Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1189 E. 2020/663 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1189 Esas
KARAR NO: 2020/663
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ: 14/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; —– tarihinde sürücü — sevk ve idaresindeki — plakalı—- ile —— seyir halinde iken —- idaresindeki — plakalı —- ile çarpışması neticesinde çift taraflı, ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen bu kaza neticesinde —- plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacılardan .—– anneleri —–vefat ettiğini,——- ilamı ile sürücü —-kusursuz olduğunun tespiti ile sanık—–ilamın kesinleştiğini, cezalandırılmasına karar verildiğini, —- plakalı araçta yolcu olarak bulunan müteveffa—– ile manevi desteğinden yoksun kalan 3. Kişi konumunda olan müvekkillerinin ise kazanın oluşumunda herhangi bir kusurlarının bulunmadığını, davalılardan — sevk ve idaresindeki —– numaralı —– olduğunu, bu poliçede manevi tazminat taleplerinin limitinin kaza başına bedeni — olarak teminat altına alındığını, davalıların müvekkillerinin uğramış olduğu manevi zarardan sorumlu olduklarını, —- vefatı sebebi ile eşi .—– manevi destekden yoksun kaldıklarını, bu acıyı ömür boyu yasayacaklarından acılarını bir nebze olsun hafifletmek için her biri için ayrı ayrı — olmak üzere — manevi tazminatın, — vefatı sebebi ile eşi ——manevi destekden yoksun kaldıklarını, bu acıyı ömür boyu yasayacaklarından acılarını bir nebze olsun hafifletmek için her biri için ayrı ayrı —-olmak üzere —- manevi tazminatın, .—vefatı sebebi —– destekden yoksun kaldıklarını, bu acıyı ömür boyu yasayacaklarından acılarını bir nebze olsun hafifletmek için her biri için ayrı ayrı —- olmak üzere —-manevi tazminatın, annesi —- manevi destekden yoksun kaldıklarını, bu acıyı ömür boyu yasayacaklarından acılarını bir nebze olsun hafifletmek için her biri için ayrı ayrı — olmak üzere —- manevi tazminatın, toplam——tazminat bedelinin—davalı — yönünden dava tarihinden itibaren, diğer davalı —- yönünden ise de kaza tarihi olan — tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, —- diğer davalı işleten ————-tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, TBK 76. Maddesi kapsamında geçici ödemenin şartları gerçekleştiğinden mahkemenizce öncelikli olarak davalılarca müvekkillere geçici ödeme yapılması hususunda karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların talep ettiği manevi tazminat miktarının fahiş ve afaki olduğunu, müvekkili şirketin ancak temerrüt tarihinden itibaren işlemiş faizden sorumlu olduğunu, davacılar tarafından bir başvuru olsa da ödeme yükümlülüğünün gerekli belgelerin ibrazından sonra başladığını, davacıların müvekkili şirkete davadan önce usulüne uygun başvurusunun bulunmadığını, bu davada müvekkili şirketin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı —-cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin cezaevinde bulunduğunu, kendisine vasi olarak eşi—- atandığını, davaya konu olayda kusurlu olanın müvekkilinin olmadığını, —- plakalı —- olduğunu, ceza dosyası içeriğindeki kusur raporlarının çelişkili ve maddi gerçekten uzak olduğunu, müvekkilinin maddi durumunun iyi olmadığını, üzerine kayıtlı hiçbir menkul ve gayrimenkulünün bulunmadığını, son olarak maliyeye olan vergi borcunu yapılandırdığını, müvekkilinin herhangi bir gelirinin bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ölümlü trafik kazasından kaynaklı manevi tazminat istemine ilişkindir.Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, tarafların sosyal ve mali durumları araştırılmış— rapor alınmıştır.—- sürücüsü olduğu — plakalı araç ile davacılar murislerinin yolcu olarak bulundukları— aracın karıştığı kazada davacı — eşi, diğer davacılar —- vefat etmiştir. Yine —- etmiştir. Yine —–vefat etmiştir.
Davalı sürücüye ait araç davalı —- numaralı — ile sigortalı olup bu poliçede manevi tazminat bedelleri şahıs başına — kaza başına bedeni azami — poliçe kapsamındadır.
