Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1180 E. 2021/656 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1180 Esas
KARAR NO: 2021/656
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/12/2018
KARAR TARİHİ: 21/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili —- tarihli —- belirtilen cari alacağın temini talebiyle davacı şirket hakkında—- ile İcra takibi başlatıldığını, davacı şirket araçlarına yakalama şerhi işlenerek trafikten men edildiğini; Takibe dayanak yapılan —- gerekli koşullan taşımadığı gibi müvekkili şirket yetkilileri tarafından da imza atana alınmadığını, davacı şirkete yükümlüsü olmadığı bir borcun isnat edildiğini, zarar verildiğini; ——– görüleceğini davacı şirketin muhatabı olmadığı bir—– dolayı borçlu gösterildiğini, haksız olarak icra takibi başlatıldığını —- imzanın davacı şirket yetkilisi tarafından İmza altına alınmadığını, bu nedenle davacı şirket hakkında icra takibine başlanmasının mümkün olmadığını, —-gerekli koşulları taşımadığını, takibe konu mektubun karşılıklı imzalı kaşeli bir şekilde teyit edilmesi gerektiğini, mektupta davalı şirket imzasının bulunmadığını belirterek kötü niyetli açılan takibin durdurulmasına ve iptaline, —- sayılı İcra Dosyasından trafikten men edilen araçlardaki yakalamaların kaldırılmasına,——–imzanın müvekkil şirket yetkililerine ait olmadığının tespiti ile borçlu olmadığının tespitine, kötü niyette hareket eden davalının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini taiep ettikleri görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Takibe dayanak yapılan— tarihli——– gerekil koşullan taşıdığını, —- her ne kadar —-mektubun davacı şirket tarafından kaşelenip imzalandığını, dava konusu olmayan —- şirketin kaşesi üzerindeki İmzaların birbiriyle aynı olduğunu. —- kayıtlar incelendiğinde her iki şirketin adreslerinin ve yetkililerinin aynı olduğunun görüleceğini davacı taraf ile ——– olduğunun açıkça ortada olduğunu, takibe konu —- muhatabının davacı şirket olduğunu, davacı yanın dava ve İmza ltirazlannın usul ve yasaya aykırı olduğunu, söz konusu iki şirketin yetklllerinin —— olduğunu, her iki şirketin kaşeleri üzerindeki imzaların aynı olduğunu, —- yapılacak imza incelemesi neticesinde davacı şirketin tazminatla sorumlu tutulması gerektiğini, taraflarınca girişilen icra takibinin hukuka ve usule uygun olduğunu belirterek, hukuki dayanaktan yoksun kötü niyetle açılmış olan iş bu davanın reddini,—- kararda verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, borca itiraz eden davacının —- olmamak üzere icra inkar tazminatı ve inua İtirazına karşın —– az olmamak üzere para cezasına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerine bırakılması gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,—- dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davasıdır.
——çalışan bilgilerinin edildiği görüldü.
— tarihli ara kararımız ile tarafların ve dava dışı—- defterlerinin incelenmesi karar verilmiş olup; davalı —- herhangi bir ticari defterini belirtilen saate hazır etmediğine ilişkin tutanak tutulduğu görülmüştür.
— tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —- tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle;
“Yukarıda yapılan değerlendirmeler ve açıklamalar neticesinde davalı —– ticari defterleri ve dayandığı belgeler ile yardımcı defterierinin birbirini tamamlaması, teyid etmesi ve usulune uygun tutulmuş olması nedeniyle —-gereğince sahibi lehine delil niteliğinde olduğu;
Davacı—dava —– incelemesinde hazır bulunmamışlar, delil ve belgeleri İle defterlerini ibraz etmedikleri, yerinde İnceleme talebinde de bulunmadıldandan defterleri incelenenmiş ve yorum yapılmamıştır.
Davacı İle dava dışı—-defterlerinin incelenmesi için —- talimat yazılması konusundaki takdirin —- ait olduğu;
Davalı —- dava dışı ——-alacaklı olduğu;
—-davadışı şirket ile davacı —- dava dışı ——– yetkililerinin aynı olduğu.” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
—talimat yazılarak dava dışı —–tarihli duruşmada belirtilen ve talimat yazısında belirtilecek hususlarda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına şeklinde ara karar kurulmuştur.
Talimat Mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda özetle;
“Yukarıda arz ve izah edilen verilerle, takdir ve her türlü nihai kanaat ile hüküm tesisi keyfiyeti Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, aşağıdaki şekilde teşekkül etmiştir;
1- Dava dışı —-yıllarına ait olan yasal ticari defterleri üzerinde yapılan usul incelemelerinde kayıtların—- tutulduğu ve defterlerin birbirlerini teyit ettikleri görülmüştür. —-göre dava dışı şirketin —- yıllarına ait yasal ticari defterleri delil kudretine haiz görülmüş olup, —-olduğu,
2- Dava dışı — yasal ticari defterlerindeki kayıtlara göre ise Davalı —– borçlu olduğu tespit edilmiştir
Sonuç ve kanaatini içerir işbu rapor —- nüsha halinde tanzim edilerek imzalanmıştır. —- —- saygı ile arz olunur. ” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Talimat mahkemesince rapor alındıktan sonra ek rapor alınmasına karar verilmiş olup mahkememizce alınan;
Ek raporda özetle;
“Dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi, nihayetinde bilirkişiye verilen dava dışı —-davacı ve davalı tarafların defterleri üzerinde bilirkişi inceleme görevi ile sınırlı olmak üzere, yukarıda anlatılan görüş ve gerekçelerle, nihai takdir ve değerlendirme —— ait olmak üzere:
Davalı —- ticari defterleri ve dayandığı belgeler ile yardımcı defterlerinin birbirini tamamlaması, teyid etmesi ve usulune uygun tutulmuş olması nedeniyle — madde gereğince sahibi lehine delil niteliğinde olduğu; Davacı —- tutulması zorunlu olan defterlerin tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı ancak yevmiye defteri kapanış kayıtlarında —- hesaplara ilişkin kapanış kayıtlarının yapılmadığı,— işlenmemiş olduğu tespit edilmiştir. Bu durumlarıyla davacı—- madde uyarınca sahibi lehine delil olarak kullanılma niteliğinde bulunmadığı;
Davacı —- uyarınca sahibi lehine delil olarak kullanılma niteliğinde bulunduğu;
Davalı —- dava dışı—-arasında ticari ilişki olduğu ve davalının kayıtlarına göre, —- borçlu olduğu ve bu tutarın da icra takibine konu edildiği;
Davadışı — defter ve belgelerinin — —-defterlerinin incelenmesi için —- talimat yazılması konusundaki takdirin — davadışı şirket ile davacı şirket kaşeleri üzerindeki imzaların aynı olması—-adreslerinin ve yetkililerinin aynı olduğu Dava dışı——–şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Davalı alacaklı—– takip miktarınca alacaklı olduğu konusunda bir çelişki bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlık iş bu borç bedelinden davacının mı sorumlu olduğu yahut dava dışı—- olduğu noktasındadır.—— incelenmesi akabinde — kayıtlarına göre dava dışı şirketin kendi kayıtlarına göre alacaklıya borçlu olduğu tespit edilmiştir. —davalı defterlerine göre davalının dava dışı —–alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu görülmüştür. Ancak alacaklısının davalı olduğu mutabakat mektubu incelendiğinde,——-hitaben yazıldığı ve mutabakat mektubunu imza eden tarafın davacı —olduğu görülmüştür. —- celp edilen davacı ve dava dışı şirket kayıtları incelendiğinde her iki şirket yetkililerinin ve adreslerinin aynı olduğu, bilirkişi raporlarında tespit edildiği üzere davacı şirket kaşeleri üzerindeki imzalar ile dava dışı ——-üzerindeki imzaların aynı olduğu, davalı alacaklının dava dışı —-gönderdiği mutabakat mektuplarının bazılarının —-tarafından imzalandığı bazılarının ise davacı tarafından imzalandığı hususları ile eldeki dosyaya konu borca ilişkin —–imza edenin davacı olması birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile dava dışı—- arasında fiili ve organik bağ olduğu kanaatine varılarak takibe konu borçtan davacının sorumlu olduğunun tespiti ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın reddedilmesi nedneiyle —-maddesinin amir hükmü gereğince reddedilen miktar üzerinden %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında tarafların ve dava dışı —- defterlerinin incelenmesi sonucu oluşturulan bilirkişi raporlarına itibar edilerek davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)—- üzerinden hesaplanacak %20 kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2- Peşin alınan —-harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre —– vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/09/2021