Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/439 E. 2020/187 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/439 Esas
KARAR NO: 2020/187
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ: 26/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ——– numarasında kayıtlı,————- tüm aktif ve pasifiyle bir bütün olarak devralması sonucu, anılan şirketin müvekkili şirket bünyesiyle birleştiğini, müvekkili şirket ile davalı arasında ——-Noterliği’nde ———-günü düzenlenen satış vaadi sözleşmesiyle ——————- nolu bağımsız bölümün satışının vaad edildiğini, davalı alıcının anılan sözleşmelerden doğan ———- TL borcunu süresinde ödemeyerek ifadan kaçındığını, sözleşmenin yasanın öngördüğü şekilde düzenlendiğini, —-nolu bağımsız bölüm yönünden Kdv dahil ——-TL, —-nolu bağımsız bölüm yönünden Kdv dahil ————– TL satım bedeli kararlaştırıldığını, uyuşmazlığın konusunun ise, takip dosyasında yer alan iki adet ———— fark faturasından kaynaklandığını, anılan faturaların sözleşme kapsamına uygun olduğunu, sözleşmenin 5/f maddesinde bununla ilgili düzenleme bulunduğunu, müvekkili şirketin——– faturaları düzenleyerek, davalıya gönderildiğini, yasal süresi içinde herhangi bir itiraza uğramadığını, bunun üzerine—- farkından kaynaklanan alacak sebebiyle————İcra Dairesinin —————- sayılı icra takip dosyası ile takip başlatıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini, bu sebeplerle davalının haksız itirazının iptaliyle, davalının % 20 inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki iddialara karşın, bahse konu ———— yevmiye sayılı arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmelerinin davacı tarafından gereği gibi ifa edilmediğini, sözleşmenin 2. maddesindeki ———- tarihindeki teslim taahhüdüne aykırı davrandığını, bugün itibariyle dahi söz konusu taşınmazların kendilerine teslim edilmediğini, tapu devirlerinin de bu güne kadar gerçekleşmediğinden, banka kredisi kullanamadığını, taahhüt edilen teslim tarihi üzerinden —–seneyi aşan süreç sebebiyle şirketin ciddi finansal sıkıntılar yaşamak zorunda kaldığını, natamam şeklinde teslim edilecek ofisler için, kiracıların tapu kaydını kira sözleşmesi şerhi düşülmesini talep ettiğini, tapu devri gerçekleşmediğinden, kiralama taleplerinin geri çevirmek zorunda kaldığını, satın aldığı ticari nitelikteki taşınmazlar üzerinden, müvekkilin kazanç sağlamak istemesinin en doğal istek olduğunu, müvekkilinin sözleşmeden doğan borçlarının neredeyse tamamını ödediğini ancak, teslim gerçekleşmemesi ve tapu devri yapılmaması sebebiyle kira gelirlerinden mahrum kaldığını, ——yılı ——ayında teslim taahhüdünün ———- olmasına rağmen gerçekleşmemesine nazaran, davacının basiretinden söz edilmesinin mümkün olmadığını, satış vaadi sözleşmelerinin ek/3’ünde yer alan ödeme taahhütnamelerinde, ———– oranında hesaplanacak artış dönemlerine ilişkin farkların, senet olarak düzenleneceği açık olarak belirtilmesine rağmen, davacı şirketin haksız ve kötü niyetli bir şekilde bu bedelleri ——— fark bedeli olarak fatura ederek ve müvekkili şirkete tebliğ edilmeden, icra takibi başlatıldığını; bu sebeple faturalara 8 gün içinde itiraz edilmediği iddiasının kötüniyetin açık göstergesi olduğundan bahisle, yerinde olmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Ticari Satımdan Kaynaklanan İtirazın İptali davasdır.
——- Dairesinin ——– sayılı icra takip dosyası getirilip incelenmiştir. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu … aleyhine ———- bölümlerin ——- fark bedelinden kaynaklanan ——- TL alacağın ve yıllık—— faiziyle birlikte tahsili için ilamsız icra takibi yapılmış olduğu, davalı borçlu tarafından yasal süresi içerisinde ——– tarihinde borca, faize ve ferilerine itiraz edilmiş olduğu, icra takibinin durmuş olduğu anlaşılmıştır.
