Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1169 E. 2019/882 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1169
KARAR NO: 2019/882
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 10/12/2019
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelenmesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; taraflarınca davalıya karşı İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün —sayılı icra takibinde ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiğini, borçlunun — tarihinde borca itiraz ettiğini, müvekkilinin inşaat alanında faaliyetlerini sürdürdüğünü, müvekkilinin, davalıya vermiş olduğu mallar karşılığında alacağının oluştuğunu, alacak kapsamında davalı adına —- tarihli bir adet —- TL bedelli faturanın düzenlendiğini, davalının borcunu ödemediğini, bu nedenlerle borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, ticari temerrüt faizi, yargılama masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davalı müvekkilinin —- devredildiğini, davacının iddia ettiği ticari ilişki uyarınca üzerine düşen yükümlüğü yerine getirdiğini ispat edemediğini, bahsi geçen faturanın — tarafından oluşturulan yönetime tebliğ edildiğine dair ispatlayıcı bir belgenin olmadığını, bu nedenle davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
—- tarihli duruşmada , tarafların — yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesi için dosyanın celse arasında seçilecen bir mali müşavire tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve — tarihinde bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Davacı taraf incelemeye esas olmak üzere ticari defterlerini sunmuş ancak davalı taraf TTK 83,84,85 ve HMK 219-222. Maddelerinin uygulanacağına ilişkin yapılan ihtarata rağmen ticari defterlerini sunmamıştır.
Bilirkişinin raporunda özetle ; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan — TL alacaklığı olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Dava faturaya dayalı takipte ödeme emrine yapılan itirazın iptali davasıdır.İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir
Uyuşmazlık davaya konu fatura bedelinin ödenip ödenmediği hususunda toplanmaktadır.Bilirkişi marifetiyle davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda takibe konu faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiş ve davalının ödeme yaptığına ilişkin bilgi belge bulunmadığı anlaşılmıştır.Yapılan ihtaratlara rağmen davalı tarafın ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunmaması nedeniyle davacı tarafın ticari defterlerinde yer alan kayıtlara itibar edilmiştir.
Tacirler ticari işletmesi ile ilgili olarak yasalarda belirtilen zorunlu defterleri yasalarda öngörüldüğü şekilde tutmak zorundadır. 6102 sayılı TTK’nın 83/2. Maddesinde ” hukuk Usulü Muhakemeleri kanununun yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibraz zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır” denilmiştir.
HMK 222. Maddesinde ise “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” Şeklinde düzenlenmiş ve yine aynı kanununun 220.maddesinde belgeyi ibraz etmesine karar verilen tarafın belgeyi ibraz etmemesi halinde duruma göre diğer tarafın belgenin içeriği konusundaki beyanının kabul edilebileceği belirtilmiştir.Bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmiş ancak davalı taraf bilirkişi incelemesine ticari defterlerini sunmamıştır.Ticari defterlerini inceleme hususunda sunmayan tarafın iyi niyetli olarak kabul edilemeyeceği aşikar olmakla davacı tarafın ticari defterlerinde yer alan kayıtlara itibar edilmiştir.Bilirkişi marifetiyle davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda davaya konu faturanın davacının defterlerinde bulunması sebebiyle davacı lehine delil teşkil edeceği ,dosyaya sunulan sevk irsaliye örneği sebebiyle malın teslim hususunun ispat olunduğu anlaşılmıştır. Ayrıca ticari defter kayıtlarının incelenmesine ilişkin ara kararda defterlerin sunulmaması halinde TTK 83.,84,85 VE HMK 219-222.maddelerinin uygulanacağının ihtar edildiği kuşkusuzdur..Davalı tarafın ticari defterlerinin sunmadığı ve bununla birlikte ödemeye ilişkin delil de sunmadığı görülmekle davacının üzerine düşen ispat yükünü yerine getirdiği kabul edilmiştir.
İcra-İnkar tazminatı İİK 67/2 maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.Buna göre icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için :1) Geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması gerekir,2) Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalıdır 3)Süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası olmalıdır 4) İcra inkar tazminatı talep edilmiş olmalıdır 5)Borçlunun icra dairesine yapmış olduğu itirazında haksız olması gerekir 6)Alacak likit olmalıdır.
Alacağın likit olması konusunu Yargıtay Genel Kurulu ,—E. ve – K. Numaralı kararında; ”Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir.” şeklinde açıklamıştır.Bir alacağın likit olup olmadığı hususu değerlendirilirken her uyuşmazlık kendi koşullarında değerlendirilecek,alacağın miktarının belli ve sabit ya da borçlu tarafından bilinebilir olduğu durumlarda söz konusu alacağın likit olduğu kabul edilecektir.
Yargıtayın yerleşik kararlarına göre fatura alacakları likit niteliktedir. Yargıtay -. Hukuk Dairesi’nin – E. ve—- K. Numaralı kararına göre; “Uyuşmazlık, davacının davalıya faturayla sattığı mal bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, borcun miktarı belirlenebilir (likit, hesap edilebilir) olduğundan, dava dilekçesinde icra inkar tazminatı isteyen davacı yararına İİK.nun 67/2 nci maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu istemin reddi doğru görülmemiştir.” denilerek fatura alacağının likit niteliği belirtilmiştir. Alacağın faturalara bağlı alacak olması nedeniyle yüzde 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davanın taraflarının tacir olması nedeniyle, icra takibine, takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İstanbul -.İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı icra dosyası ile takip yapıldığı anlaşılmakla, davanın kabulü ile İstanbul Anadolu -.İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin takip miktarı olan – TL üzerinden devamına, asıl alacak miktarı olan – TL üzerinden takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine,asıl alacak miktarı olan —TL üzerinden hesaplanacak % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün —-esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, asıl alacak miktarı olan — TL’ye takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine,
2-Asıl alacak miktarı olan – TL üzerinden alınacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 93,03 TL harçtan, peşin yatırılan 35,90 TL harcın düşümü ile geri kalan 57,13 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 77 TL harç , 700 TL bilirkişi ücreti ve 64,20 TL posta gideri olmak üzere toplam 841,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.Tarifesinin 13/2.maddesi uyarınca 1.361,92 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair; gerekçeli mahkeme kararı HMK 341, 2.maddesi uyarınca kesin olarak verilerek taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10.12.2019