Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/336 E. 2021/689 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/336 Esas
KARAR NO : 2021/689

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2018
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı arasında —– davalının —– tarihinde ——imzalandığını, protokolün 4.maddesine göre müvekkilin davalı —- kesin cari hesap —-yapıldığını fakat davalı tarafın bu ödemeyi yapmadığını, bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, fakat davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamını, haksız itiraz nedeniyle borçlunun %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin davacıya borcunun bulunmadığını, iddia edilen alacağın kaynağını ortaya koyan bir delilin dosyaya ibraz edilmediğini, likit olmayan borç üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminabnın talep edilmesinin hukuken geçerli olmadığını, takibin dayanağı olmadığından, takibe konu asıl alacak için işletilmiş faiz ve ferilerinin kabulünün mümkün olmadığını, anılan nedenlerle haksız davarım reddini, kötü niyetli olarak hareket eden davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına, %10’dan az olmamak üzere idari para cezasına hükmedilmesini savunmuştur.
DELİLLER:
—– ait imza ve yazı örnekleri, —– tarihli cevabi yazısı, —– Bilirkişi Kök raporu ve tüm dosya kapsamı.
Mali Müşavir bilirkişi ve Nitelikli Hesaplama uzmanı tarafından verilen kök raporda özetle; Taraflar arasında——- bulunduğu,—- sona erdiği ancak davalının bu sözleşme nedeniyle bakiye borç bakımından borç altına girmiş olduğu, Davacının, davalıdan —- taraflann tacir olduğu nazara alındığında davacının avans faiz talep edebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
—— —– yılında kullandığı —- zamanında yapıldığı,—yasal süresi geçmediğinden yapılmadığı, Davacı ——–göre tutulduğu, Davacı ———– incelendiğinde; Dava konusu alacğa ilişkin —– kayıt altına alındığı ve davacının alacak bakiyesinin—- olduğu, Davacı Şirketin cari hesap — incelenmesi neticesinde; Davacının cari hesap bakiyesinin —- oluştuğu ve davacının —- taraflar arasında düzenlenen —-protokolüyle de teyit edildiği tespit edilmiş olduğu görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında görülmekte olan—- dosyasına davacı tarafça yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak — haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf bedeli ödenmeyen faturalardan kaynaklanan açık hesap ilişkisine dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür.
6102 sayılı TTK’nın 21/2.maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine,adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir.Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan —-için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması—ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, davalı tarafın ticari defterlerini inceleme günü incelemeye sunmaması nedeniyle taraflar arasında açık hesap ilişkisinin bulunup bulunmadığı da tespit edilememiştir.
28/07/2020 tarihli resmi gazetede yayımlanan 7251 sayılı kanunun 23.maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK’nın 222.maddesinin 3.fıkrası ile ticari defterlerin sunulmaması halinde sunan tarafın kayıtlarına delil olarak dayanabileceği belirtilmiş ve dava sırasında yapılan ticari defterlerin delil niteliğine ilişkin bu değşiklik mahkememizce kurulan 04.03.2021 tarihli ihtaratlı ara kararla belirtilmiş ancak davalı taraf ihtarata rağmen ticari defterlerini sunmamıştır.
Somut olayda; davacı, davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla —- ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 26.732,93 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı tarafın verilen kesin süreye rağmen süresi içerisinde ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmamış olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde davalı taraf adına toplam 26.732,93 TL tutarlı fatura düzenlendiği, yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında 7251 sayılı kanunla ticari defterlerin delil niteliğine ilişkin yapılan değşiklik ekli ihtarata rağmen davalı tarafın ticari defterlerini sunmamış olması nedeniyle davacının iddiasını ispat etmiş olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne ve alacağın faturaya dayalı likit alacak olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı borçlunun—– icra takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile takibin aynen devamına,
-Asıl alacağın %20’si oranındaki 5.346,58 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 1.826,12 TL harçtan, peşin yatırılan 322,88 TL harcın düşümü ile geri kalan 1.503,24 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan —-giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan —-vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.