Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/219 E. 2022/260 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/219 Esas
KARAR NO : 2022/260

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2018
KARAR TARİHİ : 14/04/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi.
ESAS DOSYADA DAVA: Davacı vekili—— harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili—– davalı arasında iş ilişkisi kurulduğunu, bu kapsamda davalı adına çeşitli faturalar tanzim edildiğini, davalının 3 adet faturaya karşılık gelen —- ödememesinden dolayı icra takibi başlatıldığını fakat davalının takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, anılan nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamını, borçlunun alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini iddia ve talep etmiştir.
ESAS DOSYADA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkil firma ile aynı adreste bulunan——firmanın işyerinde bulunan —- işletmecisi olduğunu, bu kapsamda ticari ilişki bulunduğunu, davacının —- ile ilgili verdiği—– müvekkil firmaya bir kısım faturalar düzenlediğini, —- hizmetinin — tarihinde karşılıklı fesih tutanağı ile sonlandırıldığını, davacı yetkilisi —– yazılı talimatı çerçevesinde davacının bir—— olan borçlarının ödendiğini ve ayrıca davacının bir kısım çalışanlarının ücret ile tazminat alacaklarının müvekkil tarafından ödendiğini, davacının herhangi bir hak ve alacağının bulunmamasından hareketle davanın reddini ve %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini savunmuştur.
BİRLEŞEN DOSYADA DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı — davalı şirket arasında iş ilişkisi kurulduğunu, fatura karşılığı, bedelini almak şartıyla uzun yıllar davalı——- verdiğini, borçlunun ödemelerini —— ile yaptığını, davacı tarafından ürünlerin teslim edildiğini faturalarının kesildiğini ve davalı şirketin muhasebesine gönderildiğini, —- tutarlı faturaların icra takibi yapılmadan önce borçlu şirketin ödeme yapması için beklendiğini fakat tahsil edılemeyince—-dosyasından başlatılan İcra takibine dâvdlr şirketin herhengı bir borcu olmadığından bahisle itiraz ettiğini, Dava konusu alacağın faturalara dayalı cari hesap alacağı olup likit nitelikte bulunduğundan İİK’nin 67/2 maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına hükme d i İm esi gerektiğini belirterek, haksız ve dayanaksız itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu tarafından yapılan haksız ve dayanaksız yapılan itiraz nedeniyle takip bedelinin %20’stnden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklet il —- karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
BİRLEŞEN DOSYADA CEVAP: Davalı vekilinin icra dosyasında borca yaptığı itiraz dışında esas dosyaya ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın 3 adet faturaya dayalı—– talebinde buiunduğunu, ancak davalı tarafın söz konusu faturalara dayalı olarak davacı tarafa borcu olmadığını; Davacı tarafın davalı taraf ile aynı adreste bulunan —- davalı firmanın işyerinde —- olduğunu, bu vesile ile yürüyen ticari ilişkide —–ile ilgili verdiği hizmet mukabilinde bir kısım faturalar kestiğini,—– karşılıklı mu ta bakı ile sona erdiğini; Davacı ile davalı arasında yürüyen ticari ilişkide tüm işlemleri ve verilen hizmetleri davacının çalışanı ve yetkilisi —–yürüttüğünü, davalı firmaya kesilen faturaların ve fesih protokolünün davacı —- üzerine — tarafından imzalandığını; Davacının davaya konu ettiği faturalara ilişkin olarak davalı firmadan mal alımına ilişkin olarak doğmuş olan borçlarına mahsuben davacının müşteri hesabına virman edilerek davacının davalı firmaya borcundan düşüldüğünü, kalan tutarın davacının hizmet verdiği — davacının yetkilisi– verilen yazılı talep üzerine virman edildiğini ve virman edilen bu tutarın yine davacının yetkilisi —. tarafından davacının çalışanlarına ve 3. Şahıslara olan olan borçlarının ödenmesinde kullanıldığını, tüm bu ödemelere ilişkin kayıtların davalı firma ile — ticari defter ve kayıtlarında mevcut olduğunu bu nedenle davacının davalı şirket nezdinde herhangi hak ve alacağının kalmadığını belirterek haksız ve dayanaksız davanın reddine, davacı taraf lehine takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere tazminat hükmedilmesine, masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar —— talep ettikleri görülmüştür
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava , esas dava açısından : 3 adet faturaya dayalı — dosyasına yapılan itirazın iptali davası ;birleşen dava açısından : 3 adet faturaya dayalı — yapılan itirazın iptali davasıdır.
