Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/356 E. 2020/399 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/356 Esas
KARAR NO: 2020/399
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/12/2018
KARAR TARİHİ: 14/07/2020
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dilekçesinde özetle; —- imalatı ve ticareti işi ile iştigal ettiğini, davalı ———nakliye işi ile iştigal ettiğini, şirketler arasında ——- olduğunu, davacının davalıya —— ekstresine göre borçlu olmamasına rağmen davalı şirketin —- İcra Müdürlüğünün ——— sayılı icra dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, müvekkilinin bu işleme zamanında itiraz etmediğinden icra dosyasının kapanması babında dava konusu —— tarihinde icra dosyasına ödemek zorunda kaldığını, haksız ve mesnetsiz olan —– ödeme tarihi olan ——– tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsili, davalının İİK gereğince %20 DEN aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Cari hesap ekstresinden de anlaşılacağı üzere müvekkilinin ——- tarihinde yapılan — bedelli ödemeden sonra ——- alacağının kaldığını, istirdat davasında ispat yükünün davacıya düştüğünü, istirdat davasında icra inkâr tazminatına hükmedilme sinin ancak menf tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi halinde mümkün olduğunu, davanın bu nitelikte olmadığını, davacının haksız tazminat talebinin reddi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLER:
Faturalar, davalının düzenlediği faturalar, tarafların ticari defter ve kayıtları ve ——— tarihli bilirkişi raporu,
Cmr Uzmanı ve Mali Müşavir bilirkişinin —— tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı tarafın ibraz ettiği ticari defterlerin onaylarının tam olduğu ve kayıtların usulüne göre tutulduğunun belirtildiği, davacı tarafın, ticari defter onayları süresi içinde ve tam olduğu; ancak davalı tarafın—- tarihinde —— numaralı ———- satıcıya düzenlendiği bir adet faturayı defterlerine kaydettiği görülmekle beraber, bu faturanın davalı tarafından kanuni süreler içerisinde iade edildiği ve davacının da bu iade edilen faturayı aldığını sabit olmasına rağmen, ticari kayıtlarında yer vermediği, davacının iade sonrası mahsup fişi düzenleyerek faturayı iptal etmesi, fatura ile çıkışını yaptığını belirttiği emtiayı tekrar stoklarına alması, davalının cari hesabında da tekrar alacak kaydetmesi gerekirken bunu yapmadığı; ayrıca davacı kayıtlarında, davalı firmaya icraen ödediğini belirttiği —– asıl borç bakiyesi faiz ve ferileri olmak üzere toplam — tutarın muhasebeleştirilmediği de tespit edildiğinden, 6100 sayılı HMK’nun 222/2 maddesine göre ve 6102 sayılı TTK’nun 64.üncü maddesinin 1-2-5. Fıkraları ve 65. Maddesinin 2-3 üncü fıkraları gereği usulüne uygun olarak tutulmadığından, davacı tarafın ticari defterlerinin davacı lehine delil vasfı olmadığının tespit edildiği, dosya içerisinde, davalı tarafından verilen taşıma hizmetinin kusurlu olduğuna, taşınan emtinaın bir kısmının zayi olduğuna dair, üzerine bu konuda şerh düşülmüş bir CMR senedi, tarafların imzalarına havi bir tutanak veya emtianın tesliminden sonra süresi içinde bir ihbarın davalı firmaya yapıldığına dair bir belge ya da bulguya rastlanılmadığının bildirildiği görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir.
Somut olayda; davalı tarafça davacı tarafa taşıma hizmeti verildiği, davalı tarafın taşıma hizmetine ilişkin bedelin tahsili amacıyla davacı aleyhine icra takibi başlattığı ve borcun tahsil edildiği, ancak davacı tarafça yapılan ödemenin ——– kısmının icra tehdidi yapıldığı iddiasıyla iş bu miktar üzerinden davalı aleyhine icra takibi başlattığı, yapılan yargılamada iş bu bedelin davacının davalının taşıma sırasında bir kısım malların eksik/hasarlı teslim edilmiş olması nedeniyle faturaya bağlanarak davalıdan istendiği, faturanın davalıya tebliğe çıkarıldığı ancak iade edildiği, her ne kadar davacı taraf malın eksik teslim edildiğini beyan etmiş buna ilişkin mal teslim fişini dosyaya sunmuş ise de CMR senedine bu hususta herhangi bir şerh düşülmediği gibi süresi içerisinde ihbarda da bulunulmadığı, bu haliyle davacı tarafın alacak iddialarını ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin yatırılan 35,90 TL harcın düşümü ile geri kalan 18,50 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA ,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA ,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana İADESİNE,
5-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmdığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.441,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
Dair; davacı ve davalı tarafın yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/07/2020