Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/417 E. 2021/22 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/417 Esas
KARAR NO : 2021/22
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 12/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili —— harç tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin ülkemizde önde gelen sigorta şirketlerinden biri olduğunu, Müvekkili sigorta şirketi tarafından, dava dışı —- yürüttüğü taşıma işleri kapsamında doğabilecek olası rizikolara karşı —- başlangıç ve —– teminat altına alındığını, Dava dışı —— tarafından dava dışı —- plakalı —— yüklenen— plakalı— — plakalı — yüklenen — plakalı —-yüklenen —- plakalı ——
olmak üzere toplam — emtiası gönderildiğini, Söz konusu emtiaların taşıma işini müvekkil şirket sigortalısı — üstlendiğini, Müvekkili şirket sigortalısı —- nakliyeyi kendisi gerçekleştirmemiş olup; —– devrettiğini, . —- sevk ve idaresindeki —– plakalı —-taşınan emtiaların bir kısmı ıslanarak ve nemlenerek hasara uğradığını, Sürücü — sevk ve idaresindeki,— adına kayıtlı olan —- plakalı —— taşınan emtiaların bir kısmı ıslanarak ve nemlenerek hasara uğradığını, eksperler tarafından yapılan inceleme ile, —-brandalı olmasına karşın hasarın, —— brandasının muhtemelen yırtık, delik vb olmasından kaynaklı olduğu tespit edildiğini, — tarafından emtiaların — alındığına dair hasar tespit tutanağının düzenlendiğini, müvekkili şirketten yansıtma faturalar ile hasar bedeli talep edildiğini, Sigortalının müvekkili şirkete başvurmasına istinaden eksper incelemesi yapılmış ve hasar hesaplamasında sovtaj araştırması da yapılarak müvekkili şirket tarafından ödenmesi gereken hasar tutarı olan —- olarak tespit edildiğini, Hasar nedeniyle oluşan zarar sebebiyle müvekkili tarafından sigortasına —- ödeme yapıldığını ve 6102 sayılı TTK md. 1472 uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğunu, ayrıca sigortalı, tüm hak, alacak ve taleplerini müvekkili sigortalısına devir ve temlik ettiğini, bu yönüyle BK md. 183 anlamında akdi halef sıfatını da kazandığını, böylelikle hem “akdi halef” hem de “kanuni halef” sıfatını haiz olunduğunu, Nakliye faturası kesen taşıyıcı davalı —– taşıyıcı sıfatı nedeniyle hem de hasara uğrayan emtiaların taşındığı araç maliki olmasından dolayı işleyen sıfatı ile; Hasara uğrayan emtiaların taşındığı araç maliki olması ile—- aracına yüklenen emtiaların hasara uğramasından işleten sıfatı nedeniyle; Emtiaların belirtilen adrese tam ve sağlam şekilde teslim edilmesi yükümlüğü bulunan davalı sürücüler —– altında iken emtiaların hasara uğraması nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduklarını, meydana gelen zarardan tüm davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, Açıklanan nedenlerle ——dosyası ile başlatıkları takibe borçluların yapmış olduğu itiraz haksız ve mesnetsiz tamamen kötü niyetli olarak alacaklarını sürüncemede bırakmak amacıyla yapıldığından itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetki itirazında bulunduklarını, Müvekkilleri hakkında başlatılan icra takibi ve iş bu huzurdaki dava yetkili icra dairesi ve yetkili mahkemede açılmamıştır. Bilindiği üzere genel yetki davalının ikametgahı sayılan yerdeki mahkeme ve icra daireleridir.
Müvekkillerin adresi ödeme emrinde ve dava dilekçesinde de belirtildiği üzere —- Bu durumda müvekkiller aleyhine açılan davanın —— Mahkemelerinde açılması gereklidir. Bu nedenle süresi içerisinde dosyaya yetki itirazında bulunuyoruz. Dosyanın yetkili Mahkeme olan —- Mahkemelerine gönderilmesi gerekmektedir Esasa İlişkin İtirazlarımız
Davacı şirket, toplamda — taşıma işini sigortalıları —– üstelendiğini, sigortalının nakliyeyi kendisinin gerçekleştirememiş olduğunu; ——- devretmiş olduğunu beyan etmiştir.