— Karar sayılı dosyasının — tarihinde dosyamız ile birleştirildiği görüldü.
—- sayılı dosyasının dosyamız içerisine celp edildiği görüldü.
06/07/2020 tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve — tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle;
“1.Davacının 2014 yılına ait ticari defterlerin Vergi Usul Kanunun 183-184-185 maddeleri ve 6102 Sayılı TTK’nın 64.maddesinde belirtileri usul ve esaslara uygun olarak tutulduğu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği, Vergi Usul Kanunu 223-224-225 maddeleri ile TTK’nın ilgili hükümlerine uygun olarak noter açılış tasdiklerinin —- yıllarına ait defterlerin ise mükellefiyetin — tarihinde —– tarafından re’sen terk ettirilmesi nedeniyle ibraz edilemediği,
2.Davalının — yılları arası döneme ait ticari defterlerin Vergi Usul Kanunun 183-184-185 maddeleri ve 6102 Sayılı TTK’nın 64.maddesinde belirtilen usul ve esaslara uygun olarak tutulduğu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği, Vergi Usul Kanunu 223-224-225 maddeleri ile TTK’nın ilgili hükümlerine uygun olarak noter açılış tasdikleri ile —süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğunun anlaşıldığı,
3.Davacının davalı adına toplamda —-olarak tanzim ettiği faturaların her iki taraf ticari defterlerinde usulüne uygun olarak kayıtlı bulunduğu,
— tarihi itibariyle davacı nezdinde davalı — borçlu olarak göründüğü, aynı tarih itibariyle davalı nezdinde davacının —- göründüğü,
5.Dava konusu uyuşmazlığın esas noktasının davacının davalıya yazılı olarak vermiş olduğu —- tutarlı ödeme talimatlarının davacı kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı, davacının üzerinde kaşe ve imza bilgisinin yer aldığı ödeme talimatlarında yer alan tutarların davalı tarafından dava dışı üçüncü firmalara ödemesinin gerçekleştirildiği ve Ödeme tutarlarının usulüne uygun olarak davalı ticari defterlerinde yer almasına karşın ilgili tutarların davacı kayıtlarında yer almadığının görüldüğü, bu nedenle davalı ticari defterlerinde yer alan kayıtlara değer verilmesinin yerinde olacağının anlaşıldığı,
6.Anılan nedenlerle huzurdaki davaya konu ——- ile yıllık %9 oranında istenen —– davalıdan istenmeyeceği” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin —— tarihli duruşmasında “—- dosya ve esas dosyada yer alan tespitler ve her iki dosya göz önüne alınarak esas hakkında rapor tanzimi için bilirkişi raporu alınmasına, bilirkişi için—– ücret takdirine, ücretin davacı tarafça 2 haftalık süre içeresinde karşılanmasına, ” şeklinde ara karar kurulmuş olup dosya yeni bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle:
“Davacı …——- 2014 yılı yasal defterlerinin VUK 183,184,185. Maddeleri ve 6102 sayılı TTK nın 64.maddesine uygun olarak tutulduğunu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştiğini VUK 223-224-225 maddeleri ve TTK ‘nın ilgili hükümlerine uygun olarak noter açılış tasdiklerinin süresi içinde yapıldığını ve dolayısıyla —– delil niteliğine haiz olduğu,