——— sayılı cevabi yazısına göre————- parselde kayıtlı bulunan üç bloktan oluşan betonarme karkas bina ve arsa vasıflı taşınmazda———— bölümlerin, davacı şirket adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
——-Dairesi Müdürlüğünün ———sayılı cevabı yazısıyla, davalı şirkete ait ———- ayına ilişkin BA formu incelenmesinde, davacı şirketin her iki faturasının sorgulandığı, davalının bildirimde bulunmadığı bir başka anlamda KDV indirim konusu yapmadığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmıştır.
Dosya b,ilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişi ———-ve mali müşavir ——– tarafından düzenlenen ———– günlü bilirkişi raporunda özetle;————- bölümlerin ——— bedelinin gösterildiğini, ——– Noterliği’nde————yevmiye ile düzenlenen satış vadi sözleşmesine göre; Alıcının tapu ferağını ve ticari ofisinin teslimini talep edebilmesi için, bu sözleşmeye göre yerine getirmesi gereken bütün borç ve edimlerini sözleşmede belirtilen tarihlerde yerine getirmesi, ticari ofisin tahakkuk eden işletme giderlerine ödemesi ve tapu harcının alıcıya düşen kısmını ———— yatırması şartı aranır. Alıcının başka bir borcu bulunmaması halinde, fiili teslim tarihinden sonra tapusunu almak üzere başvurması ve alıcıya isabet eden tapu harcı tutarını yatırmasından itibaren, 90 sün içinde tapu feraşı yapılır hükmünün olduğunu,… Sözleşmenin ek/3 tanımlı “Ödeme Taahhütnamesi” başlıklı belgenin incelenmesinde; Satış bedelinin ——— kısmını nakden, en gec———— tarihinde —- hesabında olacak şekilde ödeneceği; ——-kısmın ise, ara ödeme şeklinde ———— alıcının ödemek istediği beyanının, satıcı tarafından kabul edildiği, buna göre, her yılın ——– ayında ara ödemenin gerçekleştirileceği, sırasıyla ———- TL,———— tarihinde — olarak ödeneceğini,——– Noterliği’nde———- yevmiye ile düzenlenen satış vadi sözleşmesine göre; Yukarıdaki kapsamda kararlaştırma içerdiği; teslim tarihinin aynı olduğu, farklı olarak,————– nolu bağımsız bölüm satıma konu olduğunu, aylık faiz oranının ———-olarak öngörüldüğünü,———- dahil satım bedelinin ————- olduğunu,… Sözleşmenin ek/3 tanımlı ödeme taahhütnamesinde, yukarıdaki kapsamda kararlaştırma olduğu; buna göre; Satış bedelinin ————TL’lik kısmını nakden, en gec — tarihinde ————– hesabında olacak şekilde ödeneceğini, ————— kısmın ise, ara ödeme şeklinde (yıllık ——– ile vadelendirilmek üzere) alıcının ödemek istediği beyanının, satıcı tarafından kabul edildiği, buna göre, her yılın ——– ayında ara ödemenin gerçekleştirileceği, sırasıyla ———-TL ile — tarihinde ——- TL olarak ödeneceğini,… Takibe Mesnet Faturaların ———–gün———- sıra sayılı faturanın——–fark faturası açıklamasıyla düzenlendiğini,—dahil toplam tutarının ———— TL olduğunu,— gün —————- sıra sayılı faturanın ————- fark faturası açıklamasıyla düzenlendiğini,— dahil toplam tutarının ——— konusu taşınmazların halen davacı üzerinde bulunduğunu,… ————– gün——— sayılı yazısı ekinde gönderilen, davalı şirkete ait————–ayına ilişkin BA formunun incelenmesinde, Davacı şirketin her iki faturasının sorgulandığını, davalının bildirimde bulunmadığı bir başka anlatımla, KDV’yi indirim konusu yapmadığının anlaşıldığının, Davacının, davalının sözleşmedeki son taksitleri kapsamında gerçekleştirmediği ödemeler için kambiyo yoluyla ——-İcra müdürlüğü’nde——– savıyla takip başlattığını bildirerek, ödeme emri örneğini ibraz ettiğini ancak, uyuşmazlık konusunu doğrudan ilgilendirmediğini,… Davalının, dava konusu taşınmazların öngörülen sürede teslim edilmediğini savunduğu, buna karşılık davacının taşınmazın teslim edildiğini bildirdiğini, bu hususun dosya üzerinden tarafımızdan tespitinin mümkün olmadığı gibi ikame edilen delilin de bulunmadığını Öte yandan, teslimin istenebilmesl için, teslim tarihi itibariyle, alıcının bir borcunun bulunmaması gerektiğini, tapu devri yapılmadığı savunulmuş