Meydana gelen kaza nedeni ile davalı — açılan ceza davasında —- ilamı ile —- hükmedilmiş, verilen ceza adli para cezasına çevrilmiş neticede — para cezasına hükmedilmiştir.Bu karar temyiz denetiminde —–ilamı ile onanmıştır. Ceza mahkemesinin kusur nitelendirmesi mahkememizi bağlamamaktadır. Bu nedenle mahkememizce kusur durumunun belirlenmesi amacı ile dosya —- gönderilmiş alınan —-tarihli rapor ile meydana gelen kazada davalı sürücünün %100 kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı ve denetime uygun bulunan aynı zamanda ceza mahkemesinde alınan kusur raporu ile uyumlu kusur raporuna göre olay günü davalı sürücü —- gece vakti meskun mahal dışı mahalde gündüz vakti seyri sırasında gerekli dikkat ve özeni yola vermesi, seyir yönüne hitaben bulunan trafik işaret levha durumunu dikkate alıp bahse konu kaza mahalli tehlikeli virajlı yol bölümüne geldiği sırada hızını yeterince azaltarak seyrine istikamet şeridini takiben müteyakkız şekilde devam etmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyip kontrolsüzce seyri esnasında karşı yön şeridine geçmesi sonucu meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. —— gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
—-Davalı araç, ticari nitelikte olup, TTK’nın 3. maddesi uyarınca bu müesseseyi ilgilendiren fiil ve işlerin ticari iş sayılması ve ayrıca 3095 sayılı Yasa’nın 2. maddesinin 2. fıkrasında; ”arada sözleşme olmasa bile, ticari işlerde temerrüt faizi, — kısa vadeli avanslar için öngördüğü faiz oranına göre istenebileceği” belirtilmiş olmasına göre, olayda istem gibi avans oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken, yasal faize hükmedilmesi de doğru olmamıştır.” Şeklindeki içtihadı ile kazaya karışan aracın ticari olması durumunda avans faizine hükmedilmesi gerektiğini belirtmiştir.
——- Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir—- konusu olayda, davacıların ihtiyari dava arkadaşı olup, ayrı ayrı manevi tazminat isteminde bulunmalarına ve her bir davacı için ayrı ayrı hüküm kurulmasına —– göre davacıların her biri için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.—— Kaza tarihinde yürürlükte bulunan —-limiti tarifesine göre kaza tarihi itibariyle ölüm/sakatlanma halinde kişi başı limit —davalı ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı— trafik sigortasını aşan kısım yönünden —— poliçe limiti ile sorumludur. Nitekim davacı tarafça bu davalılar yönünden bedel artırım poliçe limitleri kadar yapılmıştır. Mahkemece; zorunlu mali sorumluluk ve ihtiyari mali sorumluluk poliçe limitleri aşılarak davacılar yararına toplam —–destekten yoksun kalma tazminatından davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu tutularak karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece; davalı—– artan zarar bakımından davalı ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından KTK 96. maddesi hükümleri tartışılarak poliçe hükümlerine göre kişi başı limit aşılmadan hak sahipleri yönünden oranlama —-yapılarak karar verilmesi gerekirken KTK 96. maddesi göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca; genel şartlar hükümlerine göre, zarar miktarının limiti geçmesi halinde trafik sigortacısı ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı hükmedilen miktara ilişkin yargılama giderlerinin — tamamından değil, sadece poliçe limitinin tazminat miktarına oranına göre sorumludur. Yargılama giderleri yönünden de bu hükümler gözetilmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir.—–
Tüm dosya kapsamı, yukarıda yapılan tüm hukuki açıklamalar ve nitelendirmeler kapsamında, —- tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacının 3 kişinin ölümüne yol açtığı, huzurdaki davacıların ölenlerin eş ve çocukları, anne ve babası olduğu ve bu olay nedeni ile manevi ızdırap çektikleri sabit bulunmuştur. Olaydaki kusur durumu, olay tarihi, olayın oluş şekli ve gelişimi, ölenlerin davacılara yakınlığı, davalının tam kusurlu oluşu, eylemin niteliği, olay tarihindeki paranın alım gücü, hak ve nesafet ilkeleri bir bütün olarak değerlendirilmiş davacılardaki acı ve elemin bir nebze olsun dindirilebilmesi amacı ile takdiren kısa kararda belirtilen miktarda davacılar lehine manevi tazminata karar verilmiştir. Kazaya karışan davalı aracın ruhsat bilgileri incelenmiş ticari araç olduğu görülmüştür. Yukarıda ticari araçla ilgili içtihat alıntılanmıştır.Bu nedenle davacıların talebi doğrultusunda hükmedilen tazminatlara avans faiz oranı işletilmiştir. Haksız fiil faili kaza tarihinde temerrüde düşmüştür.Ayrıca ihtara gerek yoktur. Sigorta şirketi yönünden dava tarihinden evvel temerrüt gerçekleşmediğinden bu davalı yönünden dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Yukarıda atıf yapılan yargıtay ilamından da anlaşılacağı üzere davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Bu nedenle lehlerine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmiş, red edilen kısım yönünden de davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir olunmuştur.
Davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarı toplamda —- olup davalı — azami sorumluluk limiti —– sınır aşılmamıştır. Davacılar ihtiyari dava arkadaşı olduğundan leh ve aleylerindeki vekalet ücreti hesabının ve tazminat hesabının yapılabilmesi için garame hesabı yapılmalıdır. Lehine —- manevi tazminat hükmedilen davacılar yönünden sigorta şirketinin sorumluluğu—– manevi tazminata hükmedilen kimseler için davalı şirketin sorumluluk miktarı —– manevi tazminata hükmedilen kimseler için davalı şirketin sorumluluğu —– Tüm dosya kapsamı ve yukarıda yapılan tüm açıklamalar kapsamında davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
A-Davacı —–manevi tazminatın,
B-Davacı —– manevi tazminatın,
C-Davacı —- manevi tazminatın,
D-Davacı —- manevi tazminatın,
E-Davacı -manevi tazminatın,
F-Davacı —– manevi tazminatın,
G-Davacı —– manevi tazminatın,
H-Davacı —- manevi tazminatın,
I-Davacı—– manevi tazminatın,
İ-Davacı ——-manevi tazminatın,
J-Davacı —– manevi tazminatın,
K-Davacı —- manevi tazminatın,
L-Davacı —- manevi tazminatın,
M-Davacı —-manevi tazminatın,
N-Davacı — manevi tazminatın
Davalı — yönünden olay tarihi —- tarihinden, diğer davalı … yönünden dava tarihi —- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine———– sınırlıdır. Ayrıca hükmedilen tazminat miktarı sigorta limitini aştığından KTK’nın 96. Maddesi gereği infaz aşamasında garameten yapılacak hesaplamaya göre sigortacının her bir davacıya karşı olan sorumluluk miktarı tespit edilmelidir.Gerekçeli kararda vekalet ücreti hesaplaması yapılırken garameten hesaplama yapılacaktır. )
2-Davacı——- için takdir olunan tazminatların velayeten anneleri davacı ——- ödenmesine,
3-Başlangıçta alınan—- peşin harcın , alınması gereken — harçtan mahsubu ile bakiye — davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,—-
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 3.671,67 TL nispi harç olmak üzere toplam 3.707,57 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 645,50 TL posta gideri ve 323,00 TL ATK fatura masrafı olmak üzere toplam 968,50 TL yargılama giderinden red kabul oranına göre hesaplanan 144,14 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, geri kalan miktarın davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,———
5-a-)Davacılar —- kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden AAÜT’nin 10. Maddesi uyarınca her bir davacı niçin ayrı ayrı 3.400 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara ödenmesine,
b-Davacılar—- yönünden red edilen manevi tazminat miktarı ve AAÜT’nin 10/2. Madde ve fıkrası uyarınca her bir davacıdan ayrı ayrı 3.400’er TL vekalet ücretinin tahsili ve davalılara ödenmesine,
6-a-)Davacılar —- için kabul edilen manevi tazminat yönünden AAÜT’nin 10. Maddesi uyarınca her bir davacı için ayrı ayrı 3.400’er TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara ödenmesine,
b-) Davacılar —- için red edilen manevi tazminat yönünden; AAÜT’nin 10/2. Madde ve fıkrası uyarınca her bir davacıdan ayrı ayrı 3.400’er TL vekalet ücretinin tahsili ve davalılara ödenmesine,
7-a-)Davacılar —— kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden AAÜT’nin 10. Maddesi uyarınca her bir davacı niçin ayrı ayrı 3.400 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara ödenmesine,——-
B-) Davacılar —–için red edilen manevi tazminat yönünden; AAÜT’nin 10/2. Madde ve fıkrası uyarınca her bir davacıdan ayrı ayrı 3.400’er TL vekalet ücretinin bu davacılardan tahsili ve davalılara ödenmesine, ———
8-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde HMK 333. maddesi gereği artan gider avansının yatırana İADESİNE,
Dair kısa karar, gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.14/10/2020