Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1182 E. 2021/783 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1182 Esas
KARAR NO: 2021/783
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/12/2018
KARAR TARİHİ: 27/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —- şehrinde araç kiralama işi yaptığını, araçlara ait —— dava dışı —-tarafından yapıldığını, alınan poliçelere istinaden — yapılan ödemeler dışında — tutarlı farklı vadelerde çekler verildiğini, çeklerin müvekkil tarafından ödendiğini, —- kapsamında dava dışı acenteye yapılan ödemelerden davalının sorumlu olduğuna içerir ihtarnamenin —- tarihinde davalıya gönderildiğini, ihtarnamede alacak tutarının ödenmesinin istendiği ancak davalının borç tutarını ödemediğini, bu nedenle davalı ile dava dışı —- acenteliği hakkında icra takibi başlatıldığını ancak davalının takibe itiraz ettiğini, anılan nedenlerle itiraz iptali ile takibin devamını, davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket için üretilen poliçelerin yürürlükte kalan dönemleri için tahakkuk eden prim toplamının — olduğunu, bu borca karşılık davalının müvekkile herhangi bir ödeme yapmadığını, iddia konusu —-tutarlı çeklerin müvekkil nezdinde kayıtlı bulunmadığını, ilgili tutarda verilen çeklerin hangi poliçeye istinaden verildiğinin belli olmadığını, hangi poliçeye istinaden ne miktarda ödeme yapıldığının ispat edilmesinin gerektiğini, —- Maddelerine göre prim iadesinin yapılabilmesi için borcun tamamının ödenmiş olmasının gerektiğini, oysaki davacının prim borcunun bulunduğunu, davacı talebinin —-maddesi kapsamında zamanaşımına uğradığını, savunma ve beyanları gereğince davanın esastan reddi ile yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı yan davasında özetle davalının acentesi olan şirkete araçların — sigortalatıldığını, davacının araç kiralama işi yaptığını, sattığı araçların— iptal ettiğini, davalının acentesine —- tutarında farklı vadeli çekler verdiğini, bu çeklerin ödendiğini, davalıdan bu meblağı istediklerinde davalının aksine alacaklı olduğunu savunduğunu belirtmiştir.
Davacı yanca davalı aleyhinde —- tarihinde davalının itirazı ile duran takibin devamını sağlamak amacı ile eldeki bu dava —- tarihinde açılmıştır.
İcra takip dosyası incelenmiş takip dayanağı olarak —- tarihli ihtarname ile talep edilen acente ile davacı arasında yapılan daha sonra iptal edilen poliçelerden dolayı acenteye verilen çeklerin ödenmesi istemine ilişkin olduğuna dair kayıt olduğu görülmüştür. Takibe dayanak herhangi bir belge eklenmediği görülmüştür. Bahsi geçen —- tarihli ihtar incelenmiş ihtar içeriğinde davacının acenteye — tutarında çekler verdiğini, acentenin gerekli hizmeti sağlamadığı ve davacının cari hesap alacağından dolayı davalıdan — alacağı olduğunun iddia edildiği görülmüştür. Davalı yanca buna karşılılık keşide edilen ihtarname incelenmiş davacı için üretilen poliçelerin yürürlükte olan dönemleri için davacıdan—— alacaklı olduğunun belirttiği görülmüştür.Davalı yanın prim iadesi için mutlaka primlerin tamamının ödenmesi gerektiği yolundaki itirazı yersiz olup bu hususta bilirkişi raporunda gerekli açıklamalar yapılmıştır. Buna göre işlememiş dönemlere ait prim iadesi için mutlaka poliçenin tüm priminin ödenmiş olması değil, poliçenin yürürlükte kaldığı dönemdeki teminatın karşılığı olan primden fazla bir prim ödemesinin yapılmış olması gerekmektedir.
Davacı icra takibinde dayanak bir belge sunmamıştır. Ancak takip nedeninin —- tarihli ihtarname olduğunu belirtmiştir.Davacının söz konusu ihtarname içeriğinde davalıdan cari hesap alacağını talep ettiği , —-olduğunu iddia ettiği görülmüştür. Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi olmadığı anlaşılmıştır.
——- –tanımlandığı, anılan maddede cari hesap sözleşmelerinin yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağının belirtildiği, buna göre taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadıkça —–cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamayacağı, somut olayda, taraflar arasında açık hesap ilişkisinin bulunduğu, açık hesap ilişkisinin önceki borçların tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumunu ifade ettiği, yazılı cari hesap sözleşmenin varlığının ispat edilememesi nedeniyle bu ilişkiye —- hesaba ilişkin hükümleri uygulanamayacağı belirtilmiştir. ——
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak —– koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı-davalı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. ——–
Davacı yanın ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için mahal mahkemesine talimat yazılmış davacı yan ticari defter ve belgelerini ibraz etmemiştir. Bilirkişi bu nedenle defter incelemesi yapamamıştır. Davacı yan bu rapora karşı beyanında her ne kadar müvekkili tarafından ticari defterler sunulmasa da karşı tarafın ticari defterleri incelendiğinde alacaklı olduğunun görüleceğini iddia etmiş, karşı tarafın ticari defterlerinin incelenmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların dosyaya ibraz etmiş oldukları deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış bilirkişi heyeti —- tarihli raporunda özetle davalı şirketin ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğunu dolayısı ile lehine delil vasfı taşıdığını, dava dışı —–yevmiye defteri ibraz edildiğini, davacı adına tahakkuk ettirilen ve iptal edilen tüm poliçelerin dahil olduğu hesap ekstresine göre takip tarihi itibarı ile davalı sigortanın davacıdan —- alacaklı olduğunun tespit edildiğini belirtmiştir.
Mahkememizin —– tarihli ön inceleme duruşmasında taraf vekillerinin yüzüne karşı eksik delillerini ibraz etmek, başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilmesi amacı ile gereken açıklamayı yapmak üzere 2 hafta kesin süre verilmiş aksi durumda bu delillere dayanılmış olmaktan vazgeçilmiş sayılacağı hususu ihtar edilerek tahkikat aşamasına geçilmiştir. Davacının poliçe iptallerinden doğduğunu belirttiği prim alacağının ne zaman muaccel olduğunu belirlemek için hangi poliçeler için ne miktarda prim ödediği ve hangi tarihte poliçelerin iptal edilmiş olduğunun, işlemiş dönemlere denk gelen prim olup olmadığının tespiti şarttır. Davacı yanca bu hususta sunulmuş somut bir delil bulunmamaktadır. Liste halinde ibraz ettiği muhtelif plakalı araçların ne zamana satıldığı davacı yanca delillerle ortaya konulmamıştır. Araç kiralama işi ile uğraşan davacı yanın aracın satışını sigortacıya bildirmesi şarttır. Davacı, davalıya sigorta ettirdiği araçlar için ne miktarda ödeme yaptığı, bu araçların hangi tarihlerde satıldığı ve bu araçlar için ne miktarda prim ödediği hususlarını ispat ile mükelleftir. Ancak bu delillerin sunulması durumunda davacının davalıya fazladan prim ödemesi yapıp yapmadığı hususu tespit edilebilir. Dava konusu olayda davacı yan dava dışı acentenin kendisine kestiği hangi poliçelerin primleri için çek verdiğini, poliçelerin iptali sebebiyle de iadesi gereken prim alacağı olduğunu ispat edememiştir. Aksine davalı şirket kayıtlarına dayanmış davalı şirket kayıtlarında ise poliçelerin yürürlükte kaldıkları dönem için tahakkuk edilen prim toplamından tahsil edilememiş bakiye —- davalı yanın alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar dava dışı acentenin —yevmiye defterine göre davacı yan alacaklı gözükmekte ise de takip tarihi — Davacı yanın — tarihli dilekçesi ekinde belirttiği araçlar dair poliçelerin yürürlükte kaldıkları dönemler için davalının davacıdan — alacaklı olduğu tespit edilmiştir.—
Dava dışı —– ticari defter ve belgeleri istenmiş sadece — yevmiye defteri ibraz edilmiştir. Bilirkişi heyeti ek raporunda — tarihi itibarı ile davacı firmanın dava dışı acenteden —– alacaklı olduğunu tespit etmiştir.Davacının bahsettiği çeklerin dava dışı acente kayıtlarında mevcut olduğu görülmüştür. Dava dışı acentenin —-yılı ticari defter ve belgeleri ibraz edilmediğinden takip tarihi olan — tarihi itibarı ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığını tespit edemediğini ek raporunda belirtmiştir.
—— bulunmadıkça, taraflardan her birinin, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğunu belirtmiştir.
Somut olayda ispat külfeti davacı yan üzerindedir. Cari hesap ilişkisinden kaynaklı davalıdan alacaklı olduğunu iddia etmiş ancak hangi poliçeler için ne miktarda ödeme yaptığını, hangi araçların poliçenin yürürlükte olduğu dönemden evvel satıldığını dolayısı ile poliçelerin iptal edildiğini, poliçelerin yürürlükte kaldıkları dönem için fazladan ödeme yaptığını ispat edememiştir. Davacı yan talep edilmesine rağmen ve ispat külfeti üzerinde olmasına rağmen kendi ticari defter ve belgelerini ibraz etmemiştir. Dava dışı kare sigortanın da sadece —— yevmiye defteri ibraz edilmiştir. Takip tarihi itibarı ile davacı alacaklı olduğunu ispatla yükümlüdür. Davacı yan talep edilmesine rağmen defterlerini ibraz etmemiş, usul ve yasaya uygun tutulmuş davalı ticari defterlerine göre takip tarihi itibarı ile davacı için düzenlenen poliçelerin yürürlükte kaldıkları dönemler için davalının davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Tüm dosya kapsamından ispat külfeti altında olan davacının bu yükümlülüğü yerine getirmediği sonucuna varılmış ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2—- göre alınması gereken — tamamlama harcından mahsubu ile fazla yatırılan —- harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan —- nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
6—— avansının talep halinde taraflara veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Dair karar, —- Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, —— Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda verilen karar oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2021