Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/440 E. 2021/260 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/440 Esas
KARAR NO : 2021/260
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 17/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı vekili, davalı asıl borçlu ——- imzalanan —–kapsamında müvekkili bankanın muhtelif ticari nakdi krediler kullandırdığını, sözleşmede diğer davalıların müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğunu, borçlulara hitaben keşide edilen kredi kat ihtarnamesine rağmen borcun ödenmediğini, bu nedenle müvekkili bankanın icra takibi başlattığını, Borçluların itirazı nedeniyle icra takibinin durdurulduğunu, haksız yapılan itirazın iptali için açılan işbu davanın kabulüne ve davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, Yargılama giderleri ve vekalet ücretlerini davalılar üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; Davalılar vekili, kat ihtarnamesinin müvekkillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, davacı bankaya ödeme amacıyla tevdi edilen çeklerin bedelleri düşülmeden alacak talep edildiğini, dolayısıyla talep edilen alacak tutarına itiraz ettiklerini, öte yandan talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu beyan etmiş, davanın reddi ile davacımn kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerini davacı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava banka kredi sözleşmelerinden kaynaklı başlatılan icra takibine vaki davlıların itirazının iptali istemine ilişkindir. Davacı yanca davalılar aleyhinde —— tarihinde icra takibine girişilmiş, davalıların itirazı üzerine duran takibin devamını sağlamak amacı ile eldeki bu dava —– tarihinde açılmıştır.
Asıl borçlu —– limitli ——imzalanmış, diğer davalılar da bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalamışlardır. Davalılardan —– zamanda davalı borçlu şirketin yetkilisi ve ortağı olduğu anlaşılmıştır. Kefaletin imzalandığı tarihte şirket yetkilisi olan davalı için eş rızasına da gerek bulunmamaktadır. Kefaletin şekil şartlarının yerinde olduğu anlaşılmıştır.
——–dava konusu ——– dayalı kredi borcunun hesaplanmasında, bankanın hesap kat tarihine kadar ve kat tarihinden temerrüde kadarki sürede anaparaya akdi faiz işletip, bulunan toplamın asıl alacağı oluşturacağı ve temerrütten itibaren de bu asıl alacağı oluşturan toplam tutara temerrüt faizi işletilebileceğinin dikkate alınması.———– hesabın kat edildiği tarih itibariyle alacağın ulaştığı miktar belirlenerek temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesaplanıp bulunan akdi faiz kapitalize edilerek temerrüt tarihi itibariyle asıl alacak bulunmalı ve bu alacağa temerrüt tarihinden takip tarihine kadar olan dönem için temerrüt faizi ve bunun gider vergisi uygulanarak bankanın asıl borçludan isteyebileceği miktar saptanmalı ” gerekçeleri ile asıl alacağın ne şekilde hesaplanması gerektiğini belirtmiştir.
Mahkememizce dosyada alınan ——— tarihli rapor denetime uygun bulunmamıştır. Zira takipte 7 tane krediden kayaklı alacak talep edilmesine rağmen ayrı ayrı asıl alacak işlemiş faiz ve masraf, bsmv alacakları ayrıştırılmamış, yüksek mahkeme kararlarında belirtilen usulde asıl alacak ve faiz oranları belirlenmemiştir. Bu rapora itibar edilmemiş uzman bankacı bilirkişi —- rapor alınmıştır. Bilirkişi — tarihli raporunda davacının — para kredisi yönünden; — asıl alacak,—- olmak üzere toplam — alacağı olduğunu, —- yönünden; — asıl alacak,—- akdi faiz ve —- alacağı olduğunu, ——kredi yönünden;— asıl alacak,— faizler toplamı ve—–olmak üzere toplam—– alacaklı olduğunu,— — kredi yönünden; —- asıl alacak,—- olmak üzere toplam — alacaklı olduğunu—- kredi yönünden;—- Asıl alacağı olduğunu,— yönünden; —— olmak üzere toplam —alacak talep edebileceğini, Takibe konu — — asıl alacak, — faizler toplamı,——masraf olmak üzere toplam —— talep edebileceğini belirtmiştir. Bu rapora davacı yan itiraz etmemiş, davalı vekili ise bila tarihli dilekçesi ile davalıların takip öncesi temerrüde düşürülmediklerini bu nedenle temerrüt faizi istenemeyeceği belirterek itiraz etmiştir. Davacı bankanın takip talebinde temerrüt faizi talep etmediği anlaşılmıştır. Davalılar vekilinin —— tarihli bilirkişi raporuna karşı bila tarihli itiraz dilekçesinde temerrüt faizi için yaptığı tüm itirazlar bu nedenle yersizdir. Bilirkişi de zaten temerrüt faizi hesaplamamıştır.Tüm dosya kapsamı, denetime el verişli bulunan———— tarihli bilirkişi raporu birlikte değerlendirilmiş,davacı bankanın davalılardan kısa kararda belirtilen miktarda alacaklı olduğu anlaşılmış, likit alacağa vaki haksız itiraz nedeni ile davalılar %20 oranında icra-inkar tazminatına mahkum edilmiş davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE;
——- sayılı takip dosyasına davalıların yaptığı itirazın tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile;
A-) —– asıl alacak—- olmak üzere toplam —– üzerinden iptaline,
B-) —- yönünden; —asıl alacak— olmak üzere —– üzerinden iptaline,
C-) —-yönünden; — asıl alacak— faizler toplamı—-olmak üzere toplam- —– üzerinden iptaline,
D-) —-yönünden; —- akdi faiz—olmak üzere toplam —- üzerinden iptaline,
E-) —- kredi yönünden; ——Asıl alacak üzerinden iptaline,
F-) —–yönünden; —- akdi faiz—- olmak üzere toplam —– üzerinden iptaline,
G-) —-Sıradaki kredi yönünden; —- asıl alacak——— masraf olmak üzere toplam —– üzerinden iptaline
2-Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeni ile davalıların asıl alacak—– üzerinden hesaplanan %20 oranındaki —– icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine
Fazlaya ilişkin talebin Reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 25.784,14 TL nispi harçtan peşin alınan 4.607,03 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 21.177,11TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 4.607,03 TL nispi harç olmak üzere toplam 4.642,93TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 4.000,00 TL bilirkişi ücreti, 207,90 TL tebligat ve müzekkere masrafı olarak toplam 4.207,90 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 4.126,98 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’nin 13. Maddesi gereği 34.872,05 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya ödenmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’nin 13/(1) maddesi gereği red edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
9-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle,——–Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı , davalı tarafın yokluğunda verilen karar oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/03/2021