Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/380 E. 2020/110 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/380 Esas
KARAR NO : 2020/110

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2018
KARAR TARİHİ : 11/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 24.12.2018 harç makbuzu tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı borçlu arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, davalı şirket bu ilişki neticesinde müvekkili şirkete 10.000 TL borçlandığını, borcun ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu —-. İcra Dairesinin — esas sayılı dosyası ile borçlu davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, borçlu şirketin haksız olarak takibe “borcunun bulunmaması” gerekçesi ile itiraz etmesi üzerine ise takibin durduğunu ancak tarafların ticari defterleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde de görüleceği üzere davalı şitketin müvekkili şirketi borcu bulunduğunun anlaşılacağını, kötü niyetli ve müvekkilin alacağını sürünceme de bırakma düşüncesiyle yapılmış olan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamının beyan ederek borçlunun haksız olan itirazının iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatı ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davacı şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan bir borcunun olmadığını, icra takibinde talep edilen faiz türü ve oranının hukuka aykırı olduğunu savunarak davacı şirket tarafından İstanbul Anadolu —–İcra Müdürlüğü —– Sayılı dosyası ile haksız ve kötü niyetli başlatılan takibin iptalini, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı şirketten %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının tahsilini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava açık hesap ilişkisine dayalı takipte ödeme emrine yapılan itirazın iptali davasıdır.İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
24/10/2019 tarihli ara karar ile dosyanın seçilecen bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 20/12/2019 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Bilirkişi raporunda özetle : ”İbraz edilen davacı 2017 ve 2018yıllannailişkin ticari defterlerinin TTK md, 64 4 sayılan ve VUK. uyarınca tutulması zorunlu ticari defterlerde;
a.) TTK 64/3. maddesi uyarınca ibraz edilen 2017 ve 2018 villan yevmiye defteri açılış tasdiki yapılmıştır.
b.) TTK 64/4. maddesi uyarınca 2017 ve 2018 yılları yevmiye defteri kapanış tasdiki yapılmıştır.
c ) TTK 65. maddesi ve VUK kayıt nizamı hükümleri uyarınca defterler ve gerekli diğer—— tutulmuş olup, kazıntı silintiye rastlanmamıştır, d,) Davacının defterlerinin lehine delil niteliği taşıdığı kanaatine varılmıştır.
İbraz edilen davalı 2017 ve 2018 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin TTK md, 64/4 sayılan ve VUK. uyarınca tutulması zorunlu ticari defterlerde;
a.) TTK 64/3. maddesi uyannea İbraz edilen 2017 ve 2018 yılları yevmiye defteri açılış tasdiki yapılmıştır.
b.)TTK 64/4. maddesi uyarınca 2017 ve 2018 yıllan yevmiye defteri kapanış tasdiki yapılmıştır.
c.)TTK 65, maddesi ve VUK kayıt nizamı hükümleri uyarınca defterler ve gerekli diğer —-tutulmuş olup, kazıntı silintiye rastlanmamıştır.
d.)Davalının defterlerinin lehine delil niteliği taşıdığı kanaatine varılmıştır.
Davacı ve davalı şirketler tarafından incelemeye sunulan 2017 ve 2018 yılları ticari Defterleri üzerinde yapılan incelemede 29.11.2018 takip tarihi itibariyle talep edilen 10.000,00 TL asıl alacak olduğu tespit edilmiştir. ” şeklinde tespitlerde bulunmuştur.Tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olması,defterlerde yer alan kayıtların birbirini doğrulaması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 222/2 ve 3. Fıkaraları uyarınca davacı lehine delil vasfında olduğu görülmekle davacının iddiasını ispat ettiği anlaışlmıştır:Alınan bilirkişi raporu ve usulüne uygun tutulmuş,birbirini doğrular nitelikte taraf ticari defterleri göz önüne alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
İcra-İnkar tazminatı İİK 67/2 maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.Buna göre icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için :1) Geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması gerekir,2) Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalıdır 3)Süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası olmalıdır 4) İcra inkar tazminatı talep edilmiş olmalıdır 5)Borçlunun icra dairesine yapmış olduğu itirazında haksız olması gerekir 6)Alacak likit olmalıdır.
Alacağın likit olması konusunu Yargıtay Genel Kurulu ——-”Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir.” şeklinde açıklamıştır.Bir alacağın likit olup olmadığı hususu değerlendirilirken her uyuşmazlık kendi koşullarında değerlendirilecek,alacağın miktarının belli ve sabit ya da borçlu tarafından bilinebilir olduğu durumlarda söz konusu alacağın likit olduğu kabul edilecektir.
Yargıtayın yerleşik kararlarına göre fatura alacakları likit niteliktedir. Yargıtay —- Hukuk Dairesi’nin —- Numaralı kararına göre; “Uyuşmazlık, davacının davalıya faturayla sattığı mal bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, borcun miktarı belirlenebilir (likit, hesap edilebilir) olduğundan, dava dilekçesinde icra inkar tazminatı isteyen davacı yararına İİK.nun 67/2 nci maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu istemin reddi doğru görülmemiştir.” denilerek fatura alacağının likit niteliği belirtilmiştir. Alacağın faturaya bağlı alacak olması nedeniyle yüzde 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Tarafların tacir olduğu görülmekle takipte talep edilen faizin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre ; bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek nitelikte bilimsel ve yeterli teknik nitelikte olduğu görülmüş, davanın kabulü ile; İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı takip dosyasna yapılan itirazın iptaline, ,asıl alacak miktarı olan 10.000,00 TL üzerinden hesaplanan %20 (2.000,00TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile;
İstanbul Anadolu—–. İcra Müdürlüğünün—– Esas sayılı takip dosyasna yapılan itirazın iptaline,
2-Asıl alacak miktarı olan 10.000,00 TL üzerinden hesaplanan %20 (2.000,00TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 683,10 TL harçtan, peşin yatırılan 120,78 TL harcın düşümü ile geri kalan 562,32 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 161,88 TL harç , 786,00 TL (bilirkişi ücreti ve posta gideri) olmak üzere toplam 947,88 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan —– 13/2.maddesi uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.