Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/499 E. 2023/64 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/499 Esas
KARAR NO: 2023/64
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ: 24/01/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

DAVA: Davacı vekili 26/12/2018 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile arasında genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan işietme-ihtiyaç kredisi borcu bulunan davalı borçlu işbu borcu ödememiştir. Alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatılmış, ödeme emri borçluya tebliğ edilmiş ise de davalı borçlu tarafından haksız olarak borca itiraz edilmiş ve takip durmuştur. Davalının itirazı haksız ve hukuki mesnetten yoksundur, taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinin ilgili maddesi gereğince müvekkil bankanın defter ve kayıtları ve belgeleri münhasır delildir. İşbu kayıtlar incelendiğinde borçlu tarafından yapılan itirazın alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla yapıldığı ortaya çıkacaktır. Fazlaya ilişkin ve sair her türlü talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla, davalı borçlunun haksız ve hukuku aykırı itirazın iptaline, takibin devamına, %20 ‘den az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine kurar verilmesini vekâleten saygılarımızla arz ve talep ederiz… ” demiştir.

CEVAP: Davalılardan—– Cevabı Davalı vekilinin bila tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilim—— aldığı işletme-ihtiyaç kredisi kapsamındaki kredi borcuna yönelik ödemelerini vadelerinde gerçekleştirmiştir, yani müvekkilimin hâlihazırda—– bu kapsamda herhangi bir borcu bulunmamaktadır. Fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla alacaklı —- açmış olduğu haksız ve kötü niyetli icra takibinin iptaline, takibinde haksız ve kötü niyetli olan —— %20 ‘den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderlerinin vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini vekâleten saygılarımla arz ve talep ederim..
Davalılardan—– Cevabı: Davalı vekilinin hila tarihli cevap dilekçesinde özelle;———Müvekkilimin dosyada taraf olarak yer alma nedeni kızı diğer davalı —- zaten müfterisi olduğu eski davacı banka ile anılarında imzalanması muhtemel, gelecekte ihtiyacı olabilecek ticari kredi sözleşmelerine başvurularında ve kredi onaylarının alımında kolaylık sağlaması niyetiyle müteselsil olarak 250.000.- TL için kefil olmuş olmasıdır, işbu kefalet sözleşmesi 20.12.2016 tarihinde imzalanmış olup. bu tarihten sonra banka tarafından diğer davalı —– verilecek ve imza edilecek ticari kredi sözleşmeleri için müvekkilimce imza edilmiştir. Çünkü banka tarafından hem kızına hem de kendisine bu şekilde bilgi verilmiş ve imza için birlikte şubeye çağrılmışlardır. Haksız şekilde bankanın iddia ettiği gibi 10.03.2016 tarihli genel kredi sözleşmesi ve ekleri için kesinlikle kefil olunmamıştır, İşbu sözleşmeye kefil olmasının bir anlamı ve mantığı da yoktur. Zira bu sözleşme diğer davalı—– tarafından o dönemde düzgün şekilde ödenmekte idi. iyice inceleneceği üzere, sözleşmelerin tarihi bile birbirleri ile alaka kurmalarını engellemektedir. Zira ——- tarihi 10.03.2016 iken kefalet sözleşmesinin tarihi ise —– Hayatın olağan akışında hiç kimse ödenen bir kredi için müteselsil kefil olmayacağı gibi bunu kalkıp 9 ay sonra ilerleyen yaşına rağmen yapmaz. Müvekkilim ne genel kredi sözleşmesine ne de eklerine imza atmıştır. Kefaletinin bu sözleşme ile ilgisi yoktur. Müvekkilimin imzaladığı kefalet sözleşmesinin esaslı saik hatası nedeniyle iptalini, davacının taleplerinin reddini, davacının haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesi saygı ile vekâleten talep olunur . .. ” demiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı—— Sayılı ilamsız takip dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.
Dava, —– müşteri olan borçlu davalı——- ile kefil sıfatına haiz diğer davalı —- arasında aktedilen genel kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak kredinin ödenmemesinden kaynaklı başlatılan icra takibine vakii itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça açılan davanın yargılama sırasında alacağın ——— devredildiği ve davacı yerine geçtiğinin anlaşılmıştır.
