Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1183 E. 2021/367 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR
ESAS NO : 2018/1183 Esas
KARAR NO : 2021/367

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/04/2018
KARAR TARİHİ : 22/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının sahibi olduğu şirket olan———— arasında —–adresinde bulunan taşınmazı kiralanması hususunda 15.02.2016 tarihli kira sözleşmesiyle anlaşmış olduklarını, belirtilen taşınmazın—-olduğunu, kira sözleşmesi devam ederken, kiraya konu taşınmazın bölümlerinin bir tarafının —- tarafının da ——- olacak şekilde tadilatının yapılması için davalı ile müvekkilinin anlaşmış olduklarını, müvekkili davalının talepleri doğrultusunda çeşitli tamirat ve tadilat işlerini yapmış olduklarını, davalı tarafından kabul edilmiş ve imzalanmış olduğunu, teklif formunun kabul edilmesinin ardından müvekkilinin gerekli olan tadilat ve inşat işlerine başlamış olduğunu, devam eden süreçte 01.02.2017 tarihinde ekstra işler için hazırlanan teklif formunun davalı tarafından imzalanmış olduğunu, devam eden süreçte 23.04.2017 tarihinde kafe 1. Kat arka balkon sundurma yapımı için hazırlanan teklif formunun davalı tarafından imzalanarak kabul edilmiş olduğunu, 23.04.2017 Tarihinde kuyumcu üst tavan kaplama işine ilişkin teklif formunun davalı tarafından imzalanarak kabul edilmiş olduğunu, müvekkili ile davalı arasında yapılan sözleşmenin eser sözleşmesi olduğunu, tarafların davalı ve müvekkili olduğunu, dolayısıyla takip ve davanın direkt olarak davalıya yöneltilmiş olduğunu, eser sahibi davalı ve müvekkilinin de işgören olduğunu, teklif formlarının davalı tarafından kabul edilmesi sonrası müvekkili tarafından söz konusu adreslerde —— başlanmış olduğunu, davaya konu işlerin yapıldığı yerde sözleşme davalı ile yapılmış ve muhatabın da davalı olduğunu, sözleşmeler sonrası müvekkili tarafından malzeme alındığını, işçilik ücretlerinin ödenmiş ve yapılan masrafların davalıya yansıtılmış ancak davalının sözleşme ve yapılan işlemler uyarınca ödemesi gereken alacak bedellerini ödemeyince kendisine—— ihtarname ile bedellerin ödenmesi için ihtarname gönderilmiş olduğunu, davalı ile yapılan tüm görüşmeler ve yapılan ihtarlar sonuçsuz kalınca, müvekkili tarafından davalı aleyhine —– icra takibi başlatılmış ve davalıya tebligat yapılmasına müteakip takibe ve borca itiraz etmiş olduğunu, davalının takibe itirazı üzerine icra takibi durdurulmuş olduğunu, işbu davanın —– doğduğunu, davalının itirazlarının haksız ve kötüniyetli olduğunu, müvekkili davalıya —– adresinde bulunan iş yerinde;—- olduğunu, — — uygulamasının tamamlanmış olduğunu, binanın iç bölüm uygulamasını yapmış olduğunu,— uygulaması için davalıya verilen teklifin 40.000,00 TL + KDV olduğunu,– uygulamasının tamamlanmış olduğunu, —– —- bu iş için ödenmesi gereken tutarın — ve diğer tüm işlemlerinin müvekkili tarafından yapılmış olduğunu ve yapılan işlemlerin bedelinin davalıya iletilmiş olduğunu, davalıyla işlemlerin bedeli olarak anlaşılan toplam tutarın —- kadar müvekkiline farklı tarihlerde KDV hariç 62.000,00 TL ödeme yapmış olduğunu, davalıya yapılan işlere ilişkin fotoğrafların ve işlere ait detaylı açıklamaların dilekçe ekinde olduğunu, fotoğraflarda binanın ilk halinin görülmekte olduğunu, ilk hali incelendiğinde yapının bakımsız olduğunun ve — —— kullanıldığını,—- olduğunu, binanın dış —- maliyetli olduğunu, daha yüksek tutarlarda malzeme temin edilmekte olduğunu, yapılan işlemlere ek olarak ——– yapılarak kapatılmış olduğunu, —– olarak yapılan yerin ilk hali incelendiğinde yapılan işlemlerin önemi ve binaya kattığı değerin