Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/318 E. 2020/112 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/318 Esas
KARAR NO: 2020/112
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/12/2018
KARAR TARİHİ: 11/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili ——– harç tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı nezdinde———-dava dışı ——– ait ——– marka ———- alanında yaşanan çökme hadisesinde toprak altında kalarak hasarlandığını, hasar gören ekskavatörün ————- kiralandığı ve teslim edildiğini, davalılardan —– ———müteselsil kefil sıfatı ile azami —— kefil olduğunu, diğer davalı —————meydana geldiği inşaat alanının müteahhidi olduğunu, meydana gelen hasar nedeni ile müvekkilinin sigorta şirketince —– tarihinde —– tazminatın ödendiğini, davalıların meydana gelen hasar nedeni ile müşterek ve müteselsil sorumlu bulunduğunu, davalılar aleyhine ——- İcra Müdürlüğünün ———- Esas sayılı dosya ile açılan icra takibine itiraz edildiğini, finansal kira sözleşmesinin 16. ve 24. maddesi ile kiralananın ziyan ve hasarına ilişkin her türlü sorumluluğun kiracıya ait olacağının kararlaştırıldığının belirlendiğini, fazlaya ve sair hususlara ilişkin her türlü talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla, davalıların ——– asıl alacağa ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş ——– faize ve borcun ferilerine yapılan itirazının iptali ile takibin devamına asıl alacağa takip tarihinden ———- kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı üzerinden faiz işletilmesini, davalıdan %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı ————- Vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yaptığı inşaatta kazanın meydana gelmemesi için müvekkili tarafından alınması gereken tedbirlerin tamamen alındığını, kazanın meydana gelmesine yol açan toprak kaymasına kazı yapan iş makinası kullanıcısının sebep olduğunu, müvekkilin kusurunun bulunmadığını, sigortalı iş makinası sahibi ile iş makinası kullanıcısı olan davalı———– olan davalı ——- arasındaki ————-kapsamına göre iş makinesinde meydana gelen hasarlardan dolayı tüm sorumluluğun davalılar ———- üstlendiğini, makine kira sözleşmesinin 8. Maddesi ile sözleşmenin 11. Maddesine göre taşeron olan—————– kazı sırasında oluşabilecek tüm zararlardan kaynaklanan hukuksal sorumluluğu üstlendiği, kazada iş makinesinde davacının iddia ettiği miktarda bir zararın oluşmasının mümkün olmadığı hasar miktarının tarafsız bir bilirkişiye tespit ettirilmesi gerektiği, icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığı belirtilmiş olup, haksız ve dayanaksız davanın müvekkil yönünden reddine, yargılam giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP: Davalı ———- cevap dilekçesinde özetle; bahse konu hadisenin mesainin olmadığı bir ——günü meydana geldiği, olay yerindeki ilgililerin tanzim ettiği tutanağa göre toprak kayması gerçekleştiği ve hali hazırda inşaat sahasında bulunan iş makinasınm toprak altında kalması neticesinde hasarlandığı, bahse konu iş sahasının müvekkil ile hiçbir alakasının olmadığı, gerçekleştirilen işin de müvekkil ile bağlantısı olmadığı, kendisinin sadece taşeronluk sözleşmesi kapsamında araç ve şöfür temin edeceği, belli işleri yapıp oradan çekileceği, müvekkil şirket ve şahsa atfedilecek en ufak bir kusurun bulunmadığa davacı … şirketinin bu hasarı karşılamakla mükellef olup, tazmin talebinin müvekkil olmadığı, belirtilmiş olup müvekkil hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinni karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi gereğince sigortalıya ödenmiş olan hasar bedelinin haksız fiil sorumlularından rücuen tazmini için başlatılan genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir. İcra dosyası fiziken celp edilmiştir.