—– Esas sayılı icra takibi dosyasında davalı takip borçluları aleyhine 67.675,38 TL asıl alacak, 3.568,70 TL kat öncesi işlemiş faiz, 106,34 TL kat öncesi işlemiş gecikme faizinin gider vergisi, 352,66 TL işlemiş temerrüt faizi, 17,63 temerrüt faizi gider vergisi, 26,46 masraf alacağı olmak üzere toplam 71.747,17 TL alacak bakımından takip başlatıldığı, davalılar tarafından borca itiraz edildiği, borca itiraz üzerine itirazın iptali istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
—-ile davalı —-arasında 10/03/2016 tarihli 250.000,00 TL bedelli —– imzalandığı, davalı—– müteselsil sıfatıyla imzasının bulunduğu, kefil sıfatı bulunan davalının borçtan kefalet limiti dahilinde sorumlu olduğu, davalı asilin eşi —– rızasının olduğuna dair muvafakatnamenin olduğu, kefeletin şekil şartlarının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.
Denizbank tarafından —- yevmiye numaralı ihtarnamesinin tebliğe çıkarıldığı, davalılar ——— çıkarılan ihtarnamelerin 14.11.2017 tarihinde, tebliğ edildiği, ihtarnamede taraflara 3 günlük süre verildiği, davalıların temerrüte düştükleri anlaşılmıştır.
25/02/2021 tarihli ara karar ile dosyanın bir bankacılık konusunda uzman bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 22/06/2021 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle;
“Davalılardan —– kredili müşterisi olduğu.—–tarafından İmzalanmış — bulunduğu.
Diğer davalı —- lehine müteselsil ketli olduğu, dosyada — imzasının bulunduğu 20.12.2016 tarihli ———-eşi — vermiş olduğu Muvafakatname bulunduğu.- Davalılardan ——- tarihinde kullanmış olduğu 150.000.-TL’lik eşit taksitli kredisinin geri ödemeleri incelendiğinde, 6. taksit ödemesine kadar (ilk 2 taksit hariç almak üzere) taksitlerin gecikmeli olarak ödendiği, gecikme faizi tahakkuk edildiği, bu tutarların da tahsil edilmiş olduğu,7. taksit ödemesinin 3.211,53 TL’lik anapara bakiyesinin ödenmediği,
Sonraki taksitler olan 8, 9, 10, 11 ve 12 no.lu taksitlerin de ödenmemiş olduğu. 7. taksitin kalan bakiyesi ile diğer taksitler toplamının 67.603,29 Tl,’ye tekabül ettiği. Davalılara hitaben keşide edilen ihtarname ile hesapların kat edilmiş olduğu, dosyada mevcut tebliğ şerhi dâhilinde temerrüt başlangıcı olarak ——-tarihinin kabul edilmesi gerektiği.
Davalı —- tarafından imzalandığı görülen——- maddesinde geçen “Temerrüt durumlarından herhangi birisinin gerçekleşmesi halinde, finansman belgeleri nedeniyle tahakkuk eden anapara, faiz ve sair teferruat ve fer ‘iler ile bankaya ödenmesi gereken diğer tüm meblağlar ve diğer ilgili dokümantasyon çerçevesinde doğacak borçların tamamı herhangi bir ihbara gerek kalmaksızın kredi alan açısından muaccel hale gelecektir. ” ifadesi karşısında kat tarihi itibariyle henüz, vadesi gelmemiş olan taksitlerin de muaccel hale geleceği. 20.1 1.2017 tarihine kadar ödenmemiş taksitler/kalan bakiye borç için akdi faizin, bu tarihten icra takibinin yapıldığı 11.01.2018 tarihine kadar ise temerrüt faizinin işletilmesi gerektiği,
Yapılan hesaplamalar neticesinde toplamda 71.047,69 Tl.’lik bir alacağın bulunduğu, Davacının takibe konu etmiş olduğu —- tutarındaki alacak talebinin tespitlerimizi aşmakla —-olduğu, söz konusu talebin yerinde olmadığı. Alacağın likit olduğu kanaati edinilmesine müteakiben asıl alacak olarak tespit edilen 67.603,29 TL’lik üzerinden hesaplanacak olan (%20) —– tutarında icra inkâr tazminatının davalılardan alınması gerektiği” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür. Mahkememizce alınan bilirkişi ek raporunda özetle;
“Borçlu toplam —- taksit olan kredi ödemesinde 6 taksit ödemesini yapmış olup, ödenmeyen taksitler için, —– hesap kat ihtarının tebliğinden itibaren, kat ihtarında verilen sürenin sonu olan temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesaplanmıştır. Yine bu tarihler arasında işlemiş ——hesaplanmıştır.