anlaşılacağını, davalının vermiş olduğu ölçülere göre pencerelerın yapıldığını, ancak davalı —- izinlerini almaması üzerine tekrar sökülmek zorunda kalınmış olduğunu, îç cephede —- olduğunu,— kaplanmış olduğunu, —-uyarınca — sökülerek ahşap pencere yapılmış olduğunu, — olduğunu, sözleşme haricinde davalının talebiyle ekstra kapı ve sundurma yapılmış — ağacından kaplama yapılmış —– yapılmış olduğunu, müvekkilinin dava konusu edilen işleri davalının talepleri doğrultusunda yaptığını, bunun dışında —– gibi bir yükümlülüğü bulunmadığını, dolayısıyla müvekkilin sözleşme ve davalının talepleri doğrultusunda yapılması gereken tüm işlemleri yapmış olduğunu, davalının, sorumlu olduğu tutarları; müvekkilinin ısrarlı taleplerine rağmen ödememiş olduğunu, takip sonrası da davalıyla sulh için görüşmeler yapılmış ancak herhangi bir sonuç alınamamış olduğunu, müvekkilinin yapmış olduğu işlere ilişkin olarak gerekli görülmesi halinde tanıklarının dinletileceğini, bilindiği üzere eser sözleşmesinin, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme olduğunu, müvekkil tarafından gerekli tadilatlar yapılarak, iş yeri davalıya teslim edilmiş olduğunu, davalının ise davaya konu yeri teslim almasından bu yana, müvekkiline herhangi bir ayıp ihbarında bulunmamış olduğunu, dolayısıyla kabulden sonra müvekkilinin sorumluluktan kurtulacağının aşikar olduğunu, eser sözleşmelerinde, eserin teslim edilmesiyle birlikte aksine bir sözleşme yoksa, sözleşme bedelinin talep edilebilir hale gelmekte olduğunu, davalıya yapılan işlemlerle ilgili gerekli teslimatların yapılmış olduğunu, davalının ödemesi gereken tutarları ödemeyerek takibe sebebiyet vermiş olduğunu, alacak miktarının likit olduğundan davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerekmekte olduğunu, davalının icra dosyasında yapmış olduğu itirazının haksız olduğunu, davalı aleyhine başlatılan icra takibinde alacak miktarının likit olduğunun taraflar arasında tartışmasız olduğunu, davalının sırf zaman kazanmak ve müvekkilini oyalamak için takibe itiraz etmiş olduğunu, davalının itiraz haksız ve kötü niyetli olduğundan davalının alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra-inkar tazminatı ödemesine mahkum edilmesini talep ettiklerini, arz ve izah olunan nedenlerle, fazlaya dair her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; —–icra takibine yapılan haksız itirazın iptaliyle, takibin 63.528,77 TL asıl alacağın faiz ve ferileriyle birlikte devamına karar verilmesini, davalı/borçlu’nun alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla haksız yere borca itiraz etmiş olduğundan, davalının alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra-inkâr tazminatı ödemesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ve tensip zaptının usulüne uygun tebliğ edildiği ancak davaya karşı cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
—–dosyası celp edilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır. Yapılan incelemede dosya alacaklısının —-. olduğu, takibe konu teklif formlarının —– alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmış olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki farklı işlere dair eser sözleşmelerine bakıldığında, —-.. arasında akdedildiği anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinde itirazın iptali davası olduğu, davacının davalı …—- icra dosyası ile takip başlattığı, davalı borçlunun takibe itirazda bulunduğu, icra takibine itiraz üzerine davacının—– sayılı dosyasında icra takibine itirazın iptali davası açtığı, dava ——- sözleşmesi ile ——-beyanlarına istinaden mezkur mahkemece davalı—- gerekçelerine yer verilerek ticaret mahkemesinin görevli olduğu değerlendirmeleri ile görevsizlik kararı verildiği, dosyanın mahkememize gönderildiği, dava devam ederken ..