ise de, tapu devrinin kararlaştırılan satım bedelinin tamamının ödenmesi halinde,gerçekleştirileceğinin kararlaştırıldığını, davacının ibraz ettiği bir başka dosyadaki ödeme emrine nazaran, ödenmemiş taksitleri bulunduğunu, … Davacı tarafından düzenlenen ———- faturalarının davalı tarafından kayıtlarına alınmadığını ancak davalının faturaları kavda alıp almamasının somut olayda önemi olmadığını; davacının hakkının sözleşmeden kaynaklandığını, sözleşmede taksitlere ilgili dönem bazında ———- yansıtılacağının kararlaştırılmış olduğunu, bu sebeple davacının düzenlediği faturaların sözleşme kapsamına uygun olup olmadığının belirlenmesi için miktar yönünden inceleme yapıldığını; ———– Sayılı Sözleşme Yönünden;
——–değerinin ——-, buna karşılık—— ayı aynı — değerinin —— olduğu; buna göre artış katsayısının — olduğu; besinci taksit tutarının —— olmasına göre, yansıtılması gereken ———– olduğu; davacının ise. ——TL tutarlı fatura düzenlediği görülmekle, talebi gibi benimsendiğini,
B) ———Yevmiye Sayılı Sözleşme Yönünden;
Son taksitin ——— TL olmasına göre, aynı kuralın cari olduğunu, buna göre yansıtılması gereken —– farkının —————-TL olduğunu, davacının ise —– tutarlı fatura düzenlediği görülmekle, talebi gibi benimsendiğini, taraflar arasında düzenlenen ————- yevmiye sayılı sözleşmelerde açıkça, taksitli ödeme seçeneğinde, aylık faiz oranının ———– olarak tanımlandığı, son taksit yönünden ———- fiyat farkı oluşturulduğu sonucuna varılmakla, dönem başı endeks ve dönem sonu —- oranları dikkate alınarak yapılan inceleme sonunda, hesaplanan tutarın tarafımızdan daha fazla olduğu dikkate alınarak, davacı icra takibindeki talebiyle bağlı kalınması gerektiğini,… Davacı talebinin, her iki sözleşme yönünden toplam———— TL olduğunu, davacının takibinde avans faiz oranı istemeyip, ———– oranı talep ettiğini,—- faiz oranının ise, avans faiz oranından düşük olmasına göre, talebi gibi takip tarihinden itibaren % 18,50 faiz oranı yürütülebileceğini ” beyan etmişlerdir.
Yapılan yargılamaya, icra takip dosyası, taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile alınan ve hükme yeterli görülen bilirkişi raporuna göre, davacının, davalıya dava konusu iki adet taşınmazı taksitli olarak satmayı vaat etmiş olduğu, gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin kanuna uygun olarak düzenlenmiş olduğu, tarafları bağladığı, taraflar arasında bu hususta bir itikaf bulunmadığı, ihtilafın dava konusu taşınmazların bedelinin ödenip ödenmediği, ödenmeden taşınmazların tapuda devrinin mümkün olup olmadığı, davalı tarafça taksitli satış seçeneğinin seçilmiş olması sebebiyle sözleşmelerde kararlaştırılan ve davacı tarafından fatura edilen ——— farkından kaynaklanan alacağın yerinde olup olmadığı, davalının bu borçtan sorumlu olup olmadığı hususlarındadır. Taraflar arasında düzenlenen ——– Noterliği’nde ————— yevmiye nolu düzenlenen satış vaadi sözleşmelerinin ek/3 tanımlı “Ödeme Taahhütnamesi” başlıklı belgelere göre, satış bedelinin bir kısmının nakden geri kalan kısmının ise ara ödeme şeklinde (yıllık —– ile vadelendirilmek üzere) alıcının ödemek istediği beyanının, satıcı tarafından kabul edilmiş olduğu, buna göre, her yılın —— ayında ara ödemenin gerçekleştirileceği, geri kalan satış bedellerinin sözleşmede öngörülen miktarlar gereğince taksitle ödeneceği, aylık faiz oranının — olarak öngörüldüğü, takibe konu faturaların —– sıra sayılı faturanın ——fark faturası açıklamasıyla düzenlendiği, — dahil toplam tutarının —- TL olduğu, ———–sıra sayılı faturanın ——- fark faturası açıklamasıyla düzenlendiği, ——- dahil toplam tutarının —— TL olduğu, dava konusu taşınmazların halen davacı üzerinde bulunduğu,——— Müdürlüğü cevabi yazısına göre takibe konu faturaların vergi dairesine ibraz edilmemiş olduğu, davacının, davalının sözleşmedeki son taksitleri