Davalı … — — defterlerinin VUK 183,184,185. Maddeleri ve 6102 sayılı TTK. nın 64.maddesine uygun olarak tutulduğunu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştiğini VUK 223-224-225 maddeleri ve tTk ‘nın ilgili hükümlerine uygun olarak noter açılış tasdiklerinin süresi içinde yapıldığını ve dolayısıyla ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğu
Davalı —- yılı yasal defterlerinin VUK 183,184,185. Maddeleri ve 6102 sayılı TTK nın 64.maddesine uygun olarak tutulduğunu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştiğini VUK 223-224-225 maddeleri ve TTK ‘nın ilgili hükümlerine uygun olarak noter açılış tasdiklerinin süresi içinde yapıldığını ve dolayısıyla ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğu
Davacı …— Davalı … — alacağının DAVALI tarafından yapıldığı iddea edilen—- DAVACI tarafından kabul edilmemesinden kaynaklandığı, DAVALI nın yapmış olduğunu —— ödemelere ait banka —- evraklarının dosyada olmadığı, Ayrıca talimatlarda imzası bulunan ——DAVALI vekili yetkilisi olduğuna dair bir belgeye rastlanmadığı (—yazıda vekil adı — Davacı ….— alacağının olduğu —işlemiş faizle birlikte toplam alacağının 21.376,79 TL olduğu, %20 icra inkar tazminatının mahkemenin takdirinde olduğu,
Davacı …—- Davalı—– DAVALI tarafından yapıldığı iddea edilen ödemelerin— DAVACI tarafından kabul edilmemesinden kaynaklandığı, DAVALI nın yapmış olduğunu iddea ettiği ödemelere ait banka dekontlarını dosyaya sunmadığı sadece 3.089,79 tl tutarlı ödemeye ait banka ekstresini—- ödemelere ait talimatlarda imzası bulunan—– DAVACI vekili yetkilisi olduğuna dair bir belgeye rastlanmadığı. ———- olarak görülmektedir.) Davacı … —– Davalı ——- alacağından Davacı Çalışanına yapılan 3.089,79 TL ödeme düşülmesiyle —— tutarlı alacağının olduğu işlemiş faizinin 6.931,34 TL olduğu toplam alacağının —- olduğu % 20 icra inkar tazminatının mahkemenin takdirinde olduğu,” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin —- celsesinde “——dosyaya celp edilen vekaletname uyarınca —– yetkili olmadığı ve olduğu seçenekleri göz önüne alınarak dosyada bulunan ödeme belgeleri ve tüm evraklar göz önüne alınarak her bir davalı açısından ayrı ayrı davacının ne miktarda alacaklı olup olmadığı hususunda yeterli teknik şekilde değerlendirmeye müsait olacak şekilde ek rapor alınmasına, ücret tayinine yer olamadığına,” şeklinde ara karar kurulmuş olup dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda özetle:
“Davacı …— Davalı … —-
—– tarafından verilen ödeme talimatları dikkate alınmadan hesaplama yapıldığında —– (DAVALI BORÇLU)
Dosyaya sunulan banka ödeme dekontları cari hesap bakiyesinden düşüldüğünde bakiye —– (DAVALI BORÇLU) olmaktadır.
—–Talimatları göz önünde bulundurularak hesap yapıldığında bakiye —- (DAVACI BORÇLU) olacaktır.
%20 icra inkar tazminatının mahkemenin takdirinde olduğu,
Davacı ….—- Davalı—-
Davalının—–ekstresinde —- yapıldığı görülmektedir. Dolayısıyla bakiyenin —– olarak dikkate alınması gerekmektedir.
Diğer ödemelerin yapıldığına dair ödeme dekontları yer almamaktadır.
Dosyada davalı —– hitaben ——-tarafından ödeme talimatı veya virman talimatı bulunmamaktadır.
