinin gerçek değer kaybının bilirkişi tarafından hesaplananın — üstünde olduğunu, Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda hesaplanan Kazanç kaybını da kabul etmediklerini beyan ile, 30.10.2019 tarihli bilirkişi raporunu ve rapor içeriğinde yüklenen kusur oranını, kazanç kaybını ve araçtaki değer kaybı için belirlenen rakamları kabul etmediklerini, yeniden bilirkişiye tevdi edilerek Ek Rapor aldırılmasını, ayrıca müvekkiline ait araç sürücüsünde var olduğu iddia edilen alkol oranının sürücü iradesini etkileyip etkilemediği yönünde — Bilirkişiden rapor aldırılmasını, aleyhe hususları kabul etmediklerini, yargılama sonunda haklı davanın kabulünü, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunda belirtilen “hasar onarım bedeli”, “değer kaybı zararı” ve “kazanç kaybı zararına” ilişkin değerlendirmeye itirazlarının bulunmadığını, ancak “kazanın salt alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediğinin belirlenmesi gerektiği’ne ilişkin değerlendirmeye katılmadıklarını, bilirkişi raporuna baktığınızda; “sigorta tekniği açısından kazanın salt alkolün etkisinde meydana gelmesi halinde rizikonun poliçe teminatında değerlendirilemeyeceği, alkolün kazaya etkisinin olmaması halinde ise meydana gelen trafik kazası ———–sigorta poliçesi teminatı kapsamında değerlendirilebileceği” yönünde bir değerlendirme yapıldığı görüldüğünü, bilirkişi raporundaki bu yöndeki değerlendirmeye katılmadıklarını, Bilirkişi Raporunda belirtilen “maddi zarar, değer kaybı ve kazanç kaybı zararı” ile ilgili değerlendirmeye bir itirazın bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsünün 0,20 promil üzerinde alkollü olmasının yasa ile yasaklanması ve yasa ile belirlenen limitler üzerinde alkollü olarak araç kullanılması esnasında oluşan zararlar Sigorta Genel Şartlarında “Teminat Dışında Kalan Haller” içerisinde sayılması nedeniyle tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
RAPOR: Bilirkişinin raporunda özetle; “Kusur Yönünden: Davacı tarafa ait, dava konusu——– oranında kusurlu olduğu, Hasar Yönünden:——– meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin,—– gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, Araçtaki hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, Değer Kaybı Yönünden: —– olabileceği, Davacı Tarafın Aracı Kullanamamaktan Doğan Zararı (kazanç Kaybı) Yönünden: Dava konusu aracın hasarının onarımı için gereken makul onarım süresi olan 15 iş günü süresince kullanılamamasından doğan kazanç kaybının: —-Kazanın münhasıran alkol etkisi altında olduğu,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
RAPOR: Bilirkişinin raporunda özetle; “Kusur Yönünden: Davacı tarafa ait, dava konusu——-%100 (Yüzde vüz) oranında kusurlu olduğu, Hasar Yönünden:—–Poliçesinin bulunduğu, —- tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin,—- araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, Araçtaki hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, Değer Kaybı Yönünden: “Karayolları Motorlu Araçlar Z.M.S. Sigortası Genel Şartları” tebliği ekinde yer alan tablo kullanılarak yapılan hesaplamada;— aracında meydana gelen değer kaybı—1.136,97 TL olabileceği, Davacı Tarafın Aracı Kullanamamaktan Doğan Zararı (kazanç Kaybı) Yönünden: Dava konusu aracın hasarının onarımı için gereken makul onarım süresi olan 15 iş günü süresince kullanılamamasından doğan kazanç kaybının: —Kazanın münhasıran alkol etkisi altında olduğu,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
EK RAPOR: Bilirkişinin ek raporunda özetle; “Kök raporumuzda belirttiğimiz gibi, kişinin kanında—- — indiğini iddia etmiştir.) sürücü kaza anında hesaplanan —– yükselme ve davranışlar üzerinde kontrolün azalmasına sebep olmaktadır. Bu durumda heyetimizdeki trafik kusur bilirkişisi tarafından, kazanın oluşumuna sebep olacak yol,araç iklim gibi durumlar göz önüne alınarak —– tam ve % 100 kusurlu olduğu yönünde görüş belirttiğinden , kazanın münhasıran alkol etkisinde olduğu kanaati hasıl olmuştur.—- istinaden kazanın — etkisinde meydana gelmediğinin değerlendirilmesine karar vermiş olup, bu husustaki nihai takdir elbette Sayın Mahkemede olup, Tarafımızca hazırlana Ek Raporu Saygılarımızla Arz ederiz” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava; TBK’nın 49.maddesi kapsamında trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat (hasar bedeli, kazanç kaybı ve değer kaybı) —— sigortalandığı anlaşılmıştır.