kapsamında yapmamış olduğu ödemeler için senetlere istinaden ——- İcra Dairesinin ————- sayılı dosyası üzerinden takip başlattığı, bu hususun dava konusunu hukuken ilgilendirmediği, davalının dava konusu taşınmazların teslim edilmediğini savunmuş ise de teslim istenebilmesi için, teslim tarihi itibariyle, alıcının (davalının) bir borcunun bulunmaması gerektiği, bu sebeple davacının dava konusu taşınmazların tapularını devretmemiş olmasının hukuken gerekmediği, davacı tarafından düzenlenen ——— fiyat farkı faturalarının davalı tarafından kayıtlarına almadığı ancak davalının faturaları kayda alıp almamasının davamızda hukuken bir öneminin bulunmadığı çünkü davacının hakkının sözleşmeden kaynaklanmakta olduğu, sözleşmede taksitlere ilgili dönem bazında —– fiyat farkı yansıtılacağının kararlaştırılmış olduğu, bilirkişi kurulu tarafından yapılan hesaplamaya göre —— yevmiye nolu sözleşme yönünden yansıtılması gereken — farkının ———–TL olduğu ancak davacının ———- TL talep etmiş olduğu,——– yevmiye nolu sözleşme yönünden ise yansıtılması gereken ——————– olduğu ancak davacının ——— TL talep etmiş olduğu, taraflar arasında düzenlenen ——– yevmiye sayılı sözleşmelerde açıkça, taksitli ödeme seçeneğinde, aylık faiz oranının —– endeksi olarak tanımlandığı, son taksit yönünden ————fiyat farkı oluşturulduğu sonucuna varılmakla, dönem başı endeks ve dönem sonu endeks oranları dikkate alındığından davacının her iki sözleşme yönünden toplam————–TL davalıdan alacaklı olduğu, davacının takibinde avans faiz oranı istemeyip, iskonto faiz oranı talep etmiş olduğu, iskonto faiz oranının ise, avans faiz oranından düşük olmasına göre, talebi gibi takip tarihinden itibaren % 18,50 faiz oranı yürütülebileceği, bu sebeplerle davalı borçlunun borca ve ferilerine yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından iptal edilmesi gerektiğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar davalı tarafından faturaların kendilerine teslim edilmemiş olduğu iddia edilmiş ise de faturaların dayanağının sözleşmelerdeki hükümler olması sebebiyle bir mal veya hizmet teslimini gerektiren bir husus olmaması, davacının takip tarihinden öncesine dayalı bir faiz alacağı isteminin bulunmaması ile davacının dava konusu faturaları davalının aynı isimli ve ortaklarının aynı olduğu————-ile teslim edilmiş olmasına rağmen faturaların iade edilmemiş olduğuna dair beyan ve delillerinin incelenmesine göre faturaların teslim edilmemiş olması sonuca etkili görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, davanın kabulüne, davalının haksız ve kötüniyetli olarak borca itiraz etmiş olduğu kanaatine varıldığından icra inkar tazminatına mahküm edilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1- Davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu itirazın iptali davasının KABULÜNE, davalının ——— İcra Dairesinin ——— sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin devamına,
2- Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan 509.590,19 TL üzerinden hesaplanan 101.918,03 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
3- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 34.810,10 TL nispi harcın peşin alınan 6.154,58 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 28.655,52 TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 6.154,58 TL peşin harç, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 202,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 8.356,58 TL yargılama giderinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
5- Davalı tarafından yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Ücr. Trf.’ne göre, 42.529,51 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
7- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, ——– Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/02/2020