Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/220 E. 2021/243 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/220 Esas
KARAR NO : 2021/243
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/12/2018
KARAR TARİHİ : 11/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ———–emtianın dava dışı sigortalının ————-deposuna —-plakalı araç ile taşınırken —- tarihinde aracın —— sırasında yoldan çıkarak devrildiği, araçta bulunan sigortalı emtianın tamamının zayii olduğu, zayii olan emtia nedeniyle zarar oluştuğu ve sigortalıya —– tazminat ödendiğini, taşıma işini gerçekleştiren araçın sahibi davalı —- sorumlu olduğunu ileri sürerek, —- tazminatın davalıdan rücuen tahsili amacıyla ——- dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, bu nedenle itirazıp iptali davası açtıklarını sonuç olarak davalının——– alacağa yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava ettikleri anlaşılmıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile dava dışı bırakılan araç sürücüsü ——- boşandıklarını, eldeki davaya konu araç kazası boşanma gerçekleşmeden önce sürücü ——terk ederek yola çıktığı bir zamanda meydana geldiğini, müvekkilinin araç sürücüsü ———- eve tekrar gelmesi ile birlikte trafik kazası geçirdiğinden haberi olduğunu, davalı müvekkil ile dava dışı araç sürücüsü —– kendi birikimleri ile nakliye aracı satın almak istediği, —— ve tekrar çalışmaya devam etmesi halinde maaşından kesinti olacağı düşüncesi ile söz konusu aracın davalı müvekkil ——-üzerine alındığını, müvekkilin bu aracın işletilmesi ile alakalı bir faaliyeti olmadığı, sadece araç sürücüsü olarak görünen aslında aracın sahibi olan ve araç ile alakalı tüm işlemleri kendisi yürüten ——eşi olması ve kendisine bu konuda çok baskı yapması sonucu aracı kendi üzerine almak zorunda kaldığını, araç üzerindeki fiili tasarruf araç sürücüsü olan ——– ait ve yine taşımacılık faaliyetlerinden ekonomik çıkar elde eden kişi davalı müvekkili değil —— aracın fiili işleteni davacı müvekkili olmadığı, davalı müvekkilinin sadece sicilde kendisinin araç maliki görünmesi davalı müvekkilinin işleten sıfatını kazanmasına ve kaza sonucu gerçekleşen zarardan sorumlu tutulmasına yeterli sebep olmadığını, buna ilişkin ——- bulunduğunu, davalı müvekkilinin kazadan haberi olmadığı gibi kaza ile bağlantısı da bulunmadığını, davacı tarafın icra dosyaya ibraz ettiği sevk irsaliyesine müvekkili tarafından atıldığı iddia olunan imzanın müvekkiline ait olmadığı, müvekkilinin ticaretle ilgilenmediği gibi yukarıda açıklandığı üzere kazaya karışan ticari araçla da bir ilgisi bulunmadığını, davacı tarafın icra takibine konu faturaların içeriğindeki mal ve hizmetleri müvekkil adına sağlamadığını, davaya konu kaza nedeni ile ortaya çıkan zararın tek sorumlusu eldeki dosyada sürücü olarak belirtilen ———- olduğunu, bu nedenlerle, haksız ve dayanaksız davanın reddine, alacaklının icra takibinin iptaline, kötü niyetli alacaklının kötü niyetle takip başlatmasından dolayı %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, bu nedenle davanın kabulü ile itirazın iptaline, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. —- tarihli bilirkişi raporu özetle, Dosya içeriği delillerin incelenmesi ile tespit ve değerlendirmeler sonucunda; uyuşmazlığa konu davada ————-uygulama alanı bulacağı, davalı taşıyıcı —-dava dışı sigortalı ——— ait emtiları tam ve hasarsız olarak teslim aldığı, ancak taşıdığı emtiaya özen borcunun göstermeyerek edimini İfa etmediği, bu eyleminden dolayı, TTK m.875/1, TTK m.879/l-a atfı ile 882 m.l,2-a hükmü uyarınca taşıdığı emtianın tamamının hasar ve ziyama sebebiyet verdiği değerlendirildiğinde, davacı yanın davalıdan alacağının talep edebileceği hususunun mahkememizin takdirinde olduğu, dosyaya sunulu emtia faturaları ve ekspertiz raporu tespitleri ışığında, talep edilen emtia birim ve toplam fiyatlarının kadri marufunda olduğu görüş ve kanaatine varmışlardır.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. —– tarihli bilirkişi raporu özetle, Davacı beyan ile itirazlarında belirtilen diğer hususların kök raporda ayrıntılı şekilde açıklandığı ve kök rapordaki görüş ve kanaatlerin aynen korunduğu sonuç ve kanaatine varmışlardır.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, sigortacının sigortalısına ödediği tazminat bedelinin kusurlu 3. Kişiye karşı açmış olduğu rücu olacağına dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Somut olayda, Davacı ——dava dışı ——— tarihleri arasında sigortalandığı, rizikonun —– yüklenerek —- üzere teslim alınan madeni yağ cinsi emtiaların —- yakınlarında kaza olayının gerçekleştiği —- tarihli bilirkişi heyet raporuna göre trafik kazası olayı nedeniyle davacı —- tarafından ——– hasar bedelinin sigorta tazminatı olarak ödendiği yönünde değerlendirmelerde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda, taşıyıcının ifa sorumlusu yardımcısı olan sürücü, dava dışı sigortalıya ait madeni yağ emtialarını tam ve eksiksiz olarak teslim almış, ancak karayolunda seyir halinde iken meydana gelen trafik kazası sebebiyle geçici zilyetliğindeki emtianın tamamını zayii ederek gönderilen alıcısına teslim etmediği, olay yerinde düzenlenen ——– tespitler kapsamında davalı taşıyıcının yardımcısı sürücünün hata ve kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği yönünde değerlendirmelerde bulunan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hükme esasa alınabilecek olduğu vicdani kanaati ile bu doğrultuda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Alacağın likit olması konusunu —————–kararında; ”Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir.” şeklinde açıklamıştır. Bir alacağın likit olup olmadığı hususu değerlendirilirken her uyuşmazlık kendi koşullarında değerlendirilecek, alacağın miktarının belli ve sabit ya da borçlu tarafından bilinebilir olduğu durumlarda söz konusu alacağın likit olduğu kabul edilecektir. Somut olayımızda trafik kazası olayından kaynaklı oluşan zararın ve davacının dava dışı sigortalıya ne kadar miktar zarar ödemesi yaptığının davalı tarafından belirlenebilmesi mümkün olmadığından, böylece borçlunun borçunu yalnız başına tahkik ve tayin etmesi beklenemeyeceğinden davalı aleyhine yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalı tarafından———sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin DEVAMINA,
2-İcra İnkar tazminatına ilişkin talebin alacak likit bulunmadığından reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 18.643,36 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 3.296,36 TL harçtan mahsubu ile bakiye 15.347‬,00 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 27.555,37 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 3.296,36 TL peşin harç toplamı 3.332,26‬ TL ile 1.920,80 TL ( Bilirkişi ücreti, Kep reddiyatı, posta masrafı, Elektronik posta masrafı, Dosya ücreti) olmak üzere toplam 5.253,06‬ TL olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde ——– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/03/2021