Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/275 E. 2020/70 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/275 Esas
KARAR NO: 2020/70
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 21/12/2018
KARAR TARİHİ: 30/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dosyasına sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkile ait———————mevkiindeki arsa üzerinde yapılacak proje için mimari danışmanlık hizmeti alınması konusunda sözleşme imzalanması için görüşülmüş ve bu görüşmeye istinaden ön ödeme olarak ———— TL davalının hesabına gönderilmiş olduğu, ancak davalı tarafça müvekkili şirket arasında herhangi bir sözleşme imzalanmadığını, davalı müvekkili şirkete bugüne kadar herhangi bir hizmet vermediği gibi imzalanması planlanan sözleşmenin gereklerini yerine getiremeyeceğini ve aldığı ön ödemeyi iade edeceğini açıkça beyan etmesi üzerine sözleşme ilişkisi kurulmamış ve vekâletten azline ilişkin azilname göndermiş olduğu, müvekkili şirketin mali açıdan büyük çaplı projesi davalıyla yapılan ön görüşmeler kapsamında sürekli mahiyette oyalanması ve davalının herhangi bir hizmet vermemesi sebebiyle gecikmiş ve sekteye uğradığını beyan ederek ; davalıların———– İcra Müdürlüğünün ———— E. ilamsız icra takip dosyasına yapmış olduğu YETKİYE VE BORCA YAPTIKLARI İTİRAZIN İPTALİ ile takibin devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek ————— ile birlikte davalılardan tahsiline, asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile İCRA İNKAR TAZMİNATININ DAVALILARDAN tahsiline, yargılama harç ve giderlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP:
Davalı vekilinin mahkememiz dosyasına sunmuş olduğucevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesine dayandığını, genel kuralın icra takibinin davalının ikametgahı icra müdürlüğünnde başlatılması ve davanın da o yer mahkemesinde açılması gerektiği, davalı vekilinin iş sahibinin yerleşim yeri adresinin —————-olduğunu, taraflar arasında gerçekleşen sözleşme, mail yazışmaları, birebir görüşmeler, telefon mesajlaşmaları, yazılı döküman transferleri, birçok işin yerine getirilmesini içeren döküman,———– biçimlerinin teslim edilmesi gibi çalışmalarda sabit olduğunu, süre geçen zaman da müvekkili mimar kendi işinin yüklenecisi olan 3. Şahıs kurum veya şahuslarda anlaşmış, belirli dönemlerde bulunmuş ve sözleşmeler ifa ettiğini, müvekili bu sözleşmelerle üçüncü şahıslara bu sözleşmeler kapsamında borçlandığını, borçlanma eylemi iş bu davanın konusu içerisinde olduğunu, davacı tarafın kötü niyetli olarak azil ettiği vekaletname ve sözleşme sonrasında açıkça elde ettiği projelerden kaynaklı menfaat sağladığını beyan ederek davacı yanın beyanlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenle hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER:
———-. İcra dairesinin ——— esas sayılı dosyası,
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, ———— İcra Dairesinin——— sayılı icra takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
——–. İcra Dairesinin ——— sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının dosyamız davacısı, borçlunun dosyamız davalısı olduğu, ——– bedelin tahsili için ilamsız icra takibi yapılmış olduğu, davalı borçlunun ——tarihli dilekçesi ile borca ve icra dairesinin——— İcra Dairesi olması gerektiğinden bahisle yetki itirazında bulunduğu görülmüştür.
Dosya kapsamı itibariyle yapılan incelemede; tarafların —————– bulunan arsa üzerinde yapılacak proje için davalıdan mimari danışmanlık hizmeti alınması hususunda sözlü olarak anlaştıkları ve davalıya ——- tarihinde ———TL tutarında avans ödemesi yapıldığı, dava konusu işin————–İlçesinde yapılacağı kararlaştırılmış olup sözleşmenin ifa yerinin —— davalının yerleşim yerinin ——— olduğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası, İİK’nın madde 67/I-III,V’de düzenlenmiş bulunan “itirazın iptali” davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılılr. Başka bir deyişle itirazın iptali davasında “alacaklının, itirazın kendisine tebliğinden itibaren 1 yıl içinde, borçlunun itiraz ettiği alacağın tespiti ve itirazın iptali (ve ayrıca alacağın ödetilmesi) dileğiyle açtığı bir davadır.
İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takip yapılması dava şartlarındandır (Yargıtay —-. Hukuk Dairesinin —— esas ve karar sayılı, ——— günlü ve ———– esas, ——- karar sayılı, ——– günlü ilamları).
Davalı borçlu, aleyhindeki icra takibinde hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir. Bu sebeple mahkememizce öncelikli olarak————Sayılı İİK’nın 50. maddesi gereğince icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip somut olay bakımından dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmiştir.
Yapılan yargılamaya göre, davalının ilamsız icra takibine karşı süresi içerisinde hem yetkili icra dairesinin ————— İcra dairesi olduğu yönünde icra dairesinin yetkisine hem de borca ve ferilerine itiraz etmiştir. Davacı alacaklı tarafından yetki itirazı hususunda bir işlem yapılmadan itirazın iptali hususunda dava açmıştır. Dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelere göre davalı şirketin adresinin ————- olduğu görülmüştür. Davalının yerleşim yerine göre yetkili icra dairesi ——— İcra Dairesidir. İcra takibinin bu yer icra dairesinde yapılması hukuken mümkündür. Bununla birlikte taraflar arasındaki anlaşmaya göre sözleşmenin ifa yerinin——– olduğu belirlenmiştir. Açıklanan hususlar gereğince davacının yetkisiz olan ————-Adliyesinde ilamsız icra takibi yapmış olduğu, yetkili icra dairesinin davalının yerleşim yerine ——— İcra Dairesi ve sözleşmenin ifa yerine göre ———-İcra Dairesi olduğu, davalı hakkında yetkili icra dairesinde yapılmış icra takibi olmadığından, itirazın iptali davasının hukuki koşullarının oluşmamış olduğu dolayısıyla dava şartının bulunmadığı anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu itirazın iptali davasının, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114 (2) ve 115. maddeleri gereğince DAVA ŞARTI YOKLUĞU SEBEBİYLE USULDEN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL maktu harcın, peşin alınan 1.519,61 TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 1465,21 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde karşı davacıya İADESİNE,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.ye göre tespit edilen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin karşı davacıdan tahsiliyle karşı davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karara ilişkin 2 haftalık kesin süre içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı