Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/314 E. 2020/302 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/314 Esas
KARAR NO : 2020/302

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2018
KARAR TARİHİ : 30/06/2020

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle;—– hisse senedinin tarafına devredildiğini, 14 şirketin devir işleminin gerçekleştiğini, sadece—– devir işleminin gerçekIeşmediğini, davalı şirketin, devir işleminin, —- onaylanması halinde gerçekleştirileceğinin tarafına bildirildiğini,kendisinin hisse senetlerini davalı şirkete devretmeyeceğini bildirdiğini, bunun üzerine şirketin büyük ortağı olan ——— tüm hissedarların hisselerini satın alma kararı aldığını, bu yüzden kendisinin hisselerinin — şirketine satılacağının bildirildiğini, bu yüzden de devir işleminin gerçekleşmediğini iddia etmek suretiyle,tarafına 6.000 TL maddi, 1.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, dava dışı ——- müvekkil şirketteki hisselerinin kendisine devredildiğini, fakat devir işleminin hukuk çerçevesinde gerçekletmediği için geçerli olamayacağını, davacının hisse devri müracaatının bulunmadığını,davacıya Beyoğlu —.Noterliği — tarih—– yevmiye numarasıyla ihtarname gönderildiğini, dava dışı —- dava konusu hisse senetlerinin davacıya devredilmediğini ve ——– muhafaza edildiğini ve hissedarlık haklarından faydalanmaya devam edildiğinin cevaben bildirildiğini,dava konusu hisse senetlerinin, satın alınmak istendiğinde muhatabın hisse senetlerinin sahibi ——– olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Bilirkişi raporu , Beyoğlu———–.Noterliğinin ihtarnamesi,
———– tarihli bilirkişi raporunda; davacı ve dava ——- dava konusu limited şirket paylarının devrine ilişkin TTK m.595’de öngörülen şartlara uygun, geçerli bir devir sözleşmesi bulunmaması sebebiyle davalı tarafa pay devrinin onaylanması veya tazminat şeklinde bir talebin yöneltilemeyeceğinin belirtildiği görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla —— manevi tazminat talebine ilişkindir.
———– hak ve sıfatının aslen ya da devir yoluyla kazanılması mümkündür. Ortaklık sıfatının ve esas sermaye payının aslen kazanılmasında, herhangi bir devir işlemi olmayıp paylar ilk elden iktisap edilmektedir. Esas sermaye paylarının————— şirketin kuruluşu aşamasında,——- gerçekleştirilecek bir sermaye artırımında,———birleşme halinde mümkün olmaktadır. Ortaklık payının —– edilmesinde ————- tescil gerekmekle birlikte esas sermaye payları tescil ile birlikte aslen kazanılmış olmaktadır.
Diğer yandan ———- esas sermaye payları devir yoluyla, hukuki işlemlere – bir devir sözleşmesine – konu olarak ya da kanuni yolla iktisap edilebilmektedir. —– benzer şekilde kural olarak esas sermaye payları devredilebilir niteliktedir. Esas sermaye paylarının sözleşmeye konu olarak devredilmesi dışında kanundan kaynaklanan sebeplerle, yani miras, mal rejimi hükümleri uyarınca ya da icra yoluyla iktisap edilebilmesi de mümkündür.
TTK’nın 593. maddesinde esas sermaye payının ancak kanunda sayılan şartlara uyulması halinde devredilebileceği düzenlenmiştir. TTK’nın 595. maddesi ise bir hukuki işleme dayalı olarak esas sermaye payının devrine ilişkin söz konusu şartları düzenlemektedir. Kanun, limited şirketlerde esas sermaye payının devri halinde yazılı şekilde bir sözleşme gerçekleştirilmesini, imzaların noter tarafından tasdik edilmesini ve kural olarak daha sonra esas sermaye payı devrinin ortaklığa bildirilerek genel kurul tarafından onaylanmasını şart koymuştur.
Somut olayda; müteveffa ——- vasiyeti üzerine kendisine ait olan şirket hisselerinin tamamını ——– bağışlamış olduğu, iş bu hisse senetlerinin ——kaydedildiği, vakfa intikal eden hisseler arasında dava konusu edilen 150 TL nominal değerli —– hisse senedinin de bulunduğu,—- — tarihli kararı ile bahsi geçen hisse senetlerinin …’na devrine karar verildiği, ———-tarafından mahkememize ibraz edilen —- tarihli müzekere cevabında dava konusu hisse senetlerine ilişkin yapılan değerlendirmede hissenin devredilmeyerek — bünyesinde muhafazasının uygun olacağına karar verildiğinin ve hisse devri için herhangi bir işlem yapılmadığının bildirildiği, mahkememize sunulan ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; her ne kadar ——- tarafından dava konusu limited şirket paylarının devri yönünde bir karar alınsa da TTK m.595/1 uyarınca noterce onanmış bir devir sözleşmesinin yapılmadığı, bu nedenle davacı tarafın davalı şirkette pay sahibi olmadığı ve bu aşamada davalı şirkete karşı pay devrinin onaylanması veya tazminat talebinde bulunamayacağı belirtilmiş olmakla ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 54,40 TL harcın, başlangıçta alınan 119,55 TL harçtan mahsubu ile geri kalan 65,15 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının davacı tarafa İADESİNE,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
Dair; gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair tarafların yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.