Davacı, taşınan pirinçlerin bir kısmının ıslanarak ve nemlenerek hasara uğradığını, meydana gelen zarardan müvekkillerin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürmüştür. Oluşan zararda müvekkillerin hiçbir kusuru ya da sorumluluğu bulunmamaktadır. Şöyle ki;
Davacı şirket; eksperler tarafından yapılan incelemede ——- brandah olmasına karşın hasarın ——- brandasının muhtemelen yırtık, delik vb. olmasından kaynaklı olduğunun tespit edildiğini ileri sürmüştür. Müvekkiller sigortalıdan emtiayı aldıkları gün sigortalı —– müvekkillere araçlarının içinin iyice yıkamaları gerektiğini, kendilerinde branda olduğunu, bu brandalar için araç başı —– fatura bedelinden keseceklerini belirtmiştir. Bunun üzerine müvekkiller brandaları alıp, araçlarını yıkatmış ve yükleme yerine geri dönmüşlerdir. Ve — tarihinde sigortalı— oldukları brandalar ile emtiaları yüklemişlerdir. —— müvekkillerin hesabına nakliye bedelini yatıran sigortalı brandaların ücretini de fatura bedelinden kesmiştir.
—- tarafından müvekkillere yüklenen emtiaların —– günü boşaltılacağı söylenmiştir. Müvekkiller kendilerine verilen irtibat numarasını aradıklarında emtianın teslim edileceği yerin —-olduğunu, bu alanda ——– boşaltma yapılmadığını yükü —– getirmelerini belirtmişlerdir. Bunun üzerine —- eden müvekkiller araçlarını garaja çekerek teslim gününe kadar burada beklemişlerdir. Müvekkiller — — —- hareket edip —– ulaşmışlardır.
—- Numune Almış Ardından Araçları İçeriye Alarak Boşaltmışlardır. —–Elemanlarının Boşaltmayı Gerçekleştirdiği Gün —– Tarihinde ——- Sel Oluşturacak Şekilde Yağmur Yağışı Gerçekleşmiştir. Bu Husus O Günkü Hava Koşulları Araştırıldığında Tespit Edilecektir. Müvekkiller Yükün Boşaltılmasının Ardından Gümrükten Ayrılmışlardır. —- alman numunelerde teslim anında ıslaklık ya da nem tespit edilmemiştir. Ancak—–Söz Konusu İse Bu Durumdan Da Müvekkillerin Mesuliyeti Söz Konusu Değildir.
Taşıma sözleşmesi uyarınca, taşıyıcı malı bütün taşıma süresince korumayı ve bunları devraldığı biçimde teslim etmeyi taahhüt eder. Müvekkillerde emtiayı devraldıkları şekilde teslim etmişlerdir. Taşıyan, kusuru bulunmayan nedenlerden ileri gelen zararlardan sorumlu değildir.
Davacı dava dilekçesinde dava dışı —– yürüttüğü taşıma işleri kapsamında doğabilecek olası rizikolara karşı——-sonraki gün sigortalı——– arayarak malzemelerin bir kısmının ıslanmış olduğunu, müvekkillerin birtakım evrakları göndermeleri gerektiğini, malzemeyi sigorta yaptıracağını belirtmiştir. Sigortanın yaptırılma tarihi — tarihi olmasına rağmen Resmi evraklarda —– tarihi yani müvekkillerin emtiayı yüklediği tarihin ertesi günü yazmaktadır. Bu husus irsaliye tarihlerinde de görülecektir. Sigortalı kendi kusuru ve ihmalinden kaynaklı hasarı müvekkillere yıkmak amacı ile sigorta yaptırmış ve kötü niyetle huzurdaki davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Hukuk düzeni yanıltmaya çalışılmaktadır. 10- Malzeme dava dışı sigortalı——- talepleri Doğrultusunda ve onlar tarafından verilen brandalar ve naylon tulum olarak adlandırılan şekilde sarılıp yüklenmiştir. Mevcut malzemenin yolda ya da dururken bu hali ile su geçirmesinin imkânı bulunmamaktadır. Kaldı ki gümrükte numune alınarak gerekli kontroller yapıldıktan sonra boşaltma işlemi gerçekleştirilmiştir. Emtianın boşaltılması anında bir ıslaklık ya da nemlenme durumu olsa idi bu pek ala fark edilebilirdi. Islak ya da nemli olsa idi bu hali ile emtialar teslim alınmazdı.
Tüm bu durumlar dışında sigortalı —- müvekkillere ——günü teslimatın yapılacağını söylemesine rağmen ——— olmadığını müvekkiller yola çıktıktan sonra kendi çabalarıyla öğrenmişlerdir: Teslim tarihindeki gecikme de sigortalının ihmalinden kaynaklanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
—— sayılı takip dosyasının dosyamız arasına celp edildiği görüldü.
——– müzekkere yazılarak davaya konu gıda emtiasının hava durumu neticesinde zarara uğradığı iddia edilerek zararı sonucu açılan tazminat davası nedeniyle —– hava durumu bilgilerinin istendiği ve müzekkeremize cevap verildiği görülmüştür.
—- tarihli ara karar ile dosyanın bir taşımacılık konusunda uzman bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —— tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle;
“1.Dava konusu taşıma uyuşmazlığa TTK hükümlerinin tatbiki gerektiği,
2.Davalının TTK. nın M d.875 hükmünde sağlam, eksiksiz, tam olarak teslim aldığı nakliye konusu emtiayı, hasarlı olarak teslim etmesi nedeniyle vaki zarardan %100 kusuru nedeniyle sorumlu olduğu, TTK.nın Md.876 hükmündeki sayılan sorumluluktan kurtuluş beyinnelerinden hiçbirine dayanamadığı,
3.Bilirkişiliğimizin TTK. nın Md.880/3 hükmü doğrultusunda yapmış olduğu değerlendirme ve hesaplama sonucunda gerçek zararın —– olduğu,
Davalının TTK. nın Md.882/2-b hükmüne göre hesaplanan sınırlı sorumluluk üst sınırının —– olduğu,
TTK.nın Md.882/4 hükmüne göre hesaplama yapıldığında ——- olduğu,
Bilirkişilikle tespit olunan gerçek zararın bu üst sınırın altında kalması nedeniyle davalının gerçek zarar olan —– sorumlu olduğu,
4.Meydana gelen zararın, davacı sigorta şirketinin nezdinde düzenlemiş olduğu ——- —–sigorta poliçesinin genel ve özel şartlarında teminat alınmış bir rizikonun, poliçe geçerlilik dönemi içinde meydana gelmiş olduğunun anlaşıldığı,
Ancak davacı vekili tarafından, poliçenin özel şart olarak yukarıya aynen alıntılanan Md.3 içeriğinde sayılan, sunulması zorunlu listeleri sunmaması nedeniyle bu aşamada yapmış olduğu ödemenin hatır ödemesi ———-olarak kabul edilmesi nedeniyle TTK. nın Md. 1472 hükmünde kanuni halef sıfatını kazanamadığı,
Ancak delil listesi ekinde——– okunduğunda, dava dışı taşıyıcının———– temlik ettiğinin anlaşıldığı, bu durumda Borçlar Kanunu’nun temlik hükümlerine göre akdi halefıyetin gerçekleşmiş olduğunun kabulü gerektiği, 5. Davanın —— talepli açılmış olması nedeniyle, davacının —— tutar için icra takip tarihinden itibaren ticari avans faizi talep edebileceği husususun muhterem mahkemenin takdirinde olduğu Kanaatine varılmıştır.” Şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin duruşma ara kararında “Yükün gönderici tarafından gönderildiği varsayımından hareketle———sayılı kararları gözönüne alınarak davalı taşıyıcının müterafik kusurunun bulunup bulunulmadığı hususun ve karşılıklı kusurların tespiti için ek rapor alınmasına; bilirkişinin kök raporu — ayda teslim ettiği gözetilerek bilirkişiye dosyayı alması için tebligat yapılarak — hafta kesin süre verilmesine, ek rapor için bilirkişiye teslim tarihinden itibaren —– ay kesin süre verilmesine, bilirkişiye inceleyeceği husus belirtilmekle ek rapor için belirtilen hususlarda rapor düzenlenmemesi veya dosyayı teslim alması ve teslim etmesi için verilen sürelere uyulmadığı takdirde Bilirkişi—-bildirileceğinin ihtarına, ” nedeniyle ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi—– tarihli ek raporunda özetle;
“1)Kök raporumuzdaki görüşlerimizi aynen muhafaza ettiğimiz,
2)Taşıyıcıların %100 kusurlu değil de müterafık kusurlu olduğuna ilişkin tespit yapabilmek için dava dışı gönderene izafe edilebilecek bir kusurun olması gerektiği,
TTK. nın gerek kök raporumuza alman gerekse ek raporumuza alıntılanan “taşıma işleri” kitabına ilişkin hükümleri gözetildiğinde, Taşıyıcıların müterafık kusurlu olduğundan söz edilemeyeceği,
3)Taşıyıcıların gönderenden yazılı talimat almadan güzergâh dışına çıkmaları, şoförün kendi inisiyitifi ile ——- giderek evinde kalmasının ağır kusur teşkil ettiği,
4)Taraflar arasında düzenlenmiş yurtiçi taşıyıcı sorumluluk sigorta poliçesinin “özel şartı” gereği özmal taşıtlarla yapılan taşımalarda meydana gelen ıslanma hasarlarının kesin olarak teminat dışı olduğu,
