Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/28 E. 2019/957 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/243 Esas
KARAR NO: 2019/856
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2018
KARAR TARİHİ : 28/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin – tarihli dav–a dilekçesinde özetle; Müvekkilinin nakliyecilik işi ile uğraştığını, davacının— verilen ürünlerin dağıtım işini yapmak üzere, — plaka sayılı— marka soğutuculu aracını sürücülü olarak, davalı şirkete kiraladığını, araç kira bedellerinin davalıya fatura edildiğini, davalının fatura bedellerini eksik ödemesi nedeni ile eksik ödemiş olduğu— TL.lik fatura alacağı için – tarihinde İstanbul Anadolu —İcra Müdürlüğü – Esas sayılı dosyası icra takibine geçildiğini, davalı icra takibine itiraz ettiğini, davalının icra takibinin dayanağın olan faturaları teslim aldığını, yasal süresi içinde herhangi bir itirazda bulunmayarak içeriklerini ve tutarlarını kabul ettiğini, davalının itirazının kötüniyetli olduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına asıl alacak üzerinden %20’den aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya ödeme ve mahsup nedeniyle herhangi bir borcunun bulunmadığını, aleyhe yapılan icra takibine haksız ve kötüniyet çerçevesinde itiraz edilmediğini, takibin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenle usul ve esas açısından hukuka aykırı davanın reddine, davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıya soğutucu özelliğine sahip aracını sürücüsüyle birlikte kiraladığını, davalının fatura bedellerini eksik ödediğini, davalıdan —- TL bakiye alacaklarının bulunduğunu ileri sürmüştür. Davalı ise, sözleşmenin içeriğini doğrulamakla birlikte, araca alınan yakıt fazlası ve araca takılan — cihaz bedeli ve diğer harcamalara dair faturaların davacı tarafından haksız iade edildiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasında, davacının davalıya şoförüyle birlikte araç tedarik ettiği, davacı tarafından fatura konusu mal ve hizmet tesliminin yerine getirildiği, hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı tarafından davacı adına düzenlenen — adet toplam —–TL bedelli faturalarda belirtilen harcamaların davacının alacağından mahsup edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Her ne kadar taraflar, aralarındaki akdi ilişkiyi kira sözleşmesi olarak nitelendirmişler ise de; taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacı ile davalı arasında, davalının taşıma sözleşmesi yaptığı kuruluşların taşıma hizmetlerinde, sürücülüğünü davacının (veya görevlendirdiği kişinin) yaptığı ve davacıya ait olan araçla bedeli karşılığında davacıdan taşıma hizmeti aldığı, davacı ile davalı arasındaki bu sözleşme, araç bakımından kira sözleşmesine benzemekteyse de konusunu taşınır ya da taşınmaz malların oluşturduğu kira sözleşmelerinin aksine davacının davalıya bir hizmet verme edimini üstlendiğinden taraflar arasındaki sözleşme kira sözleşmesi olarak nitelendirilmemiştir.
Mali müşavir bilirkişi tarafından davacı defterlerinin incelenmesinde; davacının davalı adına toplam — TL fatura düzenlediği, karşılığında davalıdan —- TL ödeme aldığı, davalıdan — TL alacaklı olduğunun tespit edilmiştir. Davalının defterleri üzerinde yapılan incelemede; davacı tarafından davalı adına düzenlenen toplam — TL bedelleri faturaların eksiksiz olarak davalının defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının borcunu tamamen ödediği tespit edilmiştir. Bilirkişi tarafından yapılan incelemede, davalının defterlerinde kayıtlı olan toplam —TL bedelli — adet faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olmadığı, taraf defterleri arasındaki mutabakatsızlığın da bu faturalardan kaynaklandığı belirtilmiştir.
Davacının defterlerinde kayıtlı olmayan bu faturadaki açıklamaların incelenmesinde, bu faturaların, davalı tarafından yapılan harcamalara, yansıtmalara ve davacının alacağından yapılan kesintilere ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı, yapılan masraflara, kesintilere ve yansıtmalara ilişkin fatura bedellerini ticari defterlerinde davacının alacağından düşerek davacıya borcunun olmadığını ileri sürmüş ise de, davalının tek taraflı olarak düzenlediği ve davacının defterlerinde kayıtlı olmayan bu faturaların içeriğini ispatlaması gerektiği, davalının üçüncü kişilere yapılan ödemelere, kesinti yapılmasını haklı kılacak nedenlere dair bir delil ibraz etmediği, davalının, davacıya olan borcunu sıfırlayacak şekilde kestiği toplam — TL bedelli — adet fatura içeriğini ispatlayamadığı, bu durumda davacının davalıdan — TL alacaklı olduğu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporundan anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalı borçlunun İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün – E. Sayılı icra takip dosyasında icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin – TL asıl alacak bakımından kaldığı yerden DEVAMINA,
Asıl alacak miktarının %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.637,46 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 409,37 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.228,09 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.876,53 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 409,34 TL peşin harç toplamı 445,24 TL ile 980,40 TL ( 900,00 TL bilirkişi ücreti, 60,40 TL posta masrafı, 20 TL elektronik posta masrafı) olmak üzere toplam 1.425,64 TL olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/11/2019