Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/264 E. 2020/182 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/264
KARAR NO: 2020/182
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2018
KARAR TARİHİ : 25/02/2020
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı borçlunun müvekkili şirket tarafından satılmış olan malların bedelini ödeyemeyeceğinin anlaşılması üzerine taraflarınca haklı olarak faturadan kaynaklı alacak tutarı için ihtarnamenin keşide edildiğini, davalının haksız şekilde malların ayıplı olduğunu belirterek borçlu olmadığını iddia ettiğini, borçlu davalının ———İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı ilamsız takip dosyasına konu alacağın ———– kısmına haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini, bu nedenlerle itirazın iptali ve kötü niyetli borçlunun %20 den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının haksız ve mesnetsiz olduğunu, dava konusu uyuşmazlığın davacının ürettiği ve teslim ettiği ———– meblağlı faturada görünen ayıplı ürünlerden kaynaklandığını, noter aracılığıyla davacı tarafa ayıplı ürünlerin ihbarının yapıldığını, davacının kötü niyetle icra takibi başlattığını, bu nedenlerle davanın reddine, davalı lehine %20 kötü niyet tazminatı ödemesine , yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
——-Noterliğinin ——— yevmiye numaralı ihtarnamesi, ——Noterliğinin ——– yevmiye numaralı ihtarnamesi,——Noterliğinin ——— yevmiye numaralı ihtarnamesi ve bilirkişi raporu ,
SMM uzmanı ve sektör bilirkişisinden alınan——- tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının —- icra takip tarihi itibariyle———alacağının bulunduğu, dava konusu emtiaların davalı kozmetik firmasının istemiş olduğu şeffaf hammaddeden üretilmemiş olduğundan kaynaklı ayıplı olduğu, ayıbın açık ayıp niteliği taşıdığı, mevcut ayıpların davalı kozmetik firması tarafından kabul edilmesinin mümkün olmayacağı, açık ayıplı emtiaların ücretinin ———— olduğu ve mevcut ayıptan davacı etiket üreticisinin sorumlu olması sebebi ile bu tutardan davalı kozmetik firmasının muaf tutulması gerektiği, önemli ayıbın ekonomik değerinin tamamen ortadan kaldırması sebebi ile davacı etiket üreticisinin yaptığı iş sebebi ile bedel talebinde bulunamayacağı, yani dava konusu olan iş için bedelin hiç istenmeyeceğini, davacının davalıdan alacağının bulunmadığı belirtilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından—– İcra Dairesinin ———- sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali talebine ilişkindir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
——- HD, ——- tarihli, ————- sayılı kararında, “Davacı tarafından delil olarak dayanılan ticari defter ve kayıtlara ilişkin alınan bilirkişi raporu ve ek raporundan, davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin mevcut olmayıp usulüne uygun tutulmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca mali müşavir bilirkişi raporu ve ek raporunda cari hesaplarındaki borç bakiyesinin davalı şirkete ait olduğunun davacı defterlerinden tespitinin mümkün olmadığı belirtmiştir. Bu durumda mahkemece davacı tarafça takip dayanağı faturalardaki işlerin yapılıp teslim edildiği kanıtlanamadığı, davacının ticari defterlerinin eksiksiz ve usulüne uygun tutulmamış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamamış olması sebebiyle, 6100 sayılı HMK’ nın 222/2-3 maddeleri gereğince davacının lehine delil olamayacağı gibi bu haliyle dahi alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı anlaşıldığından ispat edilemeyen davanın reddine, kabul şekli itibariyle de ——-.kararın bozulması uygun görülmüştür” şeklinde hüküm tesis ederek, birbirlerini doğrulamayan ticari defterlerin, sahibi lehine delil olması tek başına yeterli olmayacağı belirtilmiştir.
——–HD, ———— sayılı kararında, dayanak belgeleri olmaksızın davacının defter kayıtlarının esas alınmayacağını, “ Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili istemine ilişkin alacak davası olup, ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacıdadır. Davacı önce icra takibine, sonra iş bu davaya konu ettiği alacağın varlığını usulüne uygun delillerle kanıtlamalıdır. Tek yanlı olarak düzenlenen ve dayanakları bilirkişi raporundan anlaşılamayan davacının kendi ticari defter kayıtları esas alınarak, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir” şeklinde belirtmiştir.
Somut olayda; davacı tarafça ——- bedelli fatura dayanak gösterilerek davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davacı tarafça aynı alacağa ilişkin— Noterliğinin ———— yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiği, davalı tarafça gönderilen cevabi ihtarnamede malların ayıplı olduğunun ve faturanın iade edildiğinin, ——- tarih —– Noterliğinin ——— yevmiye numaralı ihtarname ile daha evvel davacı tarafa bildirildiğinin belirtildiği, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde dava konusu faturanın davacı taraf defterlerine işlenmiş olmasına karşın davalı taraf defterlerinde kayıtlı bulunmadığı, ancak taraflar arasında dava konusu malların davalı tarafa teslim edildiğine ilişkin herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı görülmüştür.
6102 Sayılı TTK’nun 23/1-c maddesi uyarınca; “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkca belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK’nun 223/2. maddesi uygulanır.”
6098 Sayılı TBK’nun 223/2. maddesinde ise; “alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Mahkememizce aldırılan ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ile dava konusu emtiaların davalı kozmetik firmasının istemiş olduğu şeffaf hammaddeden üretilmemiş olmasından kaynaklı ayıplı olduğu, ayıbın basit bir testle anlaşılabileceği bu nedenle açık ayıp niteliği taşıdığı, tarafların tacir oldukları göz önünde bulundurulduğunda davalının malın tesliminden itibaren 2 gün içerisinde davacı tarafa ayıp ihbarında bulunması gerektiği, her ne kadar davalı taraf TTK 23/1-c maddesi ve 6098 sayılı TBK 223/2 maddesi gereğince ayıp ihbarında bulunduğunu iddia etmiş ise de ayıp ihbarına ilişkin davacı tarafa gönderilen ihtarnamenin tebliğ şerhinin incelenmesinde ihtarnamenin iade edildiği ve bu haliyle ayıp ihbarının yerine getirildiğine yönelik iddianın dinlenemeyeceği ve TTK 18/3 maddesi gereğince davalının yazılı olarak ayıp ihbarında bulunduğunu ispatlayamadığı, dava konusu faturanın davacı taraf defterlerinde işli olması ve mal teslimine ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaması karşısında davacının davalıdan ———- alacaklı olduğunun sabit olduğu anlaşılmakla davanın ve alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalı tarafından —— İcra Dairesinin —- sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın —— yönünden iptaline, takibin bu şekilde devamına, fazlaya dair istemin REDDİNE,
-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan—– üzerinden % 20 oranında olmak üzere ——- icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 415,63 TL olmakla baştan alınan 103,91 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 311,72 TL’nin davalı taraftan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 103,91 TL harç ve yapılan 1.500 TL bilirkişi ücreti , 65,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.669,41 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
4-Davacı taraf yargılamada kendisini vekil marifetiyle temsil ettirmiş olmakla AAÜT gereği 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
5-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde HMK 333. maddesi gereği artan gider avansının yatırana İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde ——-Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25.02.2020