Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/147 E. 2020/354 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/147 Esas
KARAR NO: 2020/354
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2018
KARAR TARİHİ: 07/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili —– harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Banka tarafından başlatılan ——- İcra Müdürlüğü’nün —– sayılı takibine davalı/borçlu tarafından itiraz edildiğini, müvekkili ile davalılar arasında akdedilen —————– istinaden, ——– lehine krediler tahsis edildiğini, davalılar ——– müşterek kefil ve müteselsil borçlu sıfatı ile sözleşmeleri imzaladığını, davalı tarafından krediden borçlarının ödemediğinden asıl borçlu ve müşterek borçlu ve müteselsil kefillere borçlarını ödemeleri için ihtarname keşide edildiğini, ihtarname keşide edilmesine rağmen, borcun ödenmemesi üzerine ——Noterliğinin ——— yevmiye sayılı ihtarnamesi ile kredileri kat edildiğini, borçllarını ödenmemesi üzerine davalı hakkında ——- İcra Müdürlüğünden———— Esas sayılı dosya ile genel haciz yolu icra takibine geçildiğini, Davalı borçlular tarafından icra takibine ödeme emrine, borca, faize ve faiz oranına itiraz edilerek takibin durmasına sebeb oldukların, davalı itiraz dilekçesinde herhangi bir borcu olmadığını iddia ettiğini, davalıya yukarıda açıklandığı şekilde, aleyhine icra takibinden evvel keşide edilen İhtarname ile talep edilen alacak tutarı davalı borçlulara bildirildiğini, ihtarname tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı süresi içeisine herhangi bir itirazda bulunmadığını, davalının borca yapmış olduğu itirazın öncelikle bu yönden geçersiz olduğunu, davalının faize karşı yapmış olduğu itirazında yersiz olduğunu, taraflar arasında akdilen Sözleleşmenin 11 .b hükmünde kredi borcunun muacceliyeti ve temerrüt faiz oranı düzenlendiğini, müvekkili tarafından talep edilen temerrüt faizi sözleşme, usul ve yasaya uygun olduğunu, Davalı borçlu ——- dosya kapsamındaki diğer kefillerin aksine, icra takip konusu borçlar açısından kefil olduğu kısım yönünden sınırlı olduğunu,—- yönünen sadece—————- ürün numaralı ———— borcu için kefalet bulunduğundan, sadece iş bu üründen kaynaklı bakiye borç yönünden itirazı iptali taleplerinin bulunduğunu, kullandırılan ve dava konusu olan ——- kefaleti mevcut olup, imzalamış oldukları yeni tarihli —— eski riskleri de kapsayacak şekilde kefaletlerinin alındığını, anılan nedenle ———-yönünden, davalı/borçlu şirket ile birlikte icra dosyası kapsamındaki tüm borç bakiyesi yönünden itirazının iptali gerektiğini, ayrıca müvekkil alacağı likit ve davalı yan tarafından takibe haksız olarak itiraz edilmiş olduğundan davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı —-cevap dilekçesinde özetle; ——ile daha önce ortaklığının bulunduğunu, ortak olduğu dönemde davacı Banka ile bir kısım kredi sözleşmeleri imzalandığını ancak borcun olduğu tarihlerden çok önce pay devri ve ticaret sicil gazetesinden görüleceği üzere ——– tarihinde tüm hisselerini diğer ortaklara devir ettiğini, bu devir işleminin——— sayılı ——— ilan edildiğini, akabinde devir sözleşmesi ve sicil gazetesi örneğini ilgili bankaya ibraz ederek kişisel sorumluluğunun sonlandırılması talebinde bulunduğunu, Davacı Bankanın ihtarname ve eki hesap özetine karşı ihtarname ile süresinde itiraz ederek borçlu olmadığını belirtiğini, davacı tarafın belirtmiş olduğu Buscard kart borcundan sorumlu olmadığını savunmuştur.
