Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/231 E. 2019/927 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/231 Esas
KARAR NO : 2019/927
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/12/2018
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dosyasına sunmuş olduğu 20/12/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı-borçlu aleyhine cari hesaptan kaynaklanan borcu nedeniyle —— İcra Müdürlüğü’nün ——– E. sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı-borçlu tarafından icra takibine alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcun olmadığı gerekçesi ile itiraz edildiğini, davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve yasal dayanaktan yoksun, zaman kazanma amacına yönelik olup, kötü niyetli olduğunu, davalı-borçluya ticari faaliyete konu çeşitli ürünler satılıp, faturalar kesildiğini, davalı tarafça icra takibine konu borçların ödenmediğini, faturalara karşı yanca herhangi bir itiraz yapılmadığını, takip konusu alacağın taraflar arasındaki ticari faaliyetten kaynaklanan cari hesap ekstresine dayalı, belirli, likit, haklı ve davalı tarafından bilinen bir alacak olduğunu, davalı-borçlunun itirazının iptaline, itiraz üzerine duran takibin takip talebindeki koşullarla devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeni ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için———. İcra Müdürlüğü’nün ——– Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını mal teslimine dayandırmış, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6100 sayılı HMK.nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan kanun hükmünün 5. Fıkrası uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun —– Tarihli. ——- E. ——- K. S.lı kararında da vurgulanmış olup, HMK.nun “Tarafların belgeyi ibraz etmesi” başlıklı 220. Maddesinin ticari defter ve belgelerin ibrazında da uygulanması görüşü benimsenmemiştir.
Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesinin aleyhine sonuç doğurması yukarıda bahsedilen içtihat uyarınca mümkün değildir.
Davacı alacak iddiasını açık hesap ilişkisi içerisinde davalıya mal/hizmet teslimine dayandırmış olup, açık hesap ilişkisi içerisinde düzenlenen faturalarda belirtilen mal/hizmet teslim olgusu usulünce ispatlanmamıştır. Davacı yemin delilini de kullanmayacağını beyan ettiğinden ispat edilmeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL maktu harcın peşin alınan 40,73 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 3,67 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, Dava konusunun miktarı gereği KESİN olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/12/2019