%20 icra inkar tazminatının mahkemenin takdirinde olduğu,
Takdiri bütünüyle Sayın Mahkemeye ait olmak üzere saygılarımla arz olunur.” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Davacının …—- —— sahibi olduğu ve aynı adreste bulunan esas dava davalısı ile birleşen dava davalısının kafeteryasını işleten olduğu anlaşılmıştır.Her iki takibe konu faturalardan kaynaklı alacak sebepleri davacının ——– nedeniyle davalılara vermiş olduğu hizmet bedelinden kaynaklanmaktadır.Uyuşmazlğın nihayete erdirilebilmesi için açıklığa kavuşturulması gereken husus : esas ve birleşen dava davalılarının ileri sürmüş olduğu, davacı yetkilisi olduğunu dile getirdikleri —— yazılı talimatları ile davacının 3.kişilere ıolan borçlarının ödenmesi ve davacı çalışanlarının alacaklarının ödenmesi ile borcun sona erip ermediğidir.Öncelikle davalılar tarafından yapılan ödemelerin borcu karşılar nitelikte olup olmadığı,akabinde ise—– davacıyı temsille yetkili olup olmadığı hususu irdelenmelidir.
Davalılar tarafından dile getirilen ve dosyayacelp edilen ödeme evrakları irdelendiğinde hükme esas alınan 2.bilirkişi ek raporunda tespit edildiği üzere —– yetkili kabul edilmesi halinde esas dava açısından davalının borçlu olmadığı tespit edilmiştir.Birleşen dava açısından ise davalının ,—- tarihli hesap —- yer alan —– ödemenin mahsubu sonrasında asıl alacak miktarının —- bu miktar üzerinden hesaplanan işlemiş faiz miktarının 6.892,42 TL olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosyaya celp edilen — kayıtları incelendiğinde —– davacı çalışanı olduğu,her ne kadar vergi dairesinden gelen müzekkere cevabında davacıyı temsil ile yetkili kişi——- olsa da temsil yetkisinin verilmesi herhangi bir şarta bağlı olmayıp yazılı veya sözlü olarak verilebilir.Temsil yetkisinin bulunması için öncelikle temsilcinin temsil olunan adına hareket iradesinin yanında temsil olunan ad ve hesabına hukuki işlem yapma yetkisi bulunmalıdır.Temsil yetkisi kural olarak temsil olunan ile temsilci arasındaki temel ilişkiye dayanmakla bu temel ilişkiye vesile işlem adı verilmektedir.Ayrıca temsil yetkisinin temsil olunan tarafından sözleşme yapılacak 3.kişiye bildirilmesine dış temsil yetkisi denilmekle temsil olunan bunu 3.kişilere yazılı olarak bildirebileceği gibi sözlü olarak da bildirebilir.Yine dış temsil yetkisi 3.kişilere temsil olunanın maddi ,fiili davranışlarıyla da bildirilebilir.Dosyaya sunulan —- incelendiğinde davacıını,—– konusuyla ilgili tüm işleri — yetkisi verildiği görülmekle davalıların dosyaya sunmuş olduğu ve —- yazılı talimatların temsil olunan davacı nam ve hesabına geçerlilik arz edeceği,davalıların davacının temsilcisi —-tarafından verilen yazılı talimatları doğrultusunda yapmış oldukları ödemelerin dvacı nam ve hesabına yapılmış sayılacağı kabul edilmiş ve bu doğrultuda yapılan bilirkişi 2.ek raporundaki seçenekli hesaptan ,—-yetkili kabul edildiği hesaba itibar edilerek esas davanın reddine birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Birleşen dava yönünden,kabul edilen asıl alacak kısmı faturalara dayalı olmakla likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.Esas dava açısından ise davacının kötü niyetli sayılamayacağı görülmekle kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-)ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1- Davanın Reddine,
2-Kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin yatırılan 333,17 TL harcın düşümü ile geri kalan 252,47‬ TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA ,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
5-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B-)BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davanın kısmen kabulü ile; Davalı —- Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 21.376,39 TL asıl alac—- olmak üzere toplam 28.268,81 TL üzerinden iptaline, takibin kabul edilen asıl alacağa takip talebindeki talep doğrultusunda takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Kabul edilen asıl alacak miktarı olan 21.376,39 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 28.268,81 TL lik kısım yönünden alınması gereken 1.931,04 TL harçtan peşin alınan 553,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.377,74 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 553,30 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan — göre alınması gereken 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan —- göre alınması gereken 4.130,44‬ TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 1.700,00 TL bilirkişi ücreti ve 257,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.957,00TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 1.707,51 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.