Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/360 E. 2019/938 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/360 Esas
KARAR NO: 2019/938
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2018
KARAR TARİHİ: 24/12/2019
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında ticari ilişkiye istinaden yüklenmiş olduğu edimin karşılığı olarak ——— seri numaralı ve——TL bedelli faturanın tanzim edildiğini, müvekkili tarafından faturadan kaynaklanan sorumluluğunun yerine getirildiğini ve faturayı —— tarihli sevk irsaliyesi ile davalı şirkete teslim ettiğini ancak fatura bedelinin davalı tarafından ödenmediğini, bunun üzerine ———- tarihli faturanın tahsili amacıyla ———- tarihinde ———-İcra Müdürlüğünün ———–E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak davalı tarafından takibe haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu iddia ederek; davalının yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, takip konusu fatura alacağı olan———- ‘nin ——— tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasını, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icraya konu edilen ———– numaralı faturaya istinaden müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafından başlatılan icra takibine konu faturanın müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, tebliğ edilmemiş faturanın icraya konu edilmesinin haksız, hukuka ve iyi niyet kurallarına aykır ıolduğunu, davacının icra inkar tazminat talebinin reddinin gerektiğini, haksız ve yersiz olarak başlatılan takip nedeniyle davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER:
———- İcra Dairesinin———E sayılı icra takip dosyasının dosya içerisine alınmış olduğu görülmüştür.
——- İcra Dairesinin ——–E sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı yanca davalı aleyhine —- TL asıl alacak, ——TL işlemiş faiz olmak üzere toplam—- TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, borçlunun süresi içerisinde verdiği dilekçe ile takibe itiraz ettiği, takibin durduğu, davanın İİK’nın 67. maddesinde öngörülen süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava dosyası mali müşavir ve borçlar hukuku kaynaklı ihtilafların halli hususunda uzman bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. —— tarihli bilirkişi heyet raporun özetle; dava ve takip konusu ——– tarihli ve —— seri numaralı———–TL tutarlı faturaya konu emtialara ait ————– seri numaralı sevk irsaliyesinde teslim eden olarak ——–, teslim alan kısmında————atılı imzanın bulunduğu, dava dosyasında dava ve takip konusu faturaya— gün içerisinde itiraz edildiğine dair bilgi ve belge bulunmadığı, davacı tarafından davalı şirket adına yürütülen cari hesap muavin defterinde davalı şirket adına — tarih ve —— seri numaralı — dahil ———–TL tutarlı borç düzenlendiği, ———-tarihi itibariyle davalı şirketin davacıya ———–TL borçlu olduğu, taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrütle ilgili herhangi bir sözleşme veya davacı tarafından davalıya gönderilmiş herhangi bir borç ihtarnamesi bulunmadığı hususlarında görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Davalı tarafça teslim belgelerinin altında bulunan imzanın şirket çalışanı olmadığını beyan etmesi üzere ——- Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı taraf sigortalı çalışan listesi celbedilmiş, müzekkere cevabının incelenmesinde teslim belgesinin altında teslim alan kısmında adı geçenin davalı şirket çalışan listesinde yer almadığı görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
Yargıtay ——– HD,—— tarihli, E. —— K. —– sayılı kararında, “Davacı tarafından delil olarak dayanılan ticari defter ve kayıtlara ilişkin alınan bilirkişi raporu ve ek raporundan, davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin mevcut olmayıp usulüne uygun tutulmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca mali müşavir bilirkişi raporu ve ek raporunda cari hesaplarındaki borç bakiyesinin davalı şirkete ait olduğunun davacı defterlerinden tespitinin mümkün olmadığı belirtmiştir. Bu durumda mahkemece davacı tarafça takip dayanağı faturalardaki işlerin yapılıp teslim edildiği kanıtlanamadığı, davacının ticari defterlerinin eksiksiz ve usulüne uygun tutulmamış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamamış olması sebebiyle, 6100 sayılı HMK’ nın 222/2-3 maddeleri gereğince davacının lehine delil olamayacağı gibi bu haliyle dahi alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı anlaşıldığından ispat edilemeyen davanın reddine, kabul şekli itibariyle de ……..kararın bozulması uygun görülmüştür” şeklinde hüküm tesis ederek, birbirlerini doğrulamayan ticari defterlerin, sahibi lehine delil olması tek başına yeterli olmayacağı belirtilmiştir.
Yargıtay ——HD, —— tarihli, E.——-K.——— sayılı kararında, dayanak belgeleri olmaksızın davacının defter kayıtlarının esas alınmayacağını, “ Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili istemine ilişkin alacak davası olup, ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacıdadır. Davacı önce icra takibine, sonra iş bu davaya konu ettiği alacağın varlığını usulüne uygun delillerle kanıtlamalıdır. Tek yanlı olarak düzenlenen ve dayanakları bilirkişi raporundan anlaşılamayan davacının kendi ticari defter kayıtları esas alınarak, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir” şeklinde belirtmiştir.
Somut olayda; davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan ——— alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı tarafın verilen kesin süreye ve kendi ticari defter ve kayıtlarına dayanmış olmasına rağmen süresi içerisinde ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmamış olduğu görülmüştür.
Ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak değerlendirilebilmesi için defterlerin usulüne uygun olarak açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olması ve ayrıca dayanak belgeleri ile birlikte bir bütünlük teşkil etmesi ve faturaların yanında teslim belgelerinin de bulunması gerekmektedir. Bu haliyle; davacının faturaya konu malın teslim edildiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir. Davacı tarafça mal teslimine ilişkin sevk irsaliyesinin dosyaya sunulduğu, davalı tarafça sevk irsaliyesinde teslim alan bölümünde isim ve imzası bulunan kişinin çalışanı olmadığına yönelik itirazı üzerine ——- müzekkere yazılarak davalı şirkete ait çalışan listesi celp edilmiş, incelenmesinde teslim belgesinde ismi bulunan kişinin davalı şirket çalışan listesinde yer almadığı, ispat yükü kendisine düşen davacı tarafından teslime ilişkin başkaca yazılı belge sunulmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 44,40-TL maktu harçtan peşin alınan 136,44-TL’nin mahsubu ile fazla yatırılan 92,04-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Av. Asg. Ücr. Trf.’ne göre, 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan avansın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair,taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde——– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.24/12/2019