Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/281 E. 2019/293 K. 02.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/281 Esas
KARAR NO : 2019/293

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2018
KARAR TARİHİ : 02/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin dava dosyasına sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 28/10/2018 tarihinde davalı … şirketine sigortalı —— plakalı aracın geri geri gitmesi sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, — plakalı araç sürücüsünün kazada asli ve tam kusurlu olduğunu, davalı tarafın manevi zarardan sorumlu olduğunu, müvekkilinin kazada kız kardeşinin öldüğünü, kız kardeşinin ani ölümü ile yoğun derecede sarsıldığını, ölümden kaynaklı olarak 40.000,00 TL manevi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:İncelenen tüm dosya kapsamında; Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan tazminat davasının devam eden yargılaması sırasında davacı vekilinin 25/03/2019 tarihli dilekçesinde davalı taraf ile sulh olunduğunu, buna ilişkin sulh anlaşmasını sunduklarını, sulh anlaşması gereği vekalet ücreti ve yargılama giderleri de dahil olmak üzere esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Sulh HMK mad. 313-315 maddelerinde düzenlenmiştir. Sulh görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığın kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yaptıkları bir sözleşmedir. Sulh hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.
Davacı vekilinin vekaletnamesinde sulh ve ibra yetkisinin bulunması hususu da göz önüne alınmak ve dosya incelenmek suretiyle, 6100 sayılı HMK 313,314 ve 315 v.d. maddede düzenlenen sulhe ilişkin yasal hüküm de dikkate alınarak; taraflar arasındaki uyuşmazlığın son bulması ve davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına; karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın sulh nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Sulh ilk celseden önce yapıldığı anlaşıldığından Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 14,80 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak yatırılan 683,10 harçtan mahsubu ile fazla alınan 668,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Yapılan yargılama masraflarının davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
6-Talep olmadığı için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair; davacı vekilinin ve davalının yokluğunda gerekçeli kararın davacı vekiline ve davalıya tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.