Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/399 E. 2020/280 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/399 Esas
KARAR NO: 2020/280
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 24/12/2018
KARAR TARİHİ: 23/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili————- harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacının taşıma İşinde iştigal ettiği, davalıya taşıma hizmeti verdiği, yapmış olduğu taşıma işine ilişkin faturalar düzenlediği ve davalıya teslim ettiği, ancak davalının borcunu ödemediği,davacının alacağını tahsil için davalı aleyhine —- İcra Müdürlüğü’nûn ———– sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi yaptığı, davalının dosya borcunun tamamına itiraz ederek takibi durduğunu beyan ederek,
Yukarıda açıklanan nedenierlejtirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,yargılama giderleri İle avukatlık ücretinin davalı tarafa yüklelilmesine karar verilmesi vekaleten Sayın Mahkemeden arz ve talep edilmiştir.
Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak davalının dava dilekçesine cevap vermediği ve duruşmalara katılmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava 10 adet faturaya dayalı takipte ödeme emrine yapılan itirazın iptali davasıdır.İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.İcra dosyası fiziken celp edilmiş borçlunun ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
——— tarihli ara karar ile dosyanın bir taşımacılık konusunda bilirkişi ile bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve ——— tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Bilirkişi heyet raporunda özetle ”
—— İcra Dairesinin ——– sayılı takip dosyasının dosyamızın arasına celp edildiği görüldüğünü,
Davacının incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davalıdan ———– alacaklı olduğu,
Davalın tarafın dava dilekçesine cevap vermediği, duruşmalara ve incelemeye katılmadığından ticari defter ve kayıtlarını da ibraz etmediği,
Davalının davaya cevap vermediği için fatura muhteviyatı hizmetin alınmadığına ve/veya davacı tarafından adına düzenlenen faturaların kendineteslim edilmediğine dairdava dosya kapsamında herhangi bir belge bulunmadığından davacının ticari defterlerine itibar edilmesi kanaatine varılmakla, hukuki değerlendirme ve takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu ” şeklinde tespitlerde bulunarak raporu teslim etmiştir.
—– tarihli duruşmanın ——– nolu ara kararı ile okunaklı olmayan taşıma ve sevk irsaliyelerinin okunaklı örneklerinin sunulması için davacı tarafa süre verilmiş ve davacı tarafın sunmuş olduğu irsaliye asılları kasada muhafaza altına alınmıştır.Taşıma irsaliyeleri incelendiğinde teslim alan kısımlarında imza bulunduğu görülmüştür.Davalı tarafın davaya cevap vermemesi nedeniyle imzaların davalı şirket yetkilisine veya mal teslimi hususunda yetkili çalışana ait olup olmadığı hususunda inceleme yapılmamıştır.Nitekim 6100 sayılı HMK’nın 25. Maddesi taraflarca getirilme ilkesini düzenlemekte olup ilgili kanun maddesi gereğince hakim iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz,hakim kendiliğinden delil toplayamaz.Davacı tarafın ticari defterleri ve sunmuş olduğu taşıma irsaliyeleri göz önüne alındığında davacı tarafın faturalara konu taşıma işlerini yerine getirdiğini ispat ettiği,davalının ise ticari defterlerini sunmadığı,davaya cevap vermediği ve hizmetin bedelinin ödendiği hususunda herhangi bir delil sunmadığı görülmüştür.Davacı tarafın üzerine düşen ispat külfetini yerine getirdiği ancak davalı tarafça ödemeye ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı görülmekle hükme esas alınabilecek nitelikteki bilirkişi raporu da göz önüne alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Alacağın likit olması konusunu —————– kararında; ”Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir.” şeklinde açıklamıştır.Bir alacağın likit olup olmadığı hususu değerlendirilirken her uyuşmazlık kendi koşullarında değerlendirilecek,alacağın miktarının belli ve sabit ya da borçlu tarafından bilinebilir olduğu durumlarda söz konusu alacağın likit olduğu kabul edilecektir.
Yargıtayın yerleşik kararlarına göre fatura alacakları likit niteliktedir. ———————- kararına göre; “Uyuşmazlık, davacının davalıya faturayla sattığı mal bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, borcun miktarı belirlenebilir (likit, hesap edilebilir) olduğundan, dava dilekçesinde icra inkar tazminatı isteyen davacı yararına İİK.nun 67/2 nci maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu istemin reddi doğru görülmemiştir.” denilerek fatura alacağının likit niteliği belirtilmiştir. Alacağın faturaya bağlı alacak olması nedeniyle kabul edilen asıl alacağın yüzde 20si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Takipte talep edilen faizin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre ; bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek nitelikte bilimsel ve yeterli teknik nitelikte olduğu görülmüş, davanın kabulü ile —– İcra Müdürlüğünün ——- sayılı takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın iptaline ,kabul edilen asıl alacak miktarı olan ———- üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın Kabulü İle;
1——– İcra Müdürlüğünün —— sayılı takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın iptaline,
2-Kabul edilen asıl alacak miktarı olan —— üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 1.422,69 TL harçtan, peşin yatırılan 355,68 TL harcın düşümü ile geri kalan 1.067,01 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 355,68 TL harç , 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 113,20 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.968,88 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.Tarifesi uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/06/2020