TAKİP DOSAYI İNCELENDİĞİNDE; —————– tarihinde verilen cevap dilekçesinde özetle; Takibe, borca, işlenmiş faize ve faiz oranına işleyecek faiz ve oranına ve tüm ferilerine ayrıca uygulanan temerrür faizi ve faizlerine ve ayrıca temerrüt faizi çok fahiş olduğunu ve bu borcu kabul etmediklerini, takibin durdurulmasını, Davalı – — tarihli itiraz dilekçesinde; Alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, borcun kaynağının bilinmediğini, bu nedenle borcun tamamına, işlemiş ve işleyecek faiz oranlarına ve tüm ferilerine itiraz edilerek takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, ayrıca, borcun olmadığı ile ilgili olarak alacaklı Bankaya —Noterliği’nin ————- yevmiye numaralı ihtarname ile borcun olmadığını bildirdiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasıdır. İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.—- İcra Dairesinin ——— Sayılı dosyasının dosyamızın arasına celp edilmiş ,ödeme emrinin borçlu kefillere ——,asıl borçluya ——— tarihinde tebliğ edildiği ve borçluların ödeme emrine süresi içerisinde ——–tarihinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
—— tarihli ara karar ile dosyanın bir bankacılık konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve ———- bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Bilirkişi raporunda : ”
Davalı borçlu firma ile davacı Banka arasında akdedilen Sözleşmelere göre;
Davalı kefil —– toplamda ——- toplam ———– kefil olduğu,
————- kefaletinin bulunduğu,
Davacı bankavekili, dava dilekçesinde davalı kefil ———-kartından kaynaklanan borcun talep edildiği,
Taraflar arasında akdedilen sözleşmeler istinaden davalı asııl borçlu firmaya;
———- sayılı ———- Kredisi,
——- sayılı —-
——–sayılı ———
—— sayılı—–
—- sayılı —-
———Çek Hesabı:
Kredi Kartları kredisi,gibi Nakit krediler kullandırılmış olup, bu nakit kredilerden kaynaklanan Banka Alacak Miktarı; ——— olarak belirlendiği,
Davacı banka — Takip tarihi itibariyle davalı asıl borçlu ———–
—— krediler ve Kredi kartları hesabından kaynaklanan — Asıl alacak, — işlemiş faiz ve — olmak üzere Banka alacağı —- talebi olmak üzere —– alacaklı olduğu,
Davalı kefil———-Sözleşmede kefalet imzasının bulunduğu,
—– takip tarihi itibariyle —- depo talebi olmak üzere toplam —– borcun tamamından sorumlu olduğu,
—- tarihli ——– kefaletinin bulunduğu,
Davacı banka, — harçlandırma tarihli dava dilekçesinde davalı kefil—– no.lu Kredi kartı borcundan sorumlu olduğunun belirtildiği, Buna göre, davalı —-
—-Hesap kat tarihi itibariyle —- kredi kartından kaynaklanan Asıl Alacak tutarının —- olduğu,
— temerrüt tarihine kadar — takip tarihine kadar — temerrüt faizi ile— tarihi itibariyle toplam —- sorumlu olduğu,
Davacı Banka —– Takip tarihinden itibaren; davalı .—- diğer davalılardan ,
—- Asıl Alacak tutarına——- taraflar arasında akdedilen —— istinaden —- gecikme faizi ile faizin —- oranında gider vergisini,
—–Asıl Alacak tutarına ——- belirlediği —- belirleyeceği oranlar üzerinden gecikme faizi ile ———— gider vergisini, talep edebileceği ” şeklinde tespitlerde bulunarak rapor düzenlemiştir.
