Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/159 E. 2020/59 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/159 Esas
KARAR NO : 2020/59
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/12/2018
KARAR TARİHİ: 29/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalısı ———–diğerleri ile imzalanan —– TL tutarındaki sözleşme kapsamında borçlu firmaya kredi kullandırıldığını, diğer borçluların söz konusu sözleşme için müteselsil kefil olduklarını, sözleşme limitinin —— tarihinde ——-yükseltildiğini, davalı şirketin ödemelerinde temerrüde düşmesi üzerine —— Noterliği ——- günlü, —— yevmiye numaralı ihtarname ile hesabın kat edildiğini, ihtarnamenin tebliğine rağmen verilen sürede borcun ödenmemesi üzerine ——–. İcra Dairesinin ——esas sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla takip başlatıldığını, ancak davalı borçlularca borca ve faize itiraz edildiğini bu sebeplerle itirazın iptaline ve davalıların icra inkar tazminatı ödemelerine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacı banka nezdinde kesinleşmiş bir borcunun bulunmadığını, gönderilen kat ihtarına süresinde itiraz edildiğini, hesap kat ihtarı ile takipte talep edilen tutarların birbirinden farklı olduğunu, bu sebeple yargılamayı gerektirdiğini, muacceliyet hesap kat ihtarnamesinin usulüne uygun olarak düzenlenip kesinleştirilmediğini, müteakip aylara ilişkin kredi borçlarının topluca talep edilemeyeceğini, kefalet sözleşmesinde eş muvafakatinin alınmamasının sözleşmeyi kesin hükümsüz kıldığını, işletilen faiz ve faiz oranlarının hukuka aykırı olduğunu, açıklanan sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
——- İcra Dairesinin ——sayılı icra takip dosyası getirilip incelenmiştir. Davacı ——- davalı borçlular aleyhine kullandırılan krediden kaynaklanan toplam ——- TL için ilamsız icra takibi yapılmış olduğu, davalı borçluların yasal süre içerisinde ——- tarihinde borca, kefalete ve ferilerine itiraz edilmiş olduğu, icra takibinin durmuş olduğu anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmıştır.
Dava konusu alacağın tespiti için bankacı nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişi ——– bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi tarafından düzenlenen —- günlü bilirkişi raporunda özetle;—– Davacı Banka ile davalı———-arasında ———– tarihli —— TL tutarında çerçeve niteliğinde ——- akdedilmiş olduğunu davalılardan ——— da kredi sözleşmesi eki —— Kefil olarak imzalamış olduklarını, sonradan —- tarihinde ——– TL’lık çerçeve niteliğinde ——- akdedilmiş olduğunu, davalılar ——————– Sözleşmesini Müteselsil Kefil olarak imzalamış olduklarını, sözleşmelerin geçerli olduğunu, takip tarihi itibariyle —— hesaplarından dolayı; Davacı Bankanın davalı borçludan olan alacağının, —— TL asıl alacak, —-TL işlemiş faiz, —- TL faizin % 5 BSMV’si, —– TL ihtar gideri ve diğer masraflar olmak üzere toplam —- TL olarak hesaplanmakla birlikte taleple bağlılık ilkesi gereğince hesaplandığı gibi —-TL asıl alacak davacı talebindeki gibi —– TL işlemiş faiz, —– TL işlemiş faiz üzerinden % 5 BSMV ve —–TL ihtar gideri ve diğer masraflar olmak üzere toplam ——–TL alacaklı olduğunu, kefalet sözleşmesindeki kefalet tutarları;——— ——- TL, ——— TL ile takip tarihindeki borç tutarı olan ——- TL olan alacaktan daha yüksek olduğundan ve kefillerin kendi temerrüdünün sonuçlarından kefalet limiti ile bağlı olmaksızın sorumlu olması nedeniyle, bundan sonraki tüm faiz ve fer’ilerinden de sorumlu tutulabileceklerini, davacı bankanın davalı şirket lehine muhtelif kurumlara teminat mektuplarını düzenleyerek verdiğini, takip tarihi İtibariyle ——– TL tutarında meriyette olduğu, dava tarihinden sonra, dökümü yapılan —— TL tutarındaki — adet teminat mektubunun vadelerinin dolması nedeniyle hükümsüz kaldıklarını ve temdit edilmeyerek düşümlerinin yapıldığını, gayri nakdi alacağın —- tarih ———-teminat mektubu olarak devam ettiğini, davacı bankanın davalılardan ————– söz konusu tutarın yukarıda alıntılanan sözleşme hükümleri ve mevzuat gereği depo edilmesini isteyebileceğini, davacı bankanın, takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar, davalı borçlulardan takip tarihi itibariyle ——— TL asıl alacak üzerinden yıllık % 39 oranında, ——- oranları genelgeleri doğrultusunda temerrüt faizi ve faizin % 5 BSMV’ni talep edilebileceğini” beyan etmiştir.
