Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/335 E. 2020/282 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/335 Esas
KARAR NO : 2020/282

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 23/12/2018
KARAR TARİHİ : 23/06/2020

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalı tarafın maliki olduğu —— plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ——– kapsamında sigortalı olduğunu, davaya konu maddi hasarlı trafik kazası; 06.11.2017 tarihinde—- plakalı araç sürücüsü —– sevk ve idaresinde iken, —- plakalı araca çarpması sonucu gerçekleştiğini, kaza sonrası kolluk görevlileri tarafından tutulmuş olan —- tarihli kaza tespit tutanağında—- plakalı araç sürücüsü —————-K.T.K’nın 84 maddesinde yer alan ve asli kusur sayılan hallerden olan ”Manevraları düzenleyen genel şartlara uymama” kuralını ihlal ettiği belirtildiğini, olay sonrasında kolluk görevlileri tarafından yapılan kontroller neticesinde, müvekkil şirket nezdinde ZMMs kapsamında sigortalı olan ——– plakalı aracın sürücüsü —- 1.93 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, söz konusu kaza neticesinde hasar gören —- plakalı araç için davalı sigortalı ile müvekkil i sigorta şirketi arasındaki Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası poliçesi teminatı kapsamında,—- tarihinde 26.722 TL tutarında hasar tazminatı ödemesi yapıldığını, bununla birlikte yine sigortalının zarar verdiği oto korkuluklarının tamiri için 453 TL tutarında hasar tazminatı—- ödendiğini, bu durumda toplam tazminat ödemesinin 27.175 TL olduğunu, dava konusu trafik kazasında davalı tarafın işleteni olduğu —– plakalı araç sürücüsünün— alkollü olması nedeniyle hak sahibi 3. kişiye ödenmiş olan tazminat bakımından, poliçe tarafı davalı sigortalıya karşı rücu hakkı doğduğunu beyan ile, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 27.175 TL hasar tazminatının davalı sigortalıdan ZMMS poliçe genel şartları uyarınca ödemenin yapıldığı tarih olan 29.01.2018 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte rücuen tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, arz ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafın davaya herhangi bir cevap vermediği görülmüştür.
DELİLLER:
Bilirkişi raporu araç tescil ve trafik kayıtları, kaza tutanakları, hasar dosyası,
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, 6102 sayılı TTK’nun 1472. Maddesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlık davacı … şirketinin sigotalısı olan ———- davalı şirkete ait araç sürücüsü arasında gerçekleşen trafik kazasından kaynaklanan haksız fiil sorumluluğuna dayalı olup, —-sigorta poliçesi ile sigortalanmış araç da hususi otomobildir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının —– sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir tüketici dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
Somut olayda; davacı ZMMS şirketi olup, dava dışı sigortalının ise gerçek kişi olduğu, kazaya karışan aracın da hususi araç olduğu göz önünde tutulduğunda rücu tazminatına konu uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı, bu durumda da uyuşmazlığın, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği ancak dosyaya ilişkin tesis edilen kısa kararda sehven görevli mahkeme olarak Sulh Hukuk Mahkemesinin gösterildiği anlaşılmakla davanın görev yönünden reddi ile uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi uyarınca, görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacılar tarafından yapılacak müracat halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Adliyesi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Tarafların yukarıda belirtilen süre içerisinde başvarmamaları halindemahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına,
5-6100 sayılı HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca harç, yargılama gideri, vekalet ücreti ve gider avansı gibi hususların görevli ve yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi.