Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/211 E. 2020/413 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/211 Esas
KARAR NO: 2020/413
DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/12/2018
KARAR TARİHİ: 16/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin ——- tarihli dava dosyasına sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; ———— müvekkili şirket arasında tanzim edilen—- plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde—- numaralı ——- tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkil şirkete yapılan ihbar neticesinde —— tarihinde ———— plaka sayılı davalı araç sürücüsünün ———- seyir halinde iken ——— gediği sırada aracının sol ön köşe kısmı ile ——- seyir halinde olan dava dışı sigortalı sürücüsünün sevk ve idaresindeki ———plaka sayılı aracın ön kısımlarına çarparak yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğinin tespit edildiğini, hasara ilişkin olarak düzenlenmiş olan kazası tespit tutanağında davaya konu olaya ilişkin gerekli incelemelerin sonucunda davalı ——plaka sayılı araç sürücüsü——- asli ve % 100 kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, maddi hasarlı iş kazası neticesinde hasar gören dava dışı sigortalıya ait —- plaka sayılı aracın uğramış olduğu hasara ilişkin olarak tespit edilen toplam —–hasar bedelinin muhtelif tarihlerde müvekkil sigorta şirketi tarafından ilgilisine ödendiğini, belirtilen hasar tazminatının —- kısmının teminat kapsamında ilgili sigorta şirketinden tahsil edildiğini, bakiyenin —– hasar bedelinin tazmini için davalılara rücu edilmekte olduğunu, açıklanan nedenlerle her türlü fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile, müvekkili şirket tarafından dava dışı sigortalı araç için ödenen toplam —– hasar bedelinden bakiye olan ——-kısmının ——- olan ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini, takip konusu alacağın temini amacıyla davalıya ait —–plaka sayılı aracın 3. şahıslara devrinin önlenmesi bakımından dava sonuna dek kaydına ihtiyadi tedbir konulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücret-i vekâletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin —- tarihli dava dosyasına sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Kaza tarihi itibariyle bu hizmeti ———- plakalı araç için ——— vermekte olduğunu, —– teminat sınırının aşılması durumunda tazminat talebinin aşkın kısmı için müvekkili şirketin ————- vadeli ————- karşılanma imkanı bulunmakta olduğunu, bu nedenle ———— başvurulmalı ve dava ihbar edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunun azami teminat limitleri ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ile sınırlı olup sadece gerçek zarara ilişkin olduğunu, bu bakımdan davacının taleplerinin muhatabının yalnızca sigorta şirketleri iken davanın müvekkil şirkete yöneltilmesi hukuken uygun olmadığını, dava konusu kazaya karışan —— plakalı aracın —- tarihli sözleşme ile——————– süre ile kiralandığını, ——-ile kiralama söz konusu ise işleten sıfatının kiracıya ait olduğunu ve işletenin uzun dönem oto kiralamalarında aracın kiracısının olduğunun açıkça belli olduğunu, iş bu durumda cevap veren müvekkili şirketin hiçbir sorumluluğu mevcut olmadığını, müvekkil şirket açısından açılmış davanın husumet yönünden reddini, davanın kiracı firma ————– araç sürücüsü ——— ihbar edilmesi gerektiğini, aracın—– aylık kira sözleşmesi ile kiralanması durumunda yararlanma, bakım, onarım, gibi aracın hak ve borçlarından sorumluluğun kiracıya geçtiğinin gözetilerek kira ilişkisinin uzun süreli kiralandığının kabul edilmesi “işleten” sıfatının da kira ilişkisi ile devredildiğinin kabulü gerekmekte olduğunu, araç üzerinde eylemli hâkimiyet kuran ve araçtan iktisadi yönden yararlanan ——— olduğundan müvekkil şirketin işleten sıfatının bulunmadığının izahtan vareste olduğunun, müvekkili şirkete ait aracı kullanan sürücü her ne kadar kaza tutanağında diğer davalı ——— yazılmışsa da kaza sırasında ——– plakalı aracı ———— kullandığının