TTK nun 1472-(1)maddesi; “Sigortacının, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlululara karşı dava hakkı var ise bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmış ise, sigortacı mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek ,dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” şeklindedir. Halef olma (halefiyet) bir kişinin hukuken diğerinin yerine geçmesi anlamına gelir.Davacı ——- başlangıç ve ——- tarihli dava dışı ———aralarında akdedilen———–dosyay sunduğu görülmüştür.Yine ——— tarihli delil listesi ile davacı —— tarafından,yapılan ödemeye ilişkin banka dekontu da dosyaya sunulmuştur.Davace vekili vermiş olduğu dava dilekçesi ile davalı …’nin kazanın meydana geldiği inşaatın müteahhidi olduğunu ve mücbir sebep dışında meydana gelen zararlardan sorumlu olduğunu belirtmiştir.Diğer iki davalının ise hasara uğrayan iş makinesini ———– kiralayan ve finansal kiralama sözleşmesine kefil olan taraf olduğunu belirterek,finansal kiralama sözleşmesinin 16. Ve 24. Maddeleri uyarınca hasardan sorumlu olduklarını belirtmiştir.
Rücuen tazminat talebi davalı … açısından hasarın meydana geldiği yerin müteahhidi olmasına diğer davalılar açısından ise finansal kiralama sözleşmesinin 16.maddesinde yer alan hasarın kiracıya ait olacağı hükmüne dayanmaktadır.
——-tarihli ara karar ile dosyanın seçilecen bir kusur ve hasar konusunda uzman bilirkişi ile ——-konusunda uzman bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve ——– tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Raporun teslimi ardından ek rapor alınmıştır.Bilirkişi raporunda özetle : ”Kaza olduktan sonra inşaat sahasında yapılmış olan işlemler ve güvenlik önlemlerinin kaza olmadan önce yapılması gereken işlemlerden olması nedeniyle davalılardan inşaatı yapan ————— kazasının meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu.diger davalıların meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığı;İş makinesinde meydana gelen ——hasarın yapılan piyasa araştırmasında uygun olduğu ve hasarın kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğu.Sigortalının verine geçen davacı ———— davalılardan %100 kusurlu olduğu tespit edilen ———TTK m. 1472 hükmünce halefiyet gereği rûcu edebileceği ve böylece ————- hasarın tahsilini talep edebileceği ” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Hükme esas alınabilecek nitelikte yer alan bilirkişi raporu doğrultusunda ,kaza olduktan sonra inşaat sahasında yapılmış olan işlemler ve güvenlik önlemlerinin kaza olmadan önce yapılması gereken işlemlerden olması nedeniyle davalılardan inşaatı yapan ——— kazasının meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu anlaşıldığından hasar miktarınca davalı ————– sorumlu olduğu anlaşılmıştır.Mahkememizce işlemiş faiz oranı ödeme tarihinden ——- takip tarihine — kadar geçen ———- şeklinde hesaplanarak ——-olarak hesaplanmış ,icra takibinde talep edilen işlemiş faiz miktarının ——— olduğu görülmekle HMK 26.maddesinde yer alan taleple bağlılık ilkesi uyarınca ———— işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu görülmüştür.
İcra-İnkar tazminatı İİK 67/2 maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.Buna göre icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için :1) Geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması gerekir,2) Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalıdır 3)Süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası olmalıdır 4) İcra inkar tazminatı talep edilmiş olmalıdır 5)Borçlunun icra dairesine yapmış olduğu itirazında haksız olması gerekir 6)Alacak likit olmalıdır.