Ana raporda hesaplanan Anapara Alacağı olan 67.603,29 TL ile hesaplanan Akdi Faiz Tutarı olan 1.765,31 TL kapitüle edilerek bulunan rakam 69.368,60 TL olan Toplam Asıl Alacağın, Temerrüt Tarihinden Takip Tarihine kadar %14.85 oran ile temerrüt faizi bulunmuştur.
Yapılan faiz hesaplamaları neticesinde 71.158,19 TL toplam alacak hesaplanmıştır. Davacı banka 71.747,17 TL alacak talebinde bulunmuş olup, talebin tespitlerimizi aşan kısmmın(588,98 TL) yerinde olmadığı sonucuna varılmış olup,” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
—– Sayılı ilamında “… dava konusu genel kredi sözleşmesine dayalı kredi borcunun hesaplanmasında, bankanın hesap kat tarihine kadar ve kat tarihinden temerrüde kadarki sürede anaparaya akdi faiz işletip, bulunan toplamın asıl alacağı oluşturacağı ve temerrütten itibaren de bu asıl alacağı oluşturan toplam tutara temerrüt faizi işletilebileceğinin dikkate alınması..——— hesabın kat edildiği tarih itibariyle alacağın ulaştığı miktar belirlenerek temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesaplanıp bulunan akdi faiz kapitalize edilerek temerrüt tarihi itibariyle asıl alacak bulunmalı ve bu alacağa temerrüt tarihinden takip tarihine kadar olan dönem için temerrüt faizi ve bunun gider vergisi uygulanarak bankanın asıl borçludan isteyebileceği miktar saptanmalı ” gerekçeleri ile asıl alacağın ne şekilde hesaplanması gerektiğini belirtmiştir.
Bilirkişi ek raporunda özetle; Davacının, davalılardan 11.01.2018 takip tarihi itibariyle tahsil tekerrür olmamak kaydı ile; 67.603,29 TL asıl alacak + 1.765,32 TL kat öncesi işlemiş faiz + 88,27 TL kat öncesi gecikme faizinin %5 gider vergisi + 1.489,85 TL kat sonrası işlemiş temerrüt faizi + 74,50 TL temerrüt faizinin %5 gider vergisi + 26,46 masraf olmak üzere toplam 71.047,69 talep edebileceğinin bildirildiği, ek bilirkişi raporundaki alacak hesaplamasına ilişkin tespitlerin denetime elverişli olduğun kanaatine varıldığı, bununla birlikte taleple bağlılık ilkesi dikkate alınarak işlemiş temerrüt faizinin 352,66 TL, temerrüt faizinin %5 gider vergisinin 17,63 TL olmak üzere toplam 69.853,63 TL talep edebileceği kanaatiyle davalılar vekilinin rapora itirazlarının yerinde görülmediği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; Davalıların —— sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 67.603,29 TL asıl alacak + 1.765,32 TL kat öncesi işlemiş faiz + 88,27 TL kat öncesi gecikme faizinin %5 gider vergisi + 352,66 TL işlemiş temerrüt faizi + 17,63 TL temerrüt faizinin %5 gider vergisi + 26,46 masraf olmak üzere toplam 69.853,63 TL üzerinden iptaline, takibin kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren %14,85 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davalıların itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından kabul edilen asıl alacak olan 67.603,29 TL üzerinden % 20 oranında olmak üzere icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 69.853,63 TL lik kısım yönünden alınması gereken 4.771,70 TL harçtan peşin alınan 867,14 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.904,56 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 867,14 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 11.176,58 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 1.942,18‬ TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 448,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.948,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 1.895,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. Maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. Maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK ‘nın 344.maddesi) suretiyle, —- Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/01/2023