Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/136 E. 2020/63 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/136 Esas
KARAR NO: 2020/63
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/12/2018
KARAR TARİHİ: 29/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan ———- davacı banka ile ——— imzaladığını ve kredi kullandığını, diğer davalıların ise iş bu sözleşmeye müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını ve kredi borcundan aynı derecede sorumlu hale geldiğini, ancak davalıların kredi borçlarını ödemediklerini, kredi hesaplarının kat edildiğini, borcun ödenmesi yönünde ihtarname gönderildiğini, davalıların ihtarnameye rağmen borçlarını ödemediklerini, bunun üzerine———–İcra Müdürfüğü’nün ——– Esas say/Ji dosyası ite icra takibi başJatıldrğınr, davalıların haksız itirazı uzenne takibin durdurulduğunu, davalıların takip tarihi itibariyle bankaya toplam ———- TL kredi borcunun bulunduğunu, ancak takip açıldıktan sonra —-tarihinde yapılan —— TL tahsilat kredi borcundan düşülerek davanın ——- TL üzerinden açıldığını beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatına hükmedılmesıne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davalı şirket yönünden rakamlar ve faiz oranlarında birçok çelişkinin mevcut olduğunu, davacının faiz hesaplamalarım dönemlere göre yapmadığını, ayrıca davacı çek bedelleri adı altında bir miktar alacak olduğu iddiası ile bir talepte bulunduğunu, ancak hangi çeklere ait bedeller olduğunu, çek bedellerinin kime ödendiği hususunda taraflarına herhangi bir bildirimde yapılmadığın;, davalı kefiller bakjmından geçerli bir kefalet sözleşmesinin bulunmadığını, davacı tarafından davalı ———gönderden ihtarnamesinde kefil oiunan rakamın ——– TL olarak gösterildiğini, TBK’ya göre “kefalet sözleşmesinden sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uymadıkça hüküm doğurmaz” yine TBK m. 589/3 hükmü uyarınca “kefil sözleşmede aksi açıkça kararlaştırılmadıkça borçlunun sadece kefalet sözleşmesinin kurulmasından sonraki borçlarından sorumludur” yer verildiğini, icra takibe konu borcun kefalet sözleşmesinden önce doğduğunu, ancak davacı tarafın borcun hangi tarihte doğduğunu takip talebinde belirtmediğini, ayrıca davalılar———hangi borca kefil olduklarının, kefalet sözleşmesinin hangi borçlan kapsadığını, hangisini kapsamadığını bilmediklerini, bu hususların ayrı ayn davalılara bildirilmesi ve bu doğrultuda kefalet alınması gerektiğini, kefalet sözleşmesinin bu hali ile şekil şartlama sahip olmadığını beyanla, haksız davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
———- İcra Dairesinin —— sayılı icra takip dosyası getirilip incelenmiştir. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular ———–aleyhine kullandırılan ——-ayrı krediden kaynaklanan toplam ——- TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yapılmış olduğu, davalı borçlular vekili tarafından yasal süresi içerisinde ——— tarihinde borca, kefalete ve ferilerine itiraz edilmiş olduğu, icra takibinin durmuş olduğu anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmıştır.
Dava konusu alacağın tespiti için nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişi ——- ve mali müşavir bilirkişi ——- bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişiler tarafından düzenlenen ——günlü bilirkişi raporunda özetle; ”…Dava taraflar arasında imzalanan —– kaynaklanan alacak istemine dair olduğunu,.. Davacı tarafından,——– tarihinde ——Noterliğinin ——– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “Sözü edilen taahhütnameler /söz/eşmeler gereğince ——— tarihi itibarıyla kredi ilişkisinin kesildiği, alacağın —- gün içinde ödenmesini, gayri nakdi kredilerin nakden ve defaten faiz kar payı getirmeyen bir hesapta depo edilmek üzere ihtarnamenin tebliğinden itibaren—- gün içinde bankaya depo edilmesini” talep etmiş olup, ihtarnameler——– tarihinde borçlu ve kefillerin ilgili adreste olmadığından muhtarlığa bırakılarak tebliğ edilmiş olduğunu, borcun verilen sürede ödenememesi sebebiyle davacı tarafın davalılar aleyhine dava konusu ilamsız icra takibi yapmış olduğunu,
1——–nolu kredi için, —– TL. ana para,—- TL. işlemiş faiz, — TL. — olmak üzere toplam ——-TL.,
2———– nolu kredi için,—– TL.ana para, —- TL, işlemiş %27 akdi faiz, —–TL. %5 — olmak üzere toplam ——TL.,
3—– nolu kredi için,— TL. ana para, —- TL. işlemiş %27 akdi faiz,— TL. %5 — olmak üzere toplam —- TL.
