Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1151 E. 2019/536 K. 16.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1151 Esas
KARAR NO : 2019/536
DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/03/2017
KARAR TARİHİ: 30/07/2019
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin 10/03/2017 dava dilekçesinde özetle; müvekkili ——— ile davalı borçlu ———- arasında İşletme Kart Taahhütnamesi, Ticari Kart Sözleşmesi ve Temel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığını, bankalarının ———Şubesi ile tanzim ve imza olunan işbu sözleşmelere istinaden davalı borçluya işletme kart hesabı ile kredili mevduat ek hesabı açıldığını ve kredi kullandırıldığını, davalı borçlunun sözleşmeden kaynaklanan edinmlerini yerine getirmemesi üzerine kredi hesaplarının kat edilerek kredi borcunun ödenmesinin ihtaren bildirildiğini ancak keşide edilen işbu ihtarnameye rağmen davalı borçlunun borçlarını ödemediğini, bunun üzerine müvekkilinin alacağının tahsili amacı ile İstanbul Adalar 1. İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyasıyla—— TL asıl alacak olmak üzere toplam ———- TL. borç için davalı borçlu hakkında ilamsız icra yoluyla takibin yapıldığını ve borçlunun süresi içerisinde borçlu olmadığını iddia ederek borcun tamamına itiraz ettiğini, borçlunun yapmış olduğu itirazın haksız, mesnetsiz ve alacaklarının sürüncemede bırakmanın maksatlı olduğunu, itirazlarında haksız ve kötü niyetli olduklarını, icra takibini uzatmak ve zaman kazanmak maksadıyla borca itiraz ettiğini, bu nedenle davalı borçlunun haksız itirazının iptali ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına çarptırılmasını, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin de davalı tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekilinin 27/03/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde de sabit olduğu üzere İşletme ve Ticari Kart Sözleşmesi’den doğan ticari borç iddiasına dayanmakta ve borcun ticari olup Tüketici Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini, anılan neden ile davaya görev yönünden itiraz ettiklerini, taraflarınca dava konusu borca dair İstanbul Anadolu 6. Tüketici Mahkemesi’nin——– Esas sayılı menfi tespit davası açılmış olup söz konusu davanın halen derdest olduğunu, esasa girilmesi halinde ise söz konusu davanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, dava konusu taraflar arasında imzalanan taahütte borç limitinin ———TL ile sabitlendiği halde söz konusu limitin hesap mahsuplaşmalarında aşıldığını ve aşılan kısma ilişkin müvekkilinin bir taahüdünün bulunmamakta olduğunu, taraflarınca cari borcun kalem kalem ödendiği halde KMH hesaplarından mükerrer tahsilat iddialarının bulunduğunu, taraflarına usulen tebliğ edilmiş bir ihtarın bulunmadığından dolayı uygulanan faize ve mütemerrit sıfatına itiraz ettiklerini, dava konusu sözleşmede müvekkilin yararlanmak istediği hizmeti seçmemiş olduğunu, irade beyanı olmaması nedeniyle karşılıklı bağıtın gerçekleşmediğini, izah edilen bu nedenlerden dolayı, davanın reddini, davacı takip alacaklısının hakkı olan kısımdan fazla taleplerinin %20’si oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, tüm yargı gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin ———-K. Sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın Mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili Mahkememize hitaben verdiği————– tarihli dilekçesinde davanın taraflarının kendi aralarında anlaştıklarını, Adalar İcra Dairesinin——– Esas sayılı dosyasında vaki takibe yaptıkları itirazı geri aldıklarını, davanın karar çıkartılarak vaki itirazın iptaliyle icranın devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 16/07/2019 tarihli duruşmadaki imzalı beyanında; “icra dosyasında borçlu davalının itirazını geri aldığına ilişkin bir evrak olmadığını biliyoruz, karşı tarafın bir yakını ile sözlü bir görüşme yapılıp taksitlendirme yoluna gidilmiştir, bilgimiz bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine Adalar İcra müdürlüğünün——-esas sayılı dosyası ile 17/02/2016 tarihinde genel haciz yolu ile takip yapıldığı, borçlu davalının süresinde ödeme emrine itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğu ve davacı alacaklının da işbu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamına karar verilmesini talep ettiği, davalı vekilinin—— tarihli dilekçesinde icra takibine vaki itirazlarını geri aldıklarını beyan ederek itirazın iptali ile icranın devamına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı vekili icra takibine yapmış oldukları itirazı geri aldıklarını beyan etmiş ise de; icra dosyasının incelenmesinde itirazın geri alındığına dair herhangi bir beyan bulunmadığı, icra takibine yapılan itirazın geri alınmasının geçerli olabilmesi için bu beyanın icra tutanağına geçirilmesi, altının borçlu ve icra müdürü tarafından imzalanması gerektiği, ———- ancak bu halde itirazdan vazgeçmenin sonuçlarını doğuracağı, takibin kaldığı yerden devam etmeye başlayacağı ve görülmekte olan itirazın iptali davasının ise konusuz kalacağı, dosyanın incelenmesinde itirazdan vazgeçmenin usulüne uygun bir şekilde yapılmadığı anlaşılmakta ise de davalı tarafın bu beyanı dikkate alındığında davacının takibe konu alacağını ispat ettiği görülmekle davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
Adalar icra müdürlüğünün ——-Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına,
2-Asıl alacak miktarının %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 322,01 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 80,51 TL harçtan mahsubu ile bakiye 241,50 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı, 80,51 TL peşin harç toplamı 111,91 TL ile 195,50 TL ( 168,00 TL tebligat gideri, 27,5 TL dosya gönderme masrafı) olmak üzere toplam 307,41 TL olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/07/2019