Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/482 E. 2022/50 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/482 Esas
KARAR NO: 2022/50
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 20/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirkete —tanzim edildiğini fakat davalının fatura bedelini ödemediğini, bunun üzerine— ile icra takibi yapıldığını, davalının haksız olarak itiraz ettiğini, bu nedenle itirazın iptali ve alacağın e 20 sinden az olmamak üzere İcra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini…” dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında süregelen ticari bir ilişki bulunduğunu, davacı tarafça faturası kesilen malın teslimi yapıldıktan sonra, bedelin davalı tarafından çek ile ödendiğini, uyuşmazlığa konu faturanın mal tesliminden önce davalı şirkete teslim edildiğini, fakat fatura içeriğinin teslim edilmemesi üzerine davalı şirket tarafından — nolu iade faturası düzenlendiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. —tarihli bilirkişi raporu özetle, Davacı şirketin—- olarak tutulduğu ve ilgili tebliğe uygun olarak süresinde —– verildiği ve belirli kanuni şartları taşıdığı, anlaşılmakla sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varılmış ise de — Mahkemenize ait olduğu, Davalı şirketin ticari defterlerinin talimat yolu ile incelendiği ve bilirkişi raporu sonuç kısmında, Davacı tarafından tanzim edilen —- faturanın davalı şirket kayıtlarında bulunduğu, bu fatura karşılığında malın kendisine teslim edilmediği gerekçesiyle davalı tarafından —- iade faturasının tanzim edilmiş olduğunu ve davacı şirkete borcu bulunmadığının tespit edildiğinin belirtildiği, davacı şirket tarafından fatura içeriği ürünün … isim ve imzasına teslim edildiği yönünde, davalı şirket adına tanzim edilmiş irsaliyenin ibraz edildiği, ——-açıklamalı irsaliyenin davalı şirkete ürünün teslim edildiği yönünde yeterli görülmesi halinde davacı şirketin —- açıklamalı irsaliyenin davalı şirkete ürünün teslim edildiği yönünde yeterli görülmemesi veya— şahsın davalı şirket çalışanı olmadığının tespiti halinde davacı şirketin —- faturaya istinaden cari hesap alacağı bulunmayacağı hesap ve mütalaa edilmekte ise de —-ait olduğu, somut olay bakımından faizin, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeni ile miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere,— dosyasından takip konusu alacağa takip tarihi olan — tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda davacının talebi gibi AVANS faiz işletilmesinin uygun olduğu, icra İnkar tazminat talebinin değerlendirmesinin mahkemenize ait olacağı sonuç ve kanatine varmıştır.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. — tarihli bilirkişi raporu özetle, Her ne kadar davacının—- sıra numaralı sevk irsaliyesinin teslim alan kısmında imzası bulunan —- davalı ile olan bağının dosya kapsamından tespit edilememiş olsa da,
davalının —- ticari defterlerine kaydettiği, son beyan tarihi olan
— beyannamesi ile beyan ettiği, bu itibarla davalının, davacının
düzenlediği faturayı — tarihinden önce teslim aldığı, ilgili faturaya ise —tarihli iade faturası aracılığıyla itiraz ettiği, bu minvalde davalının — günlük süreyi aşar şekilde huzurdaki davaya konu — faturaya itiraz ettiği hususlarını içerir işbu bilirkişi raporunu mahkememizin takdirinde olduğu sonuç ve kanaatine varmıştır.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf, bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.
Somut olayda; davacı davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla —– sayılı icra takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın fatura alacağına yönelik itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, davacı şirketin davalı şirkete mal veya hizmet satışı yaptığı bağlı bulundukları vergi dairelerine beyan ettikleri — birbiri ile örtüştüğü, davalı ticari defteerlerinni inclendiği talimat bilirkişi raporunda, davacının düzenlediği — tarihli olarak davalı kayıtlarında yer aldığı, sonuç olarak davacının davalıdan takip tarihi —– alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan toplam — alacaklı olduğu,— beyannamelerinden davalının davacıdan fatura alarak kayıtlarına intikal ettirmesi karşısında artık ispat yükünün davalı tarafa geçmiş olduğu ve aksinin dosya kapsamı itibariyle ispat edilemediği, alacağın faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle davacının ayrıca icra inkar tazminatına müstahak bulunduğu anlaşılmakla —üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalı tarafından — sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin DEVAMINA,
2-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan —- üzerinden % 20 oranında olmak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 5.760,73 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 1.440,19 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.320,54‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 11.763,19 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 1.440,19 TL peşin harç toplamı 1.476,09‬ TL ile 2.703,40 TL ( Bilirkişi ücreti, Kep reddiyatı, posta masrafı, elektronik posta masrafı, Dosya ücreti) olmak üzere toplam 4.179,49 TL olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflar tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde———Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/01/2022