Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/293 E. 2020/119 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/293 Esas
KARAR NO: 2020/119
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 21/12/2018
KARAR TARİHİ: 11/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin——– tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının davalıya uluslararası taşıma hizmeti verdiğini, buna binaen davacı tarafından davalıya kesilen faturaların davalı tarafından alınıp kabul edildiğini ancak cari hesap bakiyesine konu son kesilen —– alacağı olan ———- davalının ödemediğini, bunun tahsili amacıyla ——- İcra Müdürlüğü’ nün ——- E sayılı dosyasıyla icra takibinin yapıldığını ancak davalının itiraz üzerine takibin durduğunu, davalının ——— icra takibine konu alacakla ilgili olarak “… Öncelikle ödeme görüşmelerimizin aksaklıklarından dolayı hoşgörünüz için teşekkür ederim. Firmamızdaki cari hesabınıza mahsuben ödeme işlemi ay sonu yapılacaktır. Bu gecikme alacak tahsilatlarımızdaki ertelemelerden ve yurtdışı fuar katılım çalışmalarımız gereği olduğunu bilgilerinize sunarım” şeklinde beyanda bulunduğunu, davalının bu nedenlerle itirazında kötü niyeti olduğunu, açıklanan nedenlerle itirazın iptali ve takibin devamına, alacağa ——- takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, davalının % 20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi ve tensip zaptı ekli davetiye davalı şirkete tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı cari hesaptan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında ——İcra Müdürlüğü’nün ———– Esas sayılı takip dosyasında genel haciz yolu ile takip başlatmıştır. Davalının süresinde itirazı üzerine davacı süresinde açmış olduğu iş bu dava ile ödeme emrine itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmektedir.
Davalı şirketin uyuşmazlık konusu döneme ilişkin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için davalı şirketin merkez adresi itibari ile—— Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, ——- Asliye Ticaret Mahkemesinin talimat yanıtında davalı şirket tarafından yasal ihtaratlı davetiye tebliğine rağmen defter ibrazının yapılmadığı belirtilmiştir.
Davacı şirketin uyuşmazlık konusu döneme ait ticari defter ve kayıtları mali müşavir bilirkişi tarafından incelenmiş, bilirkişi tarafından hazırlanan kök raporda özetle; Davacı şirketin ———yılı ticari defterlerinin ilgili tebliğe göre e-defter beratlarının yasal süresinde verildiği, envanter defterinin açılış tasdiklerinin TTK Madde 69-70/son 72/3 ve V.U.K. madde 220-226 uyarınca yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı ve belirli kanuni şartları taşıdığı anlaşılmakla ———- yılı defterlerinin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varıldığı, nihai takdir ve hukuki değerlendirmenin mahkememize ait olduğu, davalı şirketin incelemeye esas olmak üzere herhangi bir ticari defter ve kayıt ibraz etmediği, mahkemece davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının esas alınması yönünde kanaat oluşması durumunda —— İcra Müd. —–Esas Sayılı dosyasından takip —— tarihi itibariyle davacı şirketin cari hesap bakiyesi olarak ——-TL alacaklı olacağı ve itirazın iptali gerekeceği, somut olay bakımından faizin, davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir belgeye rastlanılmadığından takip öncesi faizin uygun olmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeni ile miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere —– İcra Müd. ——- Esas Sayılı dosyasından takip konusu alacağa takip tarihi olan ————– tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda avans faiz işletilmesinin uygun olduğununun tespit edildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından kök rapora itiraz edilmesi nedeni ile bilirkişiye dosya tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda; Davalı şirketin incelemeye esas olmak üzere herhangi bir ticari defter ve kayrt ibraz etmediğini, kök raporda belirtilen ve davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının esas alınması halinde davacı şirketin davalı şirketten olan hesap bakiyesinin —– TL değil ——TL olduğunu, kök raporda sonuç kısmında bu rakamın sehven ——TL olarak yazıldığını, huzurdaki ek raporda bu yanlışlığın düzeltildiğini, doğru rakamın ——- TL olduğunu, davacı vekilinin itirazları doğrultusunda mutabakat formu adı altında ibraz edilen belgenin nazara alınması gerektiği anlaşılmış olmakla; bu belgenin geçerli olup olmadığı yada kabul edilip edilmemesi hususunda nihai takdir ve hukuki değerlendirmesinin mahkememize ait olduğunu, usulüne uygun darak taraflar arasında mutabakat yapılmamış olduğunu ve davalı şirketin —— tarihinde ——– tarihli bakiyeyi onayladığı yönünde somut bir belge bulunmadığı için davacı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde belirttiği gibi mutabakat yazısının nazara alınması gerektiği yönünde mahkememizde kanaat oluşması halinde davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi itibarı ile alacaklı olduğu yönünde bir sonuca varılıp varılamayacağı takdirinin mahkememize ait olduğunun sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı dikkate alınarak yapılan değerlendirme sonucunda; taraflar arasında cari hesap ilişkisi nedeniyle temel bir ticari ilişkinin oluştuğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise bu ticari ilişki nedeniyle oluşan cari hesap işlemlerinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır
Mahkememizce davalı şirkete ait —— BA formları dosyaya celp edilmiş bilirkişi tarafından yapılan incelenmesinde; ——adet fatura bildirdiği toplam tutarın —–₺ olduğu, diğer– faturanın düzenlendiği ay itibarı ile bildirim sınırı altında kaldığı,—- yılına ilişkin BA formunda yapılan incelemede, davacı şirketin – adet faturasının bulunduğu, toplam tutarın kdv hariç — olduğu, —— yılına ilişkin diğer – faturanın düzenlendiği ay itibarı ile bildirim sınırı altında kaldığı, bu durumda davacı şirket tarafından — yılı mayıs ayında düzenlemiş olduğu ——- tutarlı toplam ——- tutarlı faturaların, davalı şirket tarafından vergi dairesine BA formunda bildirildiği, davalı şirket tarafından bu faturalara itiraz edildiğine ilişkin dosyada herhangi bir bilgi ve belge olmadığından dolayı, davalı şirketin kabulünde olduğunun değerlendirildiği, ayrıca —– yılında davacı şirket tarafından düzenlenen toplam – adet faturanın —– olduğu ve davalı şirket tarafından iade edildiği/kabul edilmediği yönünde herhangi bir bilgi ve belgenin de dosya kapsamında bulunmadığı,
Taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinde ödemelerin birebir fatura karşılığı yapıldığı, —- yılında davacı şirketin —yılından devir ile gelen ———- tutarlı iki faturası için toplam —- davalı şirket tarafından ödeme yapıldığı ve hesap bakiyesinin ———– tarihinde —– tutarlı faturanın tanzim edildiği, davalı şirket tarafından bu fatura tutarının —– tarihinde ——— aracılığı ile ödendiği, banka dekontunda bu tutarın hangi faturaya ilişkin olduğu yönünde şerh düşülmemiş ise de taraflar arasındaki —– yılındaki işlem hareketlerinde de davalı ödemelerinin, fatura tutarları ile birebir uyum gösterdiği anlaşıldığından, ———₺ tutarlı ödemenin de —–tutarlı faturaya istinaden olduğunun kabul edilmesi gerektiği, —– tarihinden sonra davalı şirketin ödemesi bulunmamakla birlikte davacı şirketin——- tutarlı faturasına istinaden ———- alacağının bulunduğu kanaatine varılmakla davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
Davalı borçlunun —- İcra Müdürlüğü’nün —- E. Sayılı icra dosyasında icra takibine yaptığı itirazın İPTALİ ile takibin —–TL asıl alacak bakımından kaldığı yerden DEVAMINA,
Asıl alacak miktarının %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren değişecek oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 203,60 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 50,91 TL harçtan mahsubu ile bakiye 152,69 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.980,62 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 50,91 TL peşin harç toplamı 86,81 TL ile 969,85 TL ( 800,00 TL bilirkişi ücreti, 0,35 TL Kep reddiyatı, 126,00 TL tebligat masrafı, 4,50 TL elektronik posta masrafı, 39,00 TL müzekkere masrafı) olmak üzere toplam 1.056,66 TL olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, Dava konusunun miktarı gereği KESİN olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/02/2020