4——- nolu kredi için,——TL.ana para, —— TL. işlemiş %17,50 akdi faiz, — TL. %5 —- olmak üzere toplam—— TL,,
5——– nolu kredi için,—— TL.ana para, —- TL. işlemiş % —- akdi faiz, ——- TL, %5 —– olmak üzere toplam —– TL.,
6—— nolu kredi için,——- TL.ana para, —- TL. işlemiş % 31 akdi faiz, —-,—– olmak üzere toplam ——,
7——– nolu kredi için, ——- TL.ana para, — TL. işlemiş %—- akdi faiz, —- TL. %5 —- olmak üzere toplam ——TL.,
8——- notu kredi için,—– TL.ana para, —- TL. işlemiş %—— akdi faiz,——- TL. %5 —— olmak üzere toplam —— TL talep edildiğini,—–Hesap kat tarihine kadar ve kat tarihinden temerrüde kadarki sürede ana paraya akdi faiz işletip, bulunan toplamın asıl alacağı oluşturacağı ve temerrütten itibaren de bu asal alacağı oluşturacak toplam tutara temerrüt faizi işletileceğini, ——banka alacağından asıl alacak (kapatilize, bindirilmiş anapara alacağı) temerrüt tarihinde tarihinde ki tutar olmayıp, hesabın kat edildiği (kesildiği) tarihe kadar yığılmış akdi faız+BSMV+KKDF ve alacak toplamı olduğundan, temerrüt tarihindeki toplam atacağın asıl alacak olarak aşağıdaki şekilde değerlendirilmiş olduğunu,——–Davacı tarafın, tarafımıza sunduğu hesap ekstreleri ile talep edilen alacaklar birbirini doğrulamakta olup, yapılan hesaplamalar sonucu davacı tarafın toplam ——– TL alacağı olduğunu ancak 6100 Sayılı HMK 26. maddesi gereğince taleple bağlılık ilkesi gereği davacının toplam alacak talebi olan——— yerinde olduğu ” beyan etmişlerdir.
Davalı ———– sayfasından indirilmiş olup yapılan incelemede davalılar——- ortakları olduğu anlaşılmıştır. Bu sebeple davamızda 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 584. maddesinin uygulanmasını gerektirecek hukuki bir sebep olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yapılan yargılamaya, icra takip dosyası, genel kredi sözleşmeleri, alınan ve hükme yeterli görülen bilirkişi raporuna göre, davalı ———asıl borçlu olarak davacı bankadan genel kredi sözleşmeleri gereğince kredi kullanmış olduğu, davalılar ——– kefil olarak kredi sözleşmelerini imzalamış oldukları, kullanılan kredilerin bir kısmının hesap kat ihtarına rağmen ödenmemiş olduğu, buna istinaden davalı borçlular hakkında ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı borçluların borca ve ferilerine yasal sürede itiraz etmiş oldukları, takibin durmuş olduğu ve işbu itirazın iptali davası açılmış olduğu, davalı tarafın icra takibinden ve borca itirazdan sonra ancak davadan önce davacı tarafa ——- TL ödeme yapmış olduğu, bilirkişilerin yapmış oldukları hesaplamaya göre davalı borçluların —— TL borçlu oldukları ancak davacı tarafın toplamda —-TL talepte bulunduğu, taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının davalı taraftan —-TL alacaklı olduğu, icra takibinden sonra ancak davadan önce davalı tarafça yapılan —–TL ödemenin borçtan düşüldüğü ve davacı tarafça ——— TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmesinin talep edilmiş olduğu hususları dikkate alındığında, davalı borçluların borca ve ferilerine yapmış oldukları itirazın haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından iptal edilmesi gerektiğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, davanın kabulüne, davalıların haksız ve kötüniyetli olarak borca itiraz etmiş oldukları kanaatine varıldığından icra inkar tazminatına mahküm edilmeleri gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan işbu itirazın iptali davasının KABULÜNE;
a) Davalılar tarafından ——–İcra Dairesinin ——sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, davacının icra takibinden sonra —— TL ödeme yapıldığı talebi dikkate alınarak, takibin toplam ——– TL (asıl alacak ve işlemiş faizle birlikte) üzerinden devamına,
b) Davalıların itirazında haksız ve kötü niyetli oldukları anlaşıldığından asıl alacak olan —- TL üzerinden % 20 oranında olmak üzere —- TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 49.911,80 TL nispi harcın peşin alınan 8.724,63 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 41.187,17 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsiliyle hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 8.724,63 TL peşin harç, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 153,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 10.877,63 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
4- Davalılar tarafından yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Ücr. Trf.’ne göre, 53.583,31 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
6- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.29/01/2020