Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/278 E. 2020/37 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/278 Esas
KARAR NO: 2020/37
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ: 21/12/2018
KARAR TARİHİ: 28/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili ————harç tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili Şirketin kontrol sistemleri ve otomasyon alanında ———- yılından bu yana faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin faaliyetini kamu kurumlarının ihalelerine katılmak suretiyle gerçekleştirmekte olduğunu, devlet kurumları ile bugüne dek sorunsuz şekilde bir çok ticari faaliyet içerisinde bulunduğunu, müvekkili şirketin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 82. maddesi çerçevesinde saklamakla yükümlü olduğu ticari defterlerini şirket merkezinde muhafaza ettiğini,——— Noterliği’nin ——- tarih, —- sayı ile tasdikli,—- tarihli ——- sayılı————— şirketin merkez adresinin —— ———- adresinden ————adresine taşınmasına karar verilmiş olup adres değişikliğine ilişkin karar ———— tarihli —————– 602. Sayfasında yayınlandığını, yine ——— Tarihli, —— Sayılı belge ile de adres değişikliği talebinin Türk Ticaret Kanunu’na uygun olarak tescil edildiği belirtildiğini, basiretli bir tacir olan müvekkil şirket yetkilisi ———- güvenlik amacıyla taşınma işlemleri sırasında şirketin defterlerinin diğer eşyalar ile birlikte kamyonda gitmesini istememiş, kendi özel aracıyla söz konusu belgeleri yeni adrese götürdüğünü, bahsedilen taşınma işlemleri sırasında müvekkil şirkette muhasebeci olarak görev yapmakta olan ———-işyerinde taşınma işlemlerinin gerçekleştirildiği ——– tarihinde, saat —— sıralarında işyerine ait olan evrakları taşımasının kolay olması amacıyla mavi renkli poşetlere yerleştirdiğini, müvekkili şirket yetkilisinin aracına yüklemesi amacıyla poşetleri teker teker aracın önündeki kaldırımın üzerine bırakmaya başladığını, muhasebecinin içeriden ikinci poşeti getirdiği sırada kapının önüne bıraktığı poşetlerin yerinde olmadığını fark ettiğini, bunun üzerine poşetleri bırakmasının üzerinden kısa bir süre geçmiş olması sebebiyle hemen diğer çalışanları da seferber ederek işyerinin çevresini dolaşarak belgeleri açıktan hırsızlık yapmak suretiyle çalan kişileri bulmaya çalıştığını, ne var ki, müvekkili şirketin defterlerinin içinde bulunduğu poşetin kısa süre içerisinde üçüncü bir kişi tarafından çalınmış ve civarda çalan kişi aranmış olmasına rağmen bulunamadığını, bunun üzerine, poşetin içerisinde değerli bir şey olduğunu düşünerek çalan kimsenin içinde işine yaramayacak şirket defterlerinin olduğunu anlaması üzerine bir yerlere bırakmış olabileceği düşüncesiyle——- tarihlerinde civardaki tüm çöp kutuları ve çöp toplama merkezleri kontrol edildiğini, ne yazık ki olumlu bir netice elde edilemediğini, tüm bu yaşananların tanıkları ——— dinlenmesi neticesinde de açıklığa kavuşacağını, bunun üzerine, ——-tarihinde ————– gidilerek açıktan hırsızlık olayı ile ilgili şikayette bulunduklarını, müvekkili şirket defterlerinin incelenmesi neticesinde poşetin içerisinde çalınanların aşağıdaki defterler olduğunun tespit edildiğini;
———- Noterliği’ne ait — Tasdik Tarihli —— Tasdik Yevmiye Numaralı—-ayfa Numaralı Yevmiye Defteri,
—— Noterliği’ne ait —–Tasdik Tarihli — Tasdik Yevmiye Numaralı—- Sayfa Numaralı Defteri Kebir Defteri,
—– Noterliği’ne ait —– Tasdik Tarihli—- Tasdik Yevmiye Numaralı —- Sayfa Numaralı Envanter Defteri,
Müvekkilinin söz konusu defterleri TTK’nun 82/7 maddesi kapsamında zayi belgesini verilmesini gerektirir şekilde çalınmış olup mahkememizce zayi belgesinin verilmesini talep talep ettiklerini, ——– yılına ait mezkur defterler hakkında zayi belgesi talep edilmesi iyiniyetli bir talep olduğunu, zira çalınan belgeler yalnızca yukarıda bahsedilen defterler olup faturalar ve şirketin ——– yılına ait diğer belgeleri usulüne uygun şekilde muhafaza edildiğini, müvekkili şirket tarafından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 82. maddesi çerçevesinde saklanması zorunluluğu bulunan Ticari defterin taşınma işlemleri sırasında tüm özen ve dikkat gösterilmiş olmasına rağmen çalınmış olması sebebiyle TTK’nun 82/7 nci maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Eldeki dava incelendiğinde : talep TTK’nın 82/7.maddesi uyarınca saklanılması zorunlu olan belge ve defterlere ilişkin zayi belgesi verilmesidir. 6102 sayılı TTK’nın 82/7.madde ve fıkrasında “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. ” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasal düzenleme dikkate alındığında hangi sebeplerle zayi belgesinin talep edilebileceğinin madde metninde sayıldığı, söz konusu sebeplerin tahdidi olmadığı ancak ziyanın tacirin gerekli dikkat ve özeni göstermemesinden kaynaklı olmaması, tacirin kendisine kusur izafe edilemeyecek olan ve irade dışında meydana gelen olayların gerçekleşmesi, tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerekmektedir.Eldeki davada davacı tarafın tanığı ————– tanıklığına ilişkin ”Biz şirket olarak yeni adresimize taşınmaktaydık.——- itibarıyla taşınmaya başlamıştık. Sevkiyatçı arkadaş sevkiyatı yapmaktaydı. Biz ise eşyaları kutulara yerleştiriyorduk. Kolaylık olsun diye bir kısım eşyayı poşet içine koydum. Taşıma sırasında tekrardan poşetlerin olduğu yere döndügümde vazo, kağıt gibi eşyalar olmak üzere bu zayii belgesi istenen defterlerin konulduğu poşetin içinden kağıt olan herşeyin alındığını gördüm. Biz kağıt toplayacıların olduğu yerlere gittik. Etrafdaki çöplere baktık ancak bulamadık. Ben kağıtları kimin çaldığını bilmediğim için kim hakkında şikayetçi olacağımı bilemedim. Bana da emniyette şikayetçi olamasın dediler. Bu yüzden emniyetteki vermiş olduğum ifade de şikayetçi olmayacağımı bildirdim. Benim kusurumdan dolayı şirketi zor duruma düşürmek istemiyorum.” şeklinde beyanı alınmıştır.Tanığın beyanları ve dosya kapsamında hırsızlık olayı nedeniyle tarafın kollukta verdiği ifadesinde şikayetçi olmadığı anlaşılmıştır.Davacı tarafın iddia ettiği hırsızlık nedeniyle şikayetçi olmaması tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin hırsızlık olayına konu olması nedeniyle olağan hayatın akışına aykırıdır.Tanık ifadesi ve dosya kapsamında olayın oluş şekli dikkate alındığında taşıma sırasında ticari defterlerin zayi olmaması için yeterli tedbirlerin alınmadığı anlaşılmıştır.6102 sayılı TTK’nın 18/2. Maddesi uyarınca tacirlerin basiretli davranma yükümlülüğü bulunmaktadır.TTK 18/2.maddesi tacirlere,tacir olmayanlara göre daha ağır dikkat ve özen yükümlülüğü yüklemektedir.Olayın oluş şekli göz önüne alındığında hırsızlık olayı nedeniyle şikayetçi olunmaması,olayın meydana gelmesinde zayi belgesi talep edenenin kusurlu olması,TTK 18/2.maddesinde belirtilen basiretli davranma yükümlülüğüne aykırı davranışta bulunulması nedeniyle davanın reddine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin yatırılan 35,90 TL harcın düşümü ile geri kalan 18,50 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA ,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekillerinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/01/2020