Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/132 E. 2021/330 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/132 Esas
KARAR NO : 2021/330

DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2018
KARAR TARİHİ : 08/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafla ile müvekkilimizin akdetmiş olduğu 27/12/2017 tarihli sözleşme kapsamında, müvekkilimize —–ile anlaştığı ve — sözleşmede belirtilen birim fiyatlar ile gerçekleşen miktarların üzerinden hesaplanarak bulunacak tutarın ödeneceği konularında anlaşmışlardır.— talep edildiği, bu ödemenin—- ödendiği,——–verildiği ancak daha sonra haricen yapmış olduğu — sonucunda yapılan işlerin tutarının daha düşük olduğu hatta ödemesi ifa edilen 248.636 TL den de düşük olduğu, bu nedenle icra takibine konu senet bakiyesinin aslında hiç ödenmemesi gerektiğinden bahisle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf ile müvekkilinin akdetmiş olduğu işlerin teslim edildiğini, hakediş bedelinin — işlerle beraber aslında—olduğunu, ancak 274.636 TL olarak karşılıklı mutabık kalındığını, ödemenin —- yapıldığını, bakiye — senet verildiğini, 01/07/2018 tarihinde davacının— Senet ödemesi olduğu, — ise ek işler bedeli olarak kabul ettiğini ve— defalarca uyarılmasına rağmen ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, haksız davanın reddini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. 22/07/2019 tarihli bilirkişi raporu özetle, Dava dosyası içeriğine göre —neticesinde nihai hukuki karar sayın mahkemede olmak üzere davalı .——sözleşme gereği yüklenimini aksi yönde deliller olmadığı için- eksiksiz olarak yerine getirdiği kanaati oluştuğu, sözleşmeye göre bir —- teslim edilmesi ya da nakden ödeme yapılması gerektiği, dosya ekinde ibraz edilen elle yazılmış, imzasız, karşılıklı mutabık kalındığı karşılıklı olarak belirtilen kesin hesaba göre 274.636 TL iş bedeli hesaplandığı, taraflar arasında yapılan — kesin hesaba, davacı tarafından dava öncesinde eksik, kusurlu veya yanlış yapıldığı iddiasıyla karşı bir hesaplamayla itiraz edilmediğinin görüldüğü, davacı tarafın dava sürecinde kesin hesaba itiraz ettiği, ancak kesintinin sebebinin detaylı olarak açıklanmadığı ve karşı ayrıntılı hesabın ibraz edilmediği, iddia edilen gerçek hesabın yapılarak dosyaya sunulmadığı, ödeme ve verilen senedin bu hesaplamalar doğrultusunda yapıldığı, dava tarihine kadar herhangi bir itirazda bulunulmadığı göz önüne alındığında yapılan iş bedelinin 274.636 TL olarak kabul edilebileceği, dosya ekinde—- olmadığından dolayı miktar ve– kontrolü yapılamadığı, ancak yapılan piyasa araştırmasında ilgili birim fiyatların sözleşme birim fiyatlarına ve piyasa rayiçlerine uygun olduğu, — olarak yapıldığından dolayı kesin hesap kabul edildiği takdirde davacının bakiye 74.636 TL borçlu olduğu, davalı iddiasında davacının—Davalı hesabına 50.000 TL ödeme yaptığının, bu tutarın 49,000 TLfsinin senet ödemesi olduğunun, 1.000 TL sinin ise ek işler bedeli olarak kabul ettiğinin, bu konuda ayrı bir dava dosyasının olduğunun belirtildiği, ancak davalı tarafından kısmen senedin ödenmediği iddiasıyla 13.09.2018 tarihinde 75 000 TL tutarındaki senedin yalnızca 26.000 TL’lik kısmı için icra dosyasının işleme konulduğu sonuç ve kanaatine varmıştır.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. 11/03/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle, Taraflar arasında– olarak tarihli sözleşme akdedilmiş olduğu, yapılan uygulamaya yönelik dava dilekçesinde, ayıp iddiası bulunmadığı, sözleşmede içeririnde bulunmayan — fiyat kalemi bulunduğu bunlardan —-olduğu ve heyetimizin birim fiyat taktiri sözleşme tarihi itibari ile serbest piyasa rayicinde —- olduğu,– heyetimizin birim fiyat taktiri sözleşme tarihi itibari ile serbest piyasa rayicinde — olduğu, —- fiyatının 50,00 TL — olduğu, sözleşmede bulunan birim fiyatlar ile yapılan iş miktarı doğrultusunda hazırlamış olduğumuz tablo uyarınca davalının 248.631,50 TL lik hak edişe hak kazandığı, sözleşmede bulunmayan 2 adet — birim fiyatlar ile yapılan iş miktarı doğrultusunda hazırlamış olduğumuz — uyarınca davalının 15.705,00 TL lik hak edişe hak kazandığı, davalı tarafın, davacı tarafın müteahhitliğini üstlenmiş — işlerin toplam tutarının—- olduğu, davacı tarafından davalıya yapılmış olan Ödemeler toplamının 248.636,00 TL olduğu, kalan bakiye miktarın 15.700,50 TL olduğu, mahkememizce gerekli görülmesi halinde eksik uygulanmış olan 115,70 malul ve 1.238.50 TL tutarlı —-bakiye miktardan düşülmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davaya konu ihtilafın, davacının — üstlendiği bir —- işlerinin davalı tarafından yapılması karşılığı olan alacağın yapılan işlerden fazla olup olmadığı, tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik menfi tespit istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dosya mahkememize intikal ettikten sonra deliller toplanmış, yapılan keşif neticesinde oluşturulan 01/03/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda;— gereği yüklenimini -aksi yönde deliller olmadığı için- eksiksiz olarak yerine getirdiği kanaati oluştuğu, taraflar arasında yapılan imzasız kesin hesaba, davacı tarafından dava öncesinde eksik, kusurlu veya yanlış yapıldığı iddiasıyla karşı bir hesaplamayla itiraz edilmediğinin görüldüğü, dosya ekinde herhangi — dolayı miktar ve — kontrolü yapılamadığa ancak yapılan piyasa araştırmasında İlgili birim fiyatların sözleşme birim fiyatlarına ve piyasa rayiçlerine uygun olduğu” yönünde tespitlerde bulunduğu görülmüştür.
