Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/33 E. 2020/25 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/33 Esas
KARAR NO: 2020/25
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2018
KARAR TARİHİ: 21/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından verilen ——— tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı tarafla ticari ilişkisinden kaynaklı cari hesap alacağı doğduğunu, bu alacağın tahsili amacıyla —— İcra Müdürlüğü’nün ———-E. sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını ve davalı tarafça ———- tarihinde takibe itiraz edildiğini, müvekkili şirket ile davalı taraf arasında alım satım işlemi neticesinde müvekkil şirket tarafından faturalar düzenlendiğini ve bu faturaların ticari defterlere işlendiğini, alacağın tahsili noktasında yapılan tüm girişimlerin sonuçsuz kaldığını, arz ve izah edilen nedenlerle davanın kabulü ile ——. İcra Müdürlüğü’nün ———– E. sayılı takibe konu itirazın iptali ve takibin devamını, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi ve tensip zaptı ekli davetiye davacı şirkete tebliğe çıkartılmış, tebligatın iade gelmesi üzerine davalı şirketin ticaret sicilindeki adres ile iade gelen tebligattaki adresin aynı olduğu görülmekle Tebligat Kanunu m.35 hükmüne göre tebligat yapılmış, davalı davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için ————–İcra Müdürlüğü’nün ————- E. sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
Mali müşavir bilirkişi tarafından verilen———— tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı ve davalının tacir oldukları, davacının usulüne uygun olarak ticari defterlerinin noter açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırdığı, davacı tarafından- adet irsaliyeli fatura ile toplam ———-TL satışı ve teslimi yapılan ürünlerin bedellerinin davalının hesabına borç ve davalıdan nakit olarak toplam ———-TL tahsilatın davalının hesabına alacak kaydı yapıldığı, borcundan mahsup sonunda davalıdan ——- icra takip tarihi itibariyle — TL alacağı bulunduğunun tespit edildiği belirtilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak—- Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını hizmet teslimine dayandırmış, davalı ise borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6100 sayılı HMK.nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan kanun hükmünün 5. Fıkrası uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun — Tarihli. ——- E——– K. S.lı kararında da vurgulanmış olup, HMK.nun “Tarafların belgeyi ibraz etmesi” başlıklı 220. Maddesinin ticari defter ve belgelerin ibrazında da uygulanması görüşü benimsenmemiştir.
Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesinin aleyhine sonuç doğurması yukarıda bahsedilen içtihat uyarınca mümkün değildir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı dikkate alınarak yapılan değerlendirme sonucunda; davacı alacak iddiasını takip talebinde belirttiği fatura konusu hizmet teslimine dayandırmış olup, mali müşavir bilirkişi tarafından verilen ——— tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafından —adet irsaliyeli fatura ile toplam ——-TL satışı ve teslimi yapılan ürünlerin bedellerinin davalının hesabına borç ve davalıdan nakit olarak toplam ———- TL tahsilatın davalının hesabına alacak kaydı yapıldığı, borcundan mahsup sonunda davalıdan —— icra takip tarihi itibariyle ———– TL alacağı bulunduğunun tespit edildiği, dolayısı ile davalının dava ve takip konusu faturalara istinaden———TL ödeme yaptığı, faturaların irsaliyeli oluşu, bir kısmında teslim alan kısmının imzalı olması, bilirkişi raporu dikkate alındığında, bu noktada fatura ve hizmet tesliminin yapıldığının kabulü gerektiği anlaşılmakla davacının davalıdan ——— TL alacağının bulunduğu anlaşıldığından hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
Davalı borçlunun——- İcra Müdürlüğü’ nün ——— Esas Sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden DEVAMINA,
Asıl alacak miktarının %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Asıl alacak miktarının takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 159,11 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 39,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 119,33 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.329,29 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 39,78 TL peşin harç toplamı 75,68 TL ile 1.104,90 TL yargılama gideri ( 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 0,50 TL Kep reddiyatı, 93,40 TL tebligat masrafı, 9,00 TL elektronik posta masrafı, dosya ücreti 2,00 TL) olmak üzere toplam 1.180,58 TL olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, dava konusunun miktarın gereği kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/01/2020