Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/492 E. 2021/680 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/492 Esas
KARAR NO: 2021/680
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/12/2018
KARAR TARİHİ: 23/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davacı banka vekili, —– borcunun bulunduğunu, icraya yapılan itirazın haksız olduğunu, alacağın likit olması nedeniyle davalıların icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, işletme kartının kapatılması için —- davacı bankaya talepte bulunduğunu, buna mukabil davacı bankanın işletme kartını kapatmadığını, kapatma talebinden sonra işletme kartının müvekkilinin bilgisi dışında—– müteaddit defalar kullanıldığını, bu —–yaptığı itiraz üzerine banka tarafından muhtelif tutarların kart hesabına iade edildiğini, —— işletme kartının—- bunun üzerine bankanın muhtelif tutarları iade ettiğini, davacı bankanın kayıtlarında müvekkili şirketin iletişim bilgilerinin ve gsm numarasının ——adlı kişiye ait olduğunu, müvekkillerinin bu kişiyi tanımadığını, işletme kartının davacı bankanın kusuru/ihmali nedeniyle kapatılmadığını, dolayısıyla kartın internet oyun sitesinde kullanılmasından kaynaklanan borçtan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, haksız/kötü niyetli icra takibinde bulunan davacı bankanın kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini talep etmiştir.
RAPOR: Bilirkişinin raporunda özetle; ——— fazla talep ettiği kanısına varılmıştır Anapara alacağın davalı şirketin hesap ekstresinden anlaşılabilmesi nedeniyle likit olduğu düşünülmektedir” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
RAPOR: Bilirkişinin raporunda özetle;———-alacaklı olduğu, bu alacağı için icra takibinde haklı olduğu, davalıların basiretli davranmamalarından dolayı kusurlu oldukları,davalıların müşteriye —– ele geçirilip geçirilmediğiylc ilgili herhangi bir kam oluşmadığı,davacı bankanın güvenlik tedbirlerini yeterince aldığının düşünüldüğü” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
EK RAPOR: Bilirkişinin raporunda özetle; “Davacı banka vekili alacak tutarının miktarına yönelik hesaplamaya itirazda bulunmuştur. Kök raporumuzda da yer verildiği üzere; davacı bankanın kredili mevduat hesabından kaynaklanan anapara alacağı, hesap ekstresinde ———- oranında temerrüt faizi işletilebileceği, dolayısıyla kök raporumuzdaki tespitimizi değiştirmeye gerek bulunmadığı kanısına varılmıştır. Davalılar vekilinin itirazlarına yönelik olarak: Davalılar vekili, sadece işletme kartının ———kullanımından kaynaklanan işlemlere itiraz etmemiş, ayrıca kredili mevjduat hesabından yapılan tüm çıkış işlemlerine ve —–bankacılığı kullanımına —— bulunmuştur. Bununla birlikte, davalılar vekili müvekkili şirketin —- işletme kartının kapatılmasını talep ettiğini beyan ederken, mevduat hesabından ——- ayından sonra yapılan para çıkış işlemlerine itiraz ediğini beyan etmiştir. Bu durumda davalılar vekilinin işlemlere yaptığı itirazları tarih ve işlenil türü bazında net olarak belirtmesinin uygun olacağı, itiraz kapsamını somutlaştırmasının uygun olacağı düşünülmektedir. Bu nedenle, mevcut veriler ışığında söz konusu itirazlara yönelik incelemeler yapılmış olup, bankacılık uygulaması ve kuralları dahilinde aşağıdaki tespit ve kanaatlere varılmıştır. Davalı şirketin tacir sıfatına sahip olarak basiretli davranma yükümlülüğü uyarınca —-boyunca hesabından yapılan çıkış işlemlerini bilmemesi hayatın o|ağan akışına uygun görülememektedir, Diğer yandan, davalılar vekili müvekkilinin —– ayında hesabına gelmesini beklediğini paranın davacı banka tarafjndan çekildiğini öğrendiğini beyan ettiği dikkate alındığında, müvekkili şirketin hesabına gelen tutarları takip ettiği anlaşılmaktadır. Tacirin hesabına gelen tutarları takip ederken çıkan tutarları takip etmediğini ileri sürmesi yine hayatın olağan akışına uygun bulunamamıştır. Bununla birlikte, bu hususta davalılar vekilinin —— suç duyurunda bulunduklarını belirtmiş olduğu dikkate alındığında, bu hususta jceza soruşturmasının sonucunun beklenmesinin uygun olabileceği düşünülmektedir. Ancak bu husustaki nihai takdir yetkisi savın Mahkemenize aittir. Davalı şirketin —— tarihinde işletme kartı sözleşmesi imzaladıktan sonra hemen akabinde kapatılmasını talep ettiğinin iddia edilmesi yine basiretli bir tacirden beklenen olağan bir davranış olmaktan uzak görünmektedir, öte yandan, teslim edildiğinden haberdar olunmayan bir kartın iptalinin talep edildiğinin ileri sürülmesi açıklığa kavuşturulması gereken bir vakıa olarak görünmektedir. Ayrıca, isletme kartının kapatılmasının —– yılında talep edildiği belirtilmesine rağmen. dava dosyasında bulunan dilekçenin tarihi——yandan, işletme kartının sadece internet sitesinde değil, bankamatikte de sık sık kullanıldığı tespit edilmiştir. ——- yapılan kullanımların kimin tarafından gerçekleştirildiğini tespit etmek teknik olarak mümkün bulunmamaktadır. Ancak davacı bankanın söz konusu isletme kartını kime ve hangi tarihte teslim ettiğine dair teslim makbuzunu dava dosyasına ibraz etmesinin, bu hususta ceza soruşturmasını gerektirebilecek suç unsurunun bulunması ihtimaline binaen makbuzun ibrazından sonra tarafların sorumluluğunun değerlendirilmesinin uygun olacağı kanısı edinilmiştir. Ancak bu husustaki nihai takdir yetkisi savın Mahkemenize aittir. Davalılar vekili, müvekkilinin internet bankacılığına yönelik iletişim bilgilerinde 3. Şahsa ait gsm numarasının tanımlı olduğunu iddia etmiştir. Bu hususta dava dosyasında veri bulunmamaktadır. Bu durumda, ihmal veva suc unsuru teşkil edebilecek söz konusu iddia kapsamında davacı bankanın savın Mahkemeniz bu hususa yönelik kavıt ve bilgileri sunmasının uygun olacağı düşünülmektedir.——- kullanımdan kaynaklanan işlemler incelenmiş olup, hesap ekstresi dava dosyasında bulunmayan—— niteliğindeki işletme kartının kullanımı uluslararası kartlı ödeme sistemleri kurallarına tabidir. Söz konusu kurallara göre bankalar işlem tarihinden itibaren—— günlük itiraz süresini dikkate almak durumundadır.—– mevcut itiraz dilekçesinin tarihinin —- olduğu, bu itibarla geriye doğru —- günlük sürede gerçekleşen işlemlerin itiraz kapsamında değerlendirilebileceği, —– dosyada mevcut hesap ekstresinin —- ayından itibaren olan verileri içerdiği dikkate alındığında; —-tarihinden itibaren isletme kartı kullanımından kavnaklananl borç kayıtlarına karşılık alacak kayıtları yapılarak ilgili borçların kapatıldığı, bu durumun ——- işlemlerinden kaynaklandığı, sadece ——— kullanımından kaynaklandığı saptanmıştır.—– kullanınhında sisteme tanımlı ——-olması durumunda bankanın kusuru gündeme gelebileceğinden, davalı şirketin——— banka tarafından savın Mahkemenize ibraz edilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığını beyan edilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Talep;
Dava, davalılar tarafından —– sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali talebine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. ——- icra takip dosyası celp edilmiş, yapılan incelenmesinde davacı alacaklı banka tarafından davalı borçlulara karşı ilamsız icra takibi yapıldığı, borçluların süresi içinde borca ve ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Davacı vekili —–tarihli dilekçesi ile; ” İcra dosyasının infaz olması nedini ile itirazın iptali davası konusuz kalmış olup karşılıklı olarak masraf ve vekalet ücreti talebimiz yoktur” şeklinde beyanda bulunduğu, aynı tarihli beyan dilekçesi ile davalı vekili de ; “İcra dosyasının da kapanması sebebiyle itirazın iptali davasının konusuz kaldığını vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını” bildirir dilekçe sundukları anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 331. maddesinde; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” şeklinde hüküm tesis edildiği görülmüştür. Yargılama giderleri yönünden ise HMK 331/1 maddesi gereğince yapılan değerlendirmede, davacının davanın açıldığı tarih itibariyle dava açmakta haklı olduğu, zira davalı tarafın itirazda bulunduğu icra takibine ilişkin daha sonra ödeme yaptığı ve bunu — tarihli dilekçeleri ile mahkememize bildirdiği anlaşılmış olup,—-nazara alınarak yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalının sorumlu olduğuna karar verilmiş ise de tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmaması hususu nazara alınarak aşağıdaki şeklide hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl alacağa ilişkin davanın konusuz kalması nedeniyle ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Taraf vekillerinin karşılıklı olarak vekalet ücretine yönelik talepleri nazara alınarak vekalet ücreti hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Ödemenin ilk celseden önce yapıldığı anlaşıldığından Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 39,53 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak yatırılan 91,04 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 51,51‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
4-Yapılan masrafların masrafı yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —- Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/09/2021