Davalı ————–kaydı ————– sayfasından indirilmiş olup yapılan incelemede davalılar ——— ile ———- şirket ortakları olduğu anlaşılmıştır. Bu sebeple davamızda 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 584. maddesinin uygulanmasını gerektirecek hukuki bir sebep olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yapılan yargılamaya, icra takip dosyası, genel kredi sözleşmeleri, alınan ve hükme yeterli görülen bilirkişi raporuna göre, davalı ———— asıl borçlu olarak davacı bankadan genel kredi sözleşmeleri gereğince kredi kullanmış olduğu, diğer davalıların ise kefil olarak kredi sözleşmelerini imzalamış oldukları, kullanılan kredilerin bir kısmının hesap kat ihtarına rağmen ödenmemiş olduğu, buna istinaden davalı borçlular hakkında ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı borçluların borca ve ferilerine yasal sürede itiraz etmiş oldukları, takibin durmuş olduğu ve işbu itirazın iptali davası açılmış olduğu, yapılan incelemeye göre, davacı banka davalı borçlulardan —— TL asıl alacak talebinde bulunmuş ise de davalıların ——- TL asıl alacak, —–TL işlemiş faiz,——–TL faizin % 5 BSMV’si, —– TL ihtar gideri ve diğer masraflar olmak üzere toplam —— TL borçlu oldukları ancak taleple bağlılık ilkesi gereğince bilirkişi raporunda hesaplandığı gibi ——- TL asıl alacak ile davacı talebindeki gibi ——- TL işlemiş faiz, —– TL işlemiş faiz üzerinden % 5 BSMV ve ——TL ihtar gideri ve diğer masraflar olmak üzere toplam —–TL borçlu oldukları, davalı borçluların borca ve ferilerine yapmış oldukları itirazın haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından iptal edilmesi gerektiğinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, davanın kısmen kabulüne, davalıların haksız ve kötüniyetli olarak borca itiraz etmiş oldukları kanaatine varıldığından icra inkar tazminatına mahküm edilmeleri gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan işbu itirazın iptali davasının KISMEN KABULÜNE;
a) Davalılar tarafından ——–İcra Dairesinin ——— sayılı icra takip dosyasına yapmış oldukları itirazların; ———– TL asıl alacak, —TL işlemiş faiz alacağı, ——-TL % 5 BSMV alacağı, —-TL ihtarname masrafı ve —– TL ihtiyati haciz vekalet ücreti alacağı olmak üzere toplam —–TL alacak üzerinden iptaline, takibin bu şekilde devamına, fazlaya dair istemin reddine,
b) Davalıların itirazlarında haksız ve kötü niyetli oldukları anlaşıldığından asıl alacak olan —– TL üzerinden % 20 oranında olmak üzere —– TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 25.437,05 TL nispi harcın peşin alınan 6.545,81 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 18.891,24 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsiliyle hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı vekili tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 6.545,81 TL peşin harç, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 174,00TL tebligat ve müzekkere masrafı olarak toplam 8.260,91. TL yargılama giderinden kabul ve reddedilen orana göre hesaplanan 8.025,47 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan Av. Asg. Üc. Trf.’ne göre, 34.516,37 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
6- Karar tarihinde yürürlükte bulunan red edilen miktar üzerinden hesaplanan Av. Asg. Üc. Trf.’ne 13/(1) maddesine göre, 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalılara verilmesine,
7- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.29/01/2020