Alacağın likit olması konusunu Yargıtay Genel Kurulu ,——– E. ve ————- K. Numaralı kararında; ”Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir.” şeklinde açıklamıştır.Bir alacağın likit olup olmadığı hususu değerlendirilirken her uyuşmazlık kendi koşullarında değerlendirilecek,alacağın miktarının belli ve sabit ya da borçlu tarafından bilinebilir olduğu durumlarda söz konusu alacağın likit olduğu kabul edilecektir.Takibe konu alacağın iş makinesinin hasarına ilişkin olduğu,hasar miktarının davalı tarafça bilinmesinin mümkün olmadığı ancak makine mühendisi bilirkişi marifetiyle tespitinin mümkün olabileceği anlaşılmakla icra-inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı ———- hakkında rücu talebinin temelini finansal kiralama sözleşmesi oluşturmaktadır.Davacı vekili tarafından ——— tarihinde sunulan ——— ek:1 özel şartlar başlıklı belge incelendiğinde satıcının ———– şubesi,kiracının——————kiralayanın ise ———olduğu,sigorta şirketi ile kiracı arasında sigorta sertifikası akdedildiği görülmüştür.————– teminat altına alınanların belirtildiği 4. Ve 5. Sayfasında ——— de yer aldığı görülmüştür.Yine davacı vekili tarafından sunulan———- tarihli delil listesi ile sunulan finansal kiralama sözleşmesi kapsamında kiracı olan davalı ile davacı ———– şirketinin sigorta sertifikası akdettiği görülmüştür.Davacı vekili tarafından ————-tarihinde dosyaya sunulan ödeme belgesi incelenmiş, ödeme dekontunda ödeme yapanın davacı …,ödeme yapılanın da davalı ————— olduğu anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK’nın 1454. maddesi uyarınca; sigorta ettiren, üçüncü bir kişinin menfaatini, onun adını belirterek veya belirtmeyerek, sigorta ettirebilir.6102 sayılı TTK’nın 1429.maddesi ise şu şekildedir : ”Sigortacı, aksine sözleşme yoksa, sigorta ettirenin, sigortalının, lehtarın ve bunların hukuken fiillerinden sorumlu bulundukları kişilerin ihmallerinden kaynaklanan zararları tazmin ile yükümlüdür. Sigorta ettiren, sigortalı ve tazminat ödenmesini sağlamak amacıyla bunların hukuken fiillerinden sorumlu oldukları kişiler, rizikonun gerçekleşmesine kasten sebep oldukları takdirde, sigortacı tazminat borcundan kurtulur ve aldığı primleri geri vermez.” Sigorta tarafından ödemenin davalı —————- yapılması,sigorta poliçesi————— kapsamında kiracı olan davalı ile davacı ——- akdettiği sigorta sertifikası göz önüne alındığında davalı kiracının poliçeden ayrı 3. taraf olmayıp poliçe ile menfaati teminat altına alınan olduğu anlaşılmıştır.Ödeme dekontunda alıcı olarak finansal kiralama sözleşmesi kiracısının yer alması da bu hususu destekler niteliktedir.Eldeki dosya incelendiğinde TTK 1429.maddesi uyarınca finansal kiralama sözleşmesi kiracısının hasara kasten sebebiyet vermediği,bilirkişi raporu ile hasar konusunda kusursuz olduğu anlaşılmakla davalılar ————- davanın reddine karar verilmiştir.Alacaklının davalılar aleyhine takip başlatmasında kötü niyetli olduğuna ilişkin bir delil bulunmaması,alacaklının takip başlatmasına neden olan hukuki sebeplerin tartışmaya açık olması nedeni ile kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın ——— açısından kabulü ile; ——– İcra Müdürlüğünün —————- Esas sayılı takip dosyasına davalı ————- tarafından yapılan itirazın iptaline,
2-Davanın, davalı ————–Davalı ———-yönünden REDDİNE,
3-İcra inkar tazminatı talebinin ve kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 2.968,39 TL harçtan, peşin yatırılan 742,10 TL harcın düşümü ile geri kalan 2.226,29 TL harcın davalı ————-alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan 742,10 TL harç , 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 130,70 posta gideri olmak üzere toplam 2.372,80 TL yargılama giderinden 2.304,80 TL yargılama giderinin davalı ———- alınarak davacıya VERİLMESİNE, davanın reddedildiği ———— Davalı ———– yönünden yapılan 68,00 TL posta gideri olmak üzere yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.Tarifesi uyarınca 6.449,11 TL vekalet ücretinin davalı ————- alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı —————kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.Tarifesi uyarınca 6.449,11 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ———- VERİLMESİNE,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/03/2020