——– tarihli mahkememizi muhatap yazısında dain-i mürtehin olarak davaya konu alacağın davacıya ödenmesine kayıtsız şartsız muvafakatlerinin ve rızalarının olduğunu bildirdikleri görülmüştür.
30/10/2019 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde, — aracın sürücüsü —- trafik kazasının oluşumunda %100 asli kusurlu olduğu bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi ile dava konusu kaza nedeniyle —– kaybı ve 1.136,97 TL değer kaybı oluştuğu anlaşılmakla kazanın salt alkolün etkisinde meydana gelip gelmediği hususlarında değerlendirme yapılması gerektiği bildirilmiştir.
Hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir.
— ilamı ile kazanın münhasıran alkolün etkisinde meydana geldiğinin ispatlanması halinde sigortacının sorumlu olmayacağı hükme bağlanmıştır.
TTK’nın 1409. Maddesine göre ortaya çıkan rizikonun teminat dışında kalan hallerden biri dahilinde bulunduğunu ispatlama yükümlülüğü sigorta şirketinin üzerinde yer almaktadır.
Ticari araçlarda sürücüdeki yasal alkol sınırı 0,20 promildir. Kandaki alkol seviyesi 0,2 promilde iken dahi davranışlar üzerinde kontrol azalmasına neden olmaktadır.
—- —hemen tümüne yakınında önemli bir etkilenmeye yol açmayacağı — sevk ve idare edemeyeceğinin tıbben beklenmeyeceği” şeklindeki tespitlere yer verildiği anlaşılmıştır.
— bulunduğu 04/08/2021 tarihli bilirkişi heyet raporu ve 17/02/2020 tarihli bilirkişi heyet raporu incelendiğinde ise — raporunun aksine kazanın oluş şekli ve %100 kusur oranı göz önüne alınarak, kazaya sebebiyet veren başkaca bir kusur da olmadığından, sürücü — ticari araçlar için yasal sınır olan 0,20 promil üzerindeki 0,25 promil kan seviyesi ile kazanın münhasıran alkol etkisinde olduğu değerlendirmelerinde bulunulmuştur.
Sonuç olarak —-sayılı mütealası esas alınarak “kazanın salt alkolün etkisi ile meydana gelmediğinin” değerlendirilmesinin yerinde olmadığı, kazanın —- — idaresindeki, — olarak kullanılan minibüsün —- doğru giderken — civarında araç hakimiyetini kaybedip, —- çelik halatlara çarparak tek taraflı trafik kazası meydana geldiği, sürücünün aynı gün—- kuruluşunda yapılan alkol ölçümünde 0,05 promil tespit edildiği, her 60 dakikada 0,15 promil düşüşü neticesinde kaza anında 0,20 ile 0,05 promilin toplanması neticesinde kaza anında 0,25 promil alkolün olduğu bu miktarın yasal sınır olan 0,20 promilin üzerinde olduğu, kazanın oluşumuna sebep olacak yol,—– alınarak —-tarihli bilirkişi heyet raporuna istinaden kazanın münhasıran alkol etkisinde olduğu yönünde değerlendirmelere üstünlük tanınmasına karar verilerek bu yönde mahkememizce ara karar kurularak sonuca gidilmiştir.
Kaza tespit tutanağı, bilirkişi raporları, kasko hasar ve poliçe dosyası tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; kazanın münhasıran alkol etkisinde olduğu yönündeki değerlendirmelere iştirak edilmek suretiyle rizikonun poliçe teminatında değerlendirilemeyeceği bu nedenle hasar bedelinin kasko genel şartlarının A.5.5.5 maddesi uyarınca davalıdan talep edilemeyeceği, kazanç kaybı ve değer kaybının ise kara taşıtları kasko sigortası genel şartları A.4 ek sözleşme ile teminat kapsamına dahil edilebilecek gelir kaybından kaynaklı zararların kasko poliçesi kapsamında sigorta teminatı içine alınmadığından talep edilemeyeceği hususları hep bir arada değerlendirilerek davacının hasar bedeli, değer kaybı bedeli ve kazanç kaybı tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 111,48‬ TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin (Bilirkişi ücreti, tebligat ücreti, müzekkere gideri, ATK ücreti ve diğer dosya masrafları) davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.