anlaşıldığını, ———- Asliye Ceza Mahkemesi’nin ————- dosyasından —– suçundan yürütülen soruşturma kapsamında dava konusu kaza sırasında müvekkili şirkete ait aracı ——– kullandığının tespit edildiğini, müvekkili şirkete ait kazaya karışan aracı kullanan ——– tutanağı ve ifadelerden kazanın meydana gelmesinde tali kusurlu olup kazanın meydana gelmesindeki asli kusurun ——- ait olduğunu, yaralamalı ve maddi hasarlı kaza tutanağını tanzim eden polis memurlarının bağlanan yolların aynı özellikte olduğu dört yönlü kavşakta meydana gelen kaza için sağdaki aracın geçiş önceliği olduğundan hareketle kusuru ——–plakalı araca vermişse de yapılan bu tespit tutanaktaki kroki ve olay yeri ile çelişmekte olduğunu, kimsenin kendi kusurundan menfaat elde edemeyeceğinden davacı —– sigortalısının kusurlu olduğu kaza nedeniyle müvekkil şirketten tazminat talebinde bulunması hakkında kötüye kullanımı teşkil etmekte olduğunu, diğer ve fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla açıkladığımız nedenler ve mahkemece re’sen nazara alınacak nedenlerle, davanın husumet yokluğundan reddine, esas hakkında incelemeye geçilmesi halinde kusur durumu ve sigorta poliçeleri gözetilerek müvekkil şirketin sorumluluğuna gidilebilecek herhangi bir durum bulunmadığı gözetilerek davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVABA CEVAP:Davacı vekilinin ——- tarihli dava dosyasına sunmuş olduğu cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalı tarafın iddialarının hiçbirinin araç maliki olarak davalı şirkete husumet yöneltilmesine engel olmadığını, davalı malikin hasardan sorumluluğunun bulunduğunun izahtan vareste olduğunu, dava dışı sigortalının hasar bedelinin —- iken hasar miktarının —- poliçesinden tahsil edildiğini, kalan bakiye ——– için de araç maliki olan davalı malik ve sürücüye rücu edildiğini, kazanın hemen ardından tutulan kaza tespit tutanağında kazanın davalı tarafın beyan ettiğinin tam aksine meydana geldiğinin ortaya koyulduğunun, davanın kaza tespit tutanağında tespit edilen araç maliki ve sürücüsü aleyhine ikame edildiğini, bu nedenle davalı yanın iddialarının şu aşamada kabulünin mümkün olmadığını, ancak bir an için gerçek sürücünün üçüncü bir şahıs olduğu düşünülse dahi bu durumun davalı tarafın sorumluluğunu ortadan kaldırmamakta ve araç maliki sıfatıyla sorumluluğunun devam etmekte olduğunu, açıklanan nedenlerlegerekli bilirkişi incelemesinin yapılması ile davalarının kabulüne karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmilini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi gereğince sigortalıya ödenmiş olan hasar bedelinin haksız fiil sorumlularından rücuen tazminine yönelik alacak davasıdır.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. —- tarihli bilirkişi raporu özetle, Mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu —-tarihinde meydana gelen olayda davalının maliki olduğu —- Plaka sayılı araç sürücüsü —- %25 oranında kusurlu olduğunu, dava konusu ———- Plaka ——— marka/tipinde, —— model — sürücüsü —– %75 oranında kusurlu olduğunu, ilk tespitleri içeren ve kolluk görevlilileri tarafından hazırlanan ölümlü/Yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağındaki kaza yeri krokisinde ve tarafınca ——- yapılan olay yeri araştırmasında olay yeri kavşakta dava konusu araç sürücüsü —— istikametinde —— trafik işaret levhası bulunduğu hususu dikkate alındığında, tarafınca kaza tespit tutanağındaki kusur değerlendirmesine uyulmadığı, ——– tarihinde meydana gelen kaza sonucu oluşan hasara ilişkin tespitlerin ——– Plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumunu kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, dava konusu—— Plaka sayılı araçta meydana gelen toplam hasar tutarının ——– olabileceği davalı sürücünün kusur oranına isabet eden tutarın —— olabileceği, davacı ——- plaka sayılı aracın sigortacısı tarafından ——— ödeme yapıldığının anlaşıldığı, davalı sürücünün %25 kusur oranına isabet eden tutarın —– olabileceği