Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/313 E. 2020/243 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/313 Esas
KARAR NO : 2020/243

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2018
KARAR TARİHİ : 12/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili tarafından 21/12/2018 tarihinde verilen dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlu ile müvekkili şirket arasında ———- lisanslarının satışı, kurulumu ve danışmanlık hizmetlerine ilişkin sözleşme akdedildiğini, bu kapsamda davalıya ——— hizmetleri satılarak gerekli kurulum ve aktivasyonların tamamlandığını, söz konusu hizmetlere ilişkin ———- tutarında faturanın davalı/borçluya usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğini ve davalı tarafından itiraz edilmediğini, fatura tarihinden 6 ay sonra şirketin müvekkine toplam 5.000 TL ödeme yapıldığı ve borçtan düşüldüğünü ancak bundan sonra müvekkiline başkaca her hangi bir ödemenin yapılmadığını, alacağın tahsili için İstanbul Anadolu—– İcra Müdürlüğü’nün —- sayılı dosyası ile takibe başlandığını ancak davalı tarafından itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü haklarının saklı kalmak kaydıyla davalı şirketin yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın takip tarihinden itibaren hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İİK 67/2 uyarınca itiraz nedeniyle davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, İcra İflas Kanunu’nun 257 ve 258 maddeleri uyarınca davalının borca yetecek miktarda kıymetli evrak, menkul kıymet nakit, taşıt ve diğer her türlü menkul ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına, avukatlık ücreti ve diğer tüm yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Duruşma gün ve saatini bildiren dava dilekçesi ekli davetiye davalıya tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
Bilirkişi tarafından verilen 02/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;Davacı şirketin 2016-2017 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK’ya göre açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığının, 2016-2017 yevmiye defteri kapanış tasdikinin TTK Madde 69-70/son 72/3 ve V.U.K. madde 220-226 uyarınca yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığının ve belirli kanuni şartları taşıdığının, 2016-2017 yılları defterinin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varılmış ise de nihai takdir ve hukuki değerlendirmenin mahkememize ait olduğunun, davalı şirketin incelemeye esas olmak üzere herhangi bir ticari defter ve kayıt ibraz etmediğinin, mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin esas alınması ve taraflar arasındaki ödeme para biriminin Amerikan dolan (USD) olduğu yönünde kanaat oluşması halinde davacı şirketin uyuşmazlığa konu fatura alacak tutarının —————— Sayılı dosyasından takip tarihi itibarı ile 7.203,96 TL asıl alacak olmak üzere itirazın iptali gerekeceğinin hesap ve mütalaa edildiğinin, mahkememizde taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı faturanın Türk Lirası cinsinden ödenmesi gerektiği yönünde kanaat oluşması halinde ise davacı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre İstanbul Anadolu ——. İcra Müd. ——-. Sayılı dosyasından davacı şirketin takip ——- tarihi itibarı ile davalı şirketten 6.659,49 TL asıl alacak olmak üzere itirazın iptali gerekeceğinin hesap ve mütalaa edildiğinin, faizin taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeni ile miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere üzere Anadolu —– İcra Müd. ——-. Sayılı dosyasından takip konusu 25.12.2017 tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda avans faiz işletilmesinin uygun olduğunun, icra inkar/kötüniyet tazminat talebinin değerlendirmesinin mahkememizin takdirleri içerisinde kaldığının sonuç ve kanaatine varıldığının beyan edildiği görülmüştür.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını davalıya sunduğu hizmet teslimine dayandırmış, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6100 sayılı HMK.nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan kanun hükmünün 5. Fıkrası uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun ———— kararında da vurgulanmış olup, HMK.nun “Tarafların belgeyi ibraz etmesi” başlıklı 220. Maddesinin ticari defter ve belgelerin ibrazında da uygulanması görüşü benimsenmemiştir.
Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesinin aleyhine sonuç doğurması yukarıda bahsedilen içtihat uyarınca mümkün değildir.
Davacı tarafından takibe konu edilen 12/12/2016 tarihli 3.304,00 USD tutarlı faturanın davalı tarafından 2016 yılı aralık döneminde BA beyannamesi ile vergi dairesine beyan edildiği, bu durumda davacının 12/12/2016 tarihli fatura konusu hizmeti davalıya verdiği ve ücrete hak kazandığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 7. Maddesi uyarınca davacıya yapılacak ödemelerin USD üzerinden yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Bu durumda davacının takip tarihindeki kur üzerinden alacak talebinde bulunabileceği, davalı tarafından davacıya yapılan 1.412,55 USD’nin mahsubu sonucunda davacının davalıdan takip tarihinde 1.891,45 USD alacaklı olduğu, takip tarihindeki TL karşılığının ise 7.203,96 TL olduğu, her ne kadar davacı tarafından işlemiş faiz talep edilmiş ise de, takipten önce davalının temerrüte düşürüldüğüne dair delil ibraz edilmediği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş , yasal şartlar oluştuğu için davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalı borçlunun İstanbul Anadolu ——– İcra Müdürlüğü’nün ——- Sayılı icra dosyasında yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 7.203,96 TL asıl alacak bakımından kaldığı yerden devamına,
Asıl alacak miktarının %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2- Fazla istemin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 492,10 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 134,97 TL harcın mahsubu ile bakiye 357,13 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 134,97 TL peşin harç olmak üzere toplamda 170,87 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan ——- Tebligat ve müzekkere gideri + 0,35 Elektronik Kep gideri+1,00 TL Dosya kapak masrafı) yargılama giderinden davanın kabul 0,91 ve red 0,09 oranına göre hesaplanan 944,89 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
7-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ———-uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.