Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/252 E. 2020/242 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/252 Esas
KARAR NO : 2020/242

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/12/2018
KARAR TARİHİ : 12/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili tarafından verilen —– tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin bakiye 10.300,00 TL alacağına karşılık İstanbul Anadolu ——-. İcra Müdürlüğü’nün ——– Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını ancak davalı tarafından itiraz edildiğini, açıklanan nedenlerle işbu davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu, davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı şirket adına duruşma gün ve saatini bildiren dava dilekçesi ekli davetiye tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün —Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
Mali müşavir bilirkişi tarafından verilen 17/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın, davalı şirkette 2017 yılında 4 adet olmak üzere (araç onarım ,tamir işçilik) Hizmet kaynaklı toplamı 21.695,49 TL bedelli fatura düzenlediği, davalı şirketçe yapılan ödemeler ilişkin dosyaya kazandırılan belgeler doğrultusunda; —————————–numara hesaba gönderilen muhtelif tarihli ödemeler toplamı 11.406,00.-TL olup bunun sonucu ———— bedeli alacaklı olduğu alacağın 2018 yıllına devrettiğinin, davacı yanın davalıdan 10.289,49 TL alacaklı olabileceği kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını davalıya sunduğu hizmet teslimine dayandırmış, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6100 sayılı HMK.nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan kanun hükmünün 5. Fıkrası uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/10/2016 Tarihli. 2014/11-1159 E. 2016/967 K. S.lı kararında da vurgulanmış olup, HMK.nun “Tarafların belgeyi ibraz etmesi” başlıklı 220. Maddesinin ticari defter ve belgelerin ibrazında da uygulanması görüşü benimsenmemiştir.
Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesinin aleyhine sonuç doğurması yukarıda bahsedilen içtihat uyarınca mümkün değildir.
Davacı şirket icra takibini —————-bedelli, ————-tarihli 2.152,49 TL bedelli fatura konusu eser teslimine dayandırmıştır. Davalı tarafından bu faturaların hepsi 2017 yılı Kasım ayı BA bildirimine konu edilmiştir. Bu durumda davacı bu faturalarda belirtilen edimin yerine getirildiğini ispat etmiştir. Artık borcun ödendiğini ispat yükü davalının üzerine geçmiştir. BA ile beyan edilen KDV dahil toplam fatura bedeli 21.695,00 TL’dir. Davalının yaptığı toplam ödeme miktarı 11.406,00 TL.dir. Bu durumda davacının davalıdan bakiye 10.289,49 TL alacağı bulunduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, şartlar oluştuğu için davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalı borçlunun İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün —–. Sayılı icra dosyasında yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 10.289,49 TL asıl alacak bakımından kaldığı yerden devamına,
Asıl alacak miktarının %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2. Fazla istemin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 702,87 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 175,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 526,97 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 175,90 TL peşin harç olmak üzere toplam 211,80 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 960,50 TL (850,00 TL bilirkişi ücreti+95,60 TL Tebligat gideri + 5,50 Elektronik tebligat gideri, 8,40 TL dosya masrafı+1,00 TL Dosya kapak masrafı+) yargılama giderinden davanın kabul 0,99 ve red 0,01 oranına göre hesaplanan 950,89 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
7-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—– Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.