Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/392 E. 2021/129 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/171 Esas
KARAR NO: 2021/86
DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2018
KARAR TARİHİ : 28/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekilinin —– tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacının ——— yetkilisi olduğunu, davalı tarafın —— kapsamında almış olduğu malların bedeli olarak düzenleme tarihi —- adet senet verdiğini, bu senetlerin vadelerinin ———- olduğunu, senetlerin ödenmediğini, vade tarihleri üzerinden —olması nedeniyle kambiyo senetlerine mahsus yolla haciz takibi yapılamadığını bunun yerine ——— sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının haksız olarak itiraz ettiğini, bu nedenle itirazın iptali ve alacağın —– az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini dava ve talep etmiştir.
RAPOR:Bilikişinin —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin ——– ticari defterlerin TTK’ ya göre, açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı,—– kebir defterinin ibraz edilmediği, ——–yılları yevmiye defteri kapanış tasdikinin TTK Madde 69-70/son 72/3 ve V.U.K. Madde 220-226 uyarınca yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırılmadığı anlaşılmakla yevmiye defterinin sahibi lehine takdiri delil vasfına sahip olduğu kanaatine varılmış ise de—-Mahkememize ait olduğunun, davalı vekili tarafından incelemeye esas alınabilecek herhangi bir ticari defter ve kayıt ibraz edilmediğini, davalı —– ortağı ve kanuni temsilcisi olduğu, şirkete—– tarihinde resen terk işlemi yapıldığının, davacı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre —- yılından devir eden —- — alacağı bulunmakla,—- arasında toplam —- tutarında —-adet fatura düzenlendiği ve karşılığında tahsilat yapılmış olduğunun, taraflar arasındaki cari hesap bakiyesinin—- tarihinde —- olup davacı şirketin —- borçlu olduğunun, davacı şirket tarafından ——– arasındaki dönem için yapılan işlem kayıtları ve bunların dayanak belgelerinin ibraz edilmediğinin, —yılı yevmiye defterinde ihtilafa konu senetler ile ilgili herhangi bir işlem kaydına rastlanmadığının, —- yılı hesap açılış kaydı —– olmakla yıl içerisinde herhangi bir İşlem kaydına ve İhtilafa konu senetler ile ilgili herhangi bir işlem kaydına rastlanmadığının sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava; davalının düzenlemiş olduğu —- senetten kaynaklı alacağının tahsiline ilişkin itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
————- kararında, “Davacı tarafından delil olarak dayanılan ticari defter ve kayıtlara ilişkin alınan bilirkişi raporu ve ek raporundan, davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin mevcut olmayıp usulüne uygun tutulmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca mali müşavir bilirkişi raporu ve ek raporunda cari hesaplarındaki borç bakiyesinin davalı şirkete ait olduğunun davacı defterlerinden tespitinin mümkün olmadığı belirtmiştir. Bu durumda mahkemece davacı tarafça takip dayanağı faturalardaki işlerin yapılıp teslim edildiği kanıtlanamadığı, davacının ticari defterlerinin eksiksiz ve usulüne uygun tutulmamış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamamış olması sebebiyle, 6100 sayılı HMK’ nın 222/2-3 maddeleri gereğince davacının lehine delil olamayacağı gibi bu haliyle dahi alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı anlaşıldığından ispat edilemeyen davanın reddine, kabul şekli itibariyle de —— bozulması uygun görülmüştür” şeklinde hüküm tesis ederek, birbirlerini doğrulamayan ticari defterlerin, sahibi lehine delil olması tek başına yeterli olmayacağı belirtilmiştir.
———— kararında, dayanak belgeleri olmaksızın davacının defter kayıtlarının esas alınmayacağını, “ Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili istemine ilişkin alacak davası olup, ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacıdadır. Davacı önce icra takibine, sonra iş bu davaya konu ettiği alacağın varlığını usulüne uygun delillerle kanıtlamalıdır. Tek yanlı olarak düzenlenen ve dayanakları bilirkişi raporundan anlaşılamayan davacının kendi ticari defter kayıtları esas alınarak, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir” şeklinde belirtmiştir.
Somut olayda; davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde davacı şirketin —— yılı ticari defterlerinin TTK’ya göre açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, — yılı kebir defterinin ibraz edilmediği, — yılları yevmiye defteri kapanış tasdikinin yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırılmadığı, davacı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre, — yılından devir eden —- alacağı bulunmakla,— arasında toplam — tutarında——düzenlendiği ve karşılığında tahsilat yapıldığı, taraflar arasında cari hesap bakiyesinin ——olup davacının borçlu olduğu, ——yılı yevmiye defterinde ihtilafa konu senetler ile ilgili herhangi bir işlem kaydına rastlanılmadığı görülmüştür.
Ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak değerlendirilebilmesi için defterlerin usulüne uygun olarak açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olması ve ayrıca dayanak belgeleri ile birlikte bir bütünlük teşkil etmesi ve faturaların yanında teslim belgelerinin de bulunması gerekmektedir. Bu haliyle; davacının — hesap açılış kaydı— olmakla yıl içerisinde herhangi bir işlem kaydının oluşmadığı, —– yevmiye defterinde ihtilafa konu senetler ile ilgili herhangi bir işlem kaydına rastlanılmadığı, sonuç itibariyle ispat yükü kendisine düşen davacı tarafından alacağına ilişkin başkaca yazılı belge sunulmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1. Davanın REDDİNE,
2. Alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 268,13 TL harçtan mahsubu ile bakiye 232,23‬ TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ye göre tespit edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——— Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin, davalı vekilinin ve dava asilin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/01/2021