Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/164 E. 2019/605 K. 11.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/164 Esas
KARAR NO : 2019/605
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
DAVA TARİHİ: 19/12/2018
KARAR TARİHİ: 11/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;——– borçlusu olduğu İstanbul Anadolu 15.İcra Müdürlüğünün—— E. Sayılı icra dosyasında borçlaya ait menkul malların —— tarihinde satıldığını, satışın ardından ——— tarihli sıra cetveli yapılmış ve satışın yapıldığı alacaklısının davalının olduğu icra dosyasına birinci sırada yer verildiğini, davalı icra dosyası ile takibe girişmiş olduğunu, bu alacağın ise iki adet bonoya dayandırıldığı, icra takip dosyalarına itiraz ederek zaman kazandıklarını, bu nedenle icra takip dosyalarının kesinleştiremediklerini ancak davalı tarafın başlatmış olduğu icra takibine hiçbir itiraz bulunulmadığını ve satış işlemlerinin gerçekleştiğini, bu hususun dahi yapılın icra takibinin muvazaalı olduğunu dava dilekçesinde bahsi geçenlerden dolayı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; Davanın, Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerekirken, Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığını, görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, müvekkili alacaklı ile dava dışı borçlunun gerçek kişiler olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen miktar üzerinden harcın yatırılmadığını bu sebeple harç tam yatırılmadığı için davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini
davacının dilekçe içeriği ile netice talebinin çelişkili olduğunu, dava dilekçesinde muvazza ile esasa ilişkin iddiasına karşılık talebinde ise neye itiraz ettiğini davanın neye yöneltildiği hususunda belirsiz ifadeler kullandığını, davacının sıra cetvelinde kesinleştiği belirtilen İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğünün ——– sayılı, İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğünün—— sayılı icra takiplerinde dayandığı alacak kalemlerinin tarihleri, müvekkili alacaklının İstanbul Anadolu 15. İcra Müdürlüğünün ———- sayılı icra takibiin dayandırığı senetlerden ve onlarında sebebi olan protokollerden sonraki tarihli olduğunu, mesnetsiz muvazaa iddiasıyla alacaklarının önüne geçilmek istenildiğini, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun 142. maddesi gereğince muvazaa sebebine dayalı sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir.
Sıra cetvelinin yapılmış olduğu İstanbul Anadolu 15. İcra Dairesine ait ———- sayılı icra takip dosyası getirilip incelenmiştir. Davalı alacaklının yapmış olduğu haciz sonrasında hacizli malların satışının yapıldığı ve 06/12/2018 günlü sıra cetveliyle davalının alacaklı olduğu sıra cetveli yapılan icra takip dosyası alacağının birinci sırada, davacının alacaklı olduğu İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğünün——— sayılı icra takip dosyası alacağının ikinci sırada ve yine davacının alacaklı olduğu İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğünün ———sayılı icra takip dosyası alacağının ise üçüncü sırada yer aldığı, satış bedelinin birinci sıradaki dosya alacağına mahsup edildiği, diğer sıradakilere bir pay verilmediği ve sıra cetveli kararının ———- tarihinde davcıya tebliğ edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu 19. İcra Dairesine ait icra takip dosyaları uyap üzerinden getirilip incelenmiştir.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununu 142/1. maddesinde “Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Bu hükümde belirtilen mahal mahkemesinin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir ————-
6100 sayılı HMK’nın 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu düzenlenmiş, aynı yasanın 114. maddesinde ise mahkemenin görevli olması dava şartları arasında sayılmıştır. 115. maddede, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında mahkemece re’sen araştırılacağına yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki hukuki uyuşmazlığın ticari bir uyuşmazlık olmaması, sıra cetvelinin iptali davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan mahkememizin görevsizliğine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun 142. maddesi gereğince sıra cetvelinin iptali davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olması sebebiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın dava şartı noksanlığı sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2- Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20/1. maddesinde belirtilen iki (2) haftalık süre içinde, taraflardan birinin talebi halinde, dava dosyasının dava bakmaya görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti ve gider avansı gibi hususların 6100 Sayılı HMK’nın 331/2. maddesi gereğince görevli mahkemece değerlendirilmesine,
3- Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulmadığı takdirde, mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti, gider avansı vd hususların talep halinde, 6100 Sayılı HMK’nın 331/2. ve 331/2. maddesi gereğince mahkememizce hüküm altına alınmasına,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/09/2019