dikkate alındığında davacı —————- fazla ödeme yapıldığının sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Davacı vekilince ——– tarihinde sunulan bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde özetle; Raporda belirtilen kusur oranlarının taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, hakkaniyete ve yasalara son derece aykırı olduğunu, söz konusu kaza ile davalının kusurlu oluşu, olay sonrası kaza mahalinin bütün şartları dikkate alınarak belirlenmiş iken sayın bilirkişinin olaydan saparak bunu gözden kaçırdığını, Kaza Tespit Tutanağı incelendiğinde sürücünün KTK 57 uyarınca kusurlu olduğu ifade edilirken, bilirkişinin raporunda davalı için bunu dile getirmediğini, gerekçelendirmekten uzak, somut olaydan kopuk bir değerlendirme ile Kaza Tespit Tutanağı’ndan bağımsız bir şekilde nazara alındığı açık olan bilirkişi raporunun sigortalı araç sürücüsüne atfettiği —— kusur oranını anlayamadıklarını, bu nedenle bilirkişi raporu ile tespit edilen kusur oranlarına itiraz ettiklerini, itirazları doğrultusunda yeniden rapor alınmak üzere dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdiine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce dosya ——- tevdii edilerek rapor alınmıştır. ——- tarihli ——-raporu özetle, Sürücü ——- %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğunu, Sürücü —— %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
Davacı vekilince —- tarihinde sunulan—– raporuna karşı itiraz dilekçesinde özetle ; ———– raporunda çok açık bir çelişkinin mevcut olduğunu, bu haliyle çelişkili ifadeler içeren işbu raporda belirtilen kusur oranlarının taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, sağlıklı değerlendirmeler içermeyen raporun hükme esas alınamayacağı kanaatinde olduklarını, —- tarihli bilirkişi raporunda ve —— tarihli —– raporunda davalı yönünden KTK 57. Madde yönünden değerlendirme yapılmadığını, bu nedenle itirazlarının değerlendirilerek yeni bir rapor tanzim edilmesi için dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdii edilmesini talep etmiştir.
TTK nun 1472-(1)maddesi; “Sigortacının, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlululara karşı dava hakkı var ise bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmış ise, sigortacı mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek ,dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” şeklindedir. Halef olma (halefiyet) bir kişinin hukuken diğerinin yerine geçmesi anlamına gelir.
——————— sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.Dolayısıyla davacı sigortanın sigortalısı,davalılara yönelik ne şekilde talepte bulunabilecekse davacı da sigortalısının halefi olması nedeniyle aynı şekilde talepte bulunacaktır.
Öncelikle incelenmesi gereken husus ,davacı sigortanınn davalı sigortadan tahsil ettiği —- bedel haricinde —– bedeli tahsil edip edemeyeceğidir.Davacı ——– davalılardan ancak davalının kusuru oranında hasar tazminatını talep edebilecektir. —- Plaka sayılı araçta meydana gelen toplam hasar tutarının ———— olabileceğinin bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davalı sürücünün kusur oranına isabet eden tutarın ———— olabileceğinin hem bilirkişi raporu hem de itiraz üzerine alınan—- raporu ile tespit edildiği, davacı —– plaka sayılı aracın sigortacısı tarafından —- ödeme yapıldığının anlaşıldığı, davalı sürücünün %25 kusur oranına isabet eden tutarın —— olabileceği dikkate alındığında davacı —————- fazla ödeme yapıldığı tespit edilmekle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 194,12 TL harçtan mahsubu ile bakiye 139,72 TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı —— kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ye göre tespit edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ———- VERİLMESİNE,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —— Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin ve Davalı ———– yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/07/2020