Dava, İcra ve İflas Kanununun İİK’nın 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
Somut olay incelendiğinde davacının davalının yapmış olduğu işlerin taraflar arasında el yazısı ile yazılmış sözleşmeye aykırı olduğu yapılan işlerin —– daha az olduğu, bu nedenle fazla ücret tahsil edildiğini, icra takibine konu senedin bakiye 26.000,00 TL si hakkında borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, davalı tarafça yapılan işin metraj ve birim fiyatının taraflar arasında belirlenen sözleşmeye uygun olduğunu, bir kısım ödemeleri aldıklarını, kalan bakiye için icra takibi başlattıklarını sonuç itibariyle davanın reddi gerektiğini ileri sürdüğü görülmüştür. Davacı asil keşif aşamasında; “Dava ettiğim husus davalıya güvenerek çıkardığı hesabı —– üzerinden ödedim. Daha sonradan inşaat işlerinden anlayanlara yapılan işi gösterdiğimde birim fiyatlarının makul ancak —-yapılan işten çok daha az olarak yapıldığın söylediler… Davalının yapmış olduğu— kendi el yazısı ile yazıp fiyatlandırma çıkardığı — uyumlu değildir. Çok daha ucuza mal edilecek——” şeklindeki beyanlarından davacının yapılan işin — etiği görülmüştür. Davacı taraf — eksik olduğunu ileri sürmesine rağmen dosyamıza kazandırmış olduğu her hangi bir delil tespiti, bilirkişi raporu bulunmamaktadır. Buna rağmen mahkememizce keşif yapılmış olup 01/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda konu ile alakalı ” yapılan —– fiyatların sözleşme birim fiyatlarına ve piyasa rayiçlerine uygun olduğu” dolayısı ile davalı tarafından davacıdan fazlaca ödeme tahsil edildiği yönündeki davacı yanın iddiasının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, “davacı haricen yapmış olduğu ölçümler sonucunda davalı …— yapılan işlerin tutarının hesaptakinden çok daha düşük olduğunu tespit etmiştir. Bu ifadelerin davalı tarafından yapılan işlerin eksik ve veya ayıplı olarak ifa edildiğini ortaya koymakta” şeklindeki iddialara dayalı olarak açılan davada, davanın temelini oluşturan söz konusu beyan ve ifadelerin — beyanlar olduğu, davacı tarafından yapılan ölçümlerin dosyaya kazandırılmamış olması, ölçümlerde ne şekilde eksiklik olduğunun belirtilmemiş olması, keşifte bizzat ölçüm yapan bilirkişi marifetiyle oluşturulan bilirkişi heyet raporunda her bir işin ayrı ayrı hesaplamaya tabi tutulduğu, yapılan işlerin piyasa rayiç bedelleri ile uyumlu olduğu, davacı tarafın ayıplı ifaya yönelik dava açılış aşamasında her hangi bir iddiasının bulunmadığı, ihtilafın yapılan işlerin metrajı ile alakalı olduğu, keşifte görevli bilirkişi marifetiyle bedelin yapılan iş ile uyumlu olduğunun tespit edildiği, fiyat teklif ve kabul durumunun ise sözleşmenin serbestliği kapsamında değerlendirildiği, sonuç itibariyle yapılan iş ile fiyat ilişkisinin bilirkişiler tarafından uyumlu görüldüğü, — kaynaklı taraflar arasında bir haksızlık oluşmadığı hususları hep bir arada değerlendirilerek davacının davasını ispat edemediği vicdani kanaati ile aşağıdaki şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 72 maddesinin 4.fıkrası uyarınca; “…dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kalkar. Buna dair hükmün— halinde alacaklı ihtiyatı tedbir dolayısıyla alacağın geç almış bulunmaktan doğan zararlarının gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” Benzer konuya ilişkin— — ilamında kötü niyet taminatı hakkında; “İcra İflas Kanunu’nun 72/4. maddesi uyarınca ancak ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulması halinde alacaklının alacağını geç almış olmaktan dolayı zararı isteyebileceğinden mahkemece tensip zaptı ile birlikte davacının ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesine ve İcra İflas Kanunu’nun 72/2-4 maddesindeki koşullar oluşmamasına rağmen davalı lehine tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş,hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.” şeklinde gerekçelere yer verildiği anlaşıldığından somut olayımızda— numaralı ihtiyati tedbir konulması yönündeki ara karara istinaden 25/12/2018 tarihinde hazırlanan gerekçeli ara karar nazara alınarak davacı tarafın talebi üzerine %15 teminat karşılığı —— esas sayılı dosyası üzerinden vezneye yatan paranın davalıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmiş olması nazara alınarak davacı aleyhine tazminata hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı aleyhine dava değeri olan 26.000 TL üzerinden takdiren %20 oranında kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
3-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 444,02 TL harçtan mahsubu ile bakiye 384,72 TL harcın davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan — göre tespit edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.