Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/462 E. 2021/200 K. 27.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/462 Esas
KARAR NO: 2021/200
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 25/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı—ile sigortalandığını, dava dışı—– ait emtiaların —- nakliyesi işini üstlendiğini, dava dışı—– emtia sigortacısı olarak gerçekleşen hasar neticesinde düzenlemiş olduğu poliçe kapsamında —-ödemesi yaptığını,—- konusu taşımanın alt taşıyıcısı ve —- sigortacısı olduğunu,—- yapmış olduğu ödeme ile dava dışı— halefi olarak —- dosya ile asıl alacak ve faiz toplamı olmak üzere toplam ——- tahsili amacı ile davalılar aleyhine icra takibi başlatmış olduğunu ancak davalıların itirazları üzerine takibin durdurulduğunu, bu nedenle davalıların icra takibine yaptıkları haksız ve dayanaksız itirazlarının iptal edilmesini, icra takibinin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, —- poliçe limiti, özel ve genel şartları dahilinde sorumlu tutulmasını talep etmiştir.
CEVAP :Davalı —–vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddine talep etmiştir.
Davalı——- sorumlu olmadığından bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. —- tarihli bilirkişi raporu özetle, Dava konusu olayda,——- taşıyıcı olduğu, taşıma işinde meydana gelen hasarın CMR Konvansiyonu 23’üncü ve 25’inci madde kapsamında sovtaj tenzili sonrası net —— olduğu, zararın davalı fiili taşıyıcının sorumluluğunda olan aracı denetimsiz olarak terk etmesinden dolavı meydana geldiği, meydana gelen zararın oluş sekli itibarıyla — nolu davalı tarafından düzenlenen—- gereğince teminat kapsamı dışında kaldığından —- başlatılan takibe itirazının verinde olduğu, Davacı — —- üzerinde hak sahibi dava dışı — hasar tazminatı olarak emtia sigortacısı dava dışı—-hasar bedelini rücuen ödediği, davacı —- şirketinin 6102 sayılı TTK 1472”nci maddesine göre şartlarının varlığının verine geldiği sübuta ermiş olması nedeniyle halefiyet hakkı elde ettiği, elde etmiş olduğu halefiyet gereğince, zararın meydana gelmesinde tek başına sorumlu olduğu tespit edilen fiili taşıyıcı davalı—— tutarında gerçek zarar bedelini rücuen talep edebileceği, davacı — rücuen talep edebileceği gerçek zarar tutarı olan —– takip tarihi itibarıyla 3095 Sayılı Kanun’un 2/2 maddesi gereği takip tarihinden itibaren avans faizi oranında faiz talep edebileceği, davacının—- sayılı dosyası nezdinde haşlatmış olduğu takibin yukarıda da hesaplanan asıl alacak tutarı olarak ———– yerinde olduğu, ancak CMR 27’nci maddesi gereği takip öncesi davalı borçlunun temerrüde düşürüldüğüne dair bir belgenin mevcut olmaması nedeniyle işlemiş faiz talebinin yerinde olamayacağı, davacının hesap edilen kısım kadar takibin devamını talep edebileceği sonuç ve kanaatine varmışlardır.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, sigortacının sigortalısına ödediği tazminat bedelinin kusurlu 3. Kişi ve Sigortacısına karşı açmış olduğu rücu olacağına dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Somut olayda, davacı — tarafından dava dışı akidi taşıyıcı——emtia ziya veya hasarı için hasar başına —— teminat sağlandığı, —- tahakkuku ile geçerli bir poliçe olduğu, davalı—- tarafından, diğer davalı fiili taşıyıcı ———– geçerli bir poliçe olduğu, gıda ile temas eden madde olarak tanımlanan dava konusu emtianın nakliyesi sırasında mültecilerin kaçak olarak girmesi ya da başka herhangi bir sebeple hijyenik olmayan şartlarda nakliyesinin gerçekleştiği, emtianın tamamının va da bir kısmının İnsan dışkısı başta olmak üzere birtakım kirleticiler vasıtasıyla kirletildiği anlaşılmıştır.
Meydana gelen olaydan dolayı ağır kusuru bulunan hem akdi hem de fiili taşıyıcı olan davalı ———meydana gelen zararı, CMR Konvansiyonun 23. maddesi gereği tazmin etmesi gerekeceği yönünde değerlendirmelerde bulunan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hükme esasa alınabilecek olduğu vicdani kanaati ile bu doğrultuda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Diğer yandan davalı — diğer davalı fiili taşıyıcı——— geçerli bir poliçe olduğu, poliçenin —- mülteci, göçmen, ilticacı ve diğer faili meçhul kişilerin nakliyeyi gerçekleştiren araca kaçak yollardan, nakliyecini bilgisi dışında veya dahilinde binmesi neticesinde, taşınan emtiada meydana gelen her türlü hasar ve kayıplardan doğan tüm tazminat talepleri şeklinde olduğu, bu nedenle davalı davalı—- tarafından düzenlenen CMR sorumluluk sigorta poliçesi gereğince tamenat kapsamın dışında kaldığnından davalı—- şirketine karşı başlatılan takibe yapılan itirazın yerinde olduğu vicdani kanaat ile davalı —- yönünden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Alacağın likit olması konusunu ———— kararında; ”Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir.” şeklinde açıklamıştır. Bir alacağın likit olup olmadığı hususu değerlendirilirken her uyuşmazlık kendi koşullarında değerlendirilecek, alacağın miktarının belli ve sabit ya da borçlu tarafından bilinebilir olduğu durumlarda söz konusu alacağın likit olduğu kabul edilecektir. Somut olayımızda emtianın zarar görmesinden kaynaklı oluşan zararın miktarı ve zarardaki kusur oranı davalı tarafından belirlenebilmesi mümkün olmadığından, böylece borçlunun borçunu yalnız başına tahkik ve tayin etmesi beklenemeyeceğinden ayrıca takibe itiraz dilekçesindeki hususlar nazara alınarak davalı aleyhine yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
CMR 27’nci maddesi gereği takip öncesi davalıların temerrüde düşürüldüğüne dair bir belgenin mevcut olmaması nedeniyle işlemiş faiz talebinin yerinde olamayacağı değerlendirilerek aşağıdaki şekilde talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının Davalı —- Yönelik Davasının REDDİNE,
2-Davanın—– yönünden davasının KISMEN KABULÜNE; davalı ——– icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın asıl alacak olan —– üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, —- faiz alacağına yönelik fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-İcra İnkar tazminatına ilişkin talebin alacak likit bulunmadığından reddine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 18.704,08 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 4.676,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 14.028,05‬ TL karar harcının davalı —–tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 4.676,03 TL peşin harç toplamı 4.711,93 TL ile 1.996,40 TL —– olmak üzere toplam 6.708,33‬ TL yargılama giderinden davanın kabul 0,98 ve red 0,02 oranına göre hesaplanan 6.574,1634‬ TL’sinin davalı —— tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından dava dosyasına yatırılan bir gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafça dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 27.394,17 TL vekâlet ücretinin davalı —— davacıya verilmesine,
9-Davalı ——–davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 3.180,84 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davalı ——davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca miktarı üzerinden hesaplanan 27.616,83 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde ——– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/02/2021