Yapılan yargılamaya, icra takip dosyası, ——- alınan ve hükme yeterli görülen bilirkişi raporuna göre, davalı şirketin davacı bankadan ———-gereğince kredi kullanmış olduğu,diğer davalıların müteselsil kefil sıfatıyla borçlu bulundukları, kullanılan kredinin bir kısmının hesap kat ihtarına rağmen ödenmemiş olduğu, buna istinaden davalı borçlular hakkında ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı borçluların borca ve ferilerine yasal sürede itiraz etmiş olduğu, takibin durmuş olduğu ve işbu itirazın iptali davasının açılmış olduğu, yapılan incelemeye göre, davacı bankanın davalı ——– yapmış oldukları itiraz bakımından —— —-olmak üzere toplam —- üzerinden iptalinin gerektiği,davacı banka vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile noter masraflarına ilişkin delillerini de sunduğu ve bilirkişi raporunun aksine masrafa ilişkin alacağın da kanıtlandığı,diğer davalı —— takip talebine yapmış olduğu itirazın- — alacak —işlemiş faiz olmak üzere—– üzerinden iptaline karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır.
Çek ———— depo bedeli talebi açısından : kefaletin verildiği anda borcun belirli ya da belirlenebilir olduğu , kefalet sözleşmelerindeki belirlilik ilkesi uyarınca kefil olunan açısından belirli yani ferdileştirilmiş bir borcun varlığının arandığı, kefilin yalnızca kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile bağlı olduğu, Çek Kanununun ödeme yükümlülüğü maddesi uyarınca, hesap sahibi ile banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayrinakdî kredi sözleşmesi hükmünde bulunduğu, henüz risk gerçekleşmeden alacağın mevcudiyetinden de söz edilemeyeceği, belirsiz alacak için kefalet sözleşmesi kurulamayacağı, bu nedenle çek depo bedelinden hesap sahibinin sorumluluğunun bulunduğu ancak kredi sözleşmesini imzalayan müteselsil kefillerin risk altındaki çek yaprakları nedeniyle bankanın Çek Kanunu uyarınca ödemesi gereken asgari miktarlarla ilgili olarak depo talebinden sorumlu olabilmesi için kredi sözleşmesinde bu yönde açık bir hüküm bulunması gerektiği gözetildiğinde kredi sözlşemesinde kefillerin sorumluluğuna ilişkin açık hüküm bulunmadığından depo bedeli talebi yönünden davalı kefiller açısından red,asıl borçlu yönünden kabul kararı verilmiştir.Nitekim —————- kararı da bu yöndedir.
———- uyarınca kullandırılan———- kapsamında mevcut olan alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla davanın kabul edilen kısmı açısından icra-inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında davanın kısmen kabulüne ilişkin tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu ışığında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ile
1——– İcra Müdürlüğünün— esas sayılı dosyasında dosyamız davalısı——– takip talebine yaptıkları itiraz bakımından —– masraf olmak üzere toplam—- üzerinden iptali ile kabul edilen asıl alacağın —- tutarına takip talebinden itibaren —- faizin—- oranında gider vergisi işletilerek; kabul edilen asıl alacağın ——– tutarına takip talebinden itibaren – faiz ile faizin — oranında gider vergisi işletilerek takibin devamına,
Davalı ——– takip talebine yapmış olduğu itirazın — asıl alacak — işlemiş faiz olmak üzere —üzerinden iptaline, kabul edilen asıl alacak miktarı olan —- takip tarihinden itibaren — oranında faiz ile faizin —- oranında gider vergisi işletilerek takibin devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
—– tutarındaki gayri nakit – depo talebine davalı ———— tarafından yapılan itirazın iptaline diğer davalılar açısından reddine,
3- Kabul edilen asıl alacak miktarı olan —— üzerinden hesaplanacak ——-üzerinden yapılacak hesap kadarıyla sorumlu olmak üzere ) %20 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen ————– kısım yönünden alınması gereken ——— harçtan peşin alınan —– harcın mahsubu ile bakiye ————– karar harcının davalılardan müteselsilen tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 1.511,10 TL peşin harcın davalılar ———— müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 14.915,95 TL vekalet ücretinin (davalı ———- 3.400,00 TL miktarla sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 393,80 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.193,80 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 1.119,15 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2020