Teminat dışı hasarı dava dışı sigortalısına ödeyen sigorta şirketinin ise ——- olduğunun kabulünün gerektiği, ——- alındığında —— olarak yapılan Ödemelerin TTK. nin m. 1472 hükmünde halef sıfatı kazandırmadığı dolayısıyla rücuan sorumlulardan talep edilemeyeceği, Kanaatine varılmıştır.” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Öncelikle irdelenmesi gereken husus davacının aktif husumet ehliyetinin olup olmadığıdır.Her ne kadar davacı sigortanın sigortalısına yapmış olduğu ödeme—— ödeme ,hatır ödemesi olsa da davacı sigortanın sigortalısına yapmış olduğu ödeme akabinde ibraname ile dava dışı sigortalının alacaklarına ilişkin alacağın temliki sözleşmesi de yapıldığı için davacınınn 6098 sayılı TBK’nın 183 ve devamı maddeleri uyarınca temlik alan olarak akdi halef olduğu ve aktif husumetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Taşıma sırasında emtianın hasarlanması ve hasar miktarına ilişkin uyuşmazlık bulunmamaktadır.Uyuşmazlık hasara uğrayan emtianın hasara uğramasında tarafların kusurlu olup olmadığı;tarafların ne miktarda kusurlu olduğu noktasındadır.Taşıyıcı olan davalıların yazılı talimat almaksızın güzergah dışına çıkmaları nedeniyle davalıların hasarın oluşmasında kusurlu olduğu anlaşılmıştır.Ancak her ne kadar davalı taşıyıcı güzergah dışına çıkmışsa da hasarın meydana gelmesinde brandaların yırtık olduğu,istiflemenin düzgün olmaması nedeniyle akan yağmur suyunun emtianın hasarlanmasına yol açtığı görülmüştür.Nitekim emtianın hasarlanması sonucu oluşturulan ekspertiz raporu da bu yöndedir.İstiflemenin ve brandaların dava dışı sigortalı tarafından sağlandığı,zararın yükleme hatası nedeniyle oluştuğu,Davalı taşıyıcının yazılı talimat almaksızın güzergah değiştirmesinin de zarara sebep olduğu,yükleme hatası nedeniyle oluşan zarar nedeniyle taşıyıcının sorumluluğunun sona ermediği,taşıyıcının yüke nezaret sorumluluğu kapsamında istiflemenin ve brandaların taşımaya uygun olup olmadığı hususunda gönderici veya alıcıya haber vererek yazılı talimata göre hareket etmesi gerektiği ancak taşıyıcı tarafından yüke nezaret görevinin ihmal edildiği anlaşılmıştır.Beliritlen bu nedenlerle tarafların müterafik kusurunun bulunduğu;yazılı talimat almadan güzergah değiştiren ve yüke nezaret sorumluluğunu yerine getirmeyen davalıların kusurunun daha ağır olduğu bu nedenle taraflarının %80 oranınnda kusurlu olduğu;davacının haklarına halef olduğu dava dışı sigortalının ise branda ve istif konusunda yeterli özeni göstermemesi nedeniyle %20 kusurlu olduğu mahkememizce takdir edilmiştir.Nitekim örnek olarak——-kararında da müterafik kusur durumunun araştırılması ve buna göre karar verilmesi belirtilmiştir.
Yukarıda beliritlen gerekçeler ışığında bilirkişi raporunun müterafık kusura ilişkin görüşüne itibar edilmeyerek tarafların kusur durumu resen mahkememizce tespit edilmiş ve bilirkişi tarafından tespit edilen diğer teknik hususlara itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Alacak miktarının belirli olmaması nedeniyle icra-inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ile;
1—–sayılı takip dosyasında davalıların yapmış olduğu itirazın —– üzerinden iptaline, kabul edilen miktara takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak belirli olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen —kısım yönünden alınması gereken — harçtan peşin alınan —harcın mahsubu ile bakiye —- karar harcının davalılardan müteselsilen tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 491,44 TL peşin harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 4.882,77 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- Davalıların kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 1.100,00 TL bilirkişi ücreti ve 370,95 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.470,95 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 1.176,74 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı12/01/2021