—- olduğunun fark edildiği, tacir olup olmadığının —- yazılan cevabi yazıda ..—- gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığının bildirildiği, dosya münderecatında saklı taraflar arasındaki sözleşmeler incelendiğinde——- kişiliğinin bulunduğu, ortağının ..—-yönlendirildiği, itirazın iptali davasının da—– husumet yönlendirildiği, ancak —- esas sayılı dosyasında icra takibine itirazın iptali davasının— yönlendirildiğine dair bir beyanının bulunduğu, bu beyana istinaden mezkur mahkemece davalı—- olduğundan bahisle görevsizlik kararı verdiğinin anlaşıldığı, davalı tarafın kim olduğuna yönelik mahkememizde tereddüt hasıl olduğundan 6100 sayılı HMK’nın Dava Şartları başlıklı 114/1-d. Madde fıkrasına istinaden icra takibindeki ve itirazın iptali davasındaki husumetin kime yöneltildiğinin davacı vekiline açıklattırılması amacıyla —–sorulduğunda cevaben; ” Gelinen süreçte davalımız … isminde gerçek kişidir, tacir sıfatı bulunmamaktadır, görevsizlik kararı veren—– görevsiz olduğuna dair tespiti yanlıştır, zira davalı——-kanaatleriyle her iki tarafın tacir olmasından bahisle ticaret mahkemesinin görevli olduğunu düşünerek görevsizlik vermiştir, oysa biz icra takibinde husumetimizi gerçek kişi ve tacir sıfatı olmayan .—– bu hususların gözönünde bulundurularak karar verilmesini talep ediyoruz,” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu uyuşmazlık konusunun 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu, ————– olduğu, diğer tarafın görevsizlik kararı veren mahkemenin tespitlerinden farklı olarak gerçek —– takibinde pasif husumeti dava dışı ——- yönlendirmemiş olup doğrudan davalı borçlu .—-yönlendirdiği, mahkemeler tarafından husumetin yorum yapılarak re’sen değiştirilemeyeceği, yukarıda açıklanan bilgiler ışığında işbu davanın nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, başlı başına eser sözleşmelerinde ticaret mahkemelerinin görevli olduğuna dair yasal hüküm bulunmadığı, bu sebeple uyuşmazlığın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında kalmadığından, asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, sonuç olarak —- kararı verildiği, mahkemenin bu kararında davalı ——bahisle— mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki yanlış değerlendirmeleri ile mahkememize kaydı yapılan itirazın iptali davasında karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiştir. Usul ekonomisi ilkeleri ve adil yargılanma hakkının ihlal edilmemesi amacıyla kamu düzeninden olan göreve ilişkin değerlendirmeler davacı vekilinin karar duruşmasındaki beyan ve talebi doğrultusunda ele alınarak sonuca gidilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın; mahkememiz görevsizliği nedeni ile HMK.115-(2) maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine, görevli mahkemenin—– Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
Mahkememizce verilen kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde mahkemeler arasında ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilerek yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın HMK.nun 21-(1)c maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine,
Harç ve mahkeme masrafı konularının görevli mahkeme tarafından nihai kararda değerlendirilmesine,
2-Yargılama giderlerinin, HMK’nun 331-(2) md uyarınca yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde bu mahkemece karara bağlanmasına; görevli mahkemede davaya devam edilmez ise talep halinde dosya üzerinden mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.