Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1095 E. 2020/333 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1095 Esas
KARAR NO : 2020/333

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2018
KARAR TARİHİ : 02/07/2020

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Taraflar arası ticari ilişkinin —- tarihinde başladığını, davacı yan tarafından, davalı yana ürün satışının yapıldığını ve akabinde davacı yan tarafından irsaliyeli faturalar tanzim edilerek davalı yana gönderildiğini, taraflar arası anlaşma gereğince irsaliyeli faturalar üzerinde yazan tarihte ödemenin yapılması gerektiğini, irsaliyeli faturalar üzerinde yer alan, teslim alan kısmında davalı yan yetkilisinin imzasının bulunduğunu, davacı yan tarafından düzenlenen irsaliyeli faturalara, davalı yan tarafından hiçbir itirazda bulunulmadığını, davalı yan tarafından, davacı yana ödeme yapılmaması üzerine, alacağın tahsili amacı ile İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu, izah olunan nedenler ile davalarının kabulüne, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, davalının; alacağın % 20′ sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini” talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından açılan davaya karşılık dava dosyasına cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER:
Dosya ekinde mevcut İstanbul Anadolu —. icra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası, faturalar, ticari defter ve kayıtlar, —- tarihli bilirkişi raporu ile — tarihli bilirkişi ek raporu, —- Müdürlüğü’nün —– formları, vergi dairesi yazı cevapları,
SMMM uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen ——tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı taraf ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 7.346,71 TL alacaklı olduğu, iş bu alacağa 3095 sayılı kanunun 2. maddesi gereği takip tarihinden itibaren %19,50 oranında avans faizi talep edilebileceği belirtilmiştir.
SMMM uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen 15/05/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası ve dosya üzerinde yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; taraflar arası ticaretin ihtilafsız olduğu, tarafların—- Vergi dairelerinden celp edildiği, gelen form üzerinde yapılan incelemede, formaların örtüştüğü, yani takibe konu faturaların, davalı yan tarafından vergi dairesine yasal sürelerinde beyan edildiği, haliyle taraftarın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, yani faturaların davalı yana teslimi konusunda taraflar arası itilaf olmadığı, yine takibe konu irsaliyeli faturaların teslim alan kısımlarında bir kısım imzaların olduğu, davalı yanın çalışan dökümünün ———– dökümü üzerinde yapılan incelemede, faturalarda teslim alan kısmında imzaları bulunan ————– davalı yan çalışanı olduğu, faturalara davalı yanın 8 gün içinde itiraz ettiğine dair dosyada mevcut belge ya da bilgi olmadığından, faturalara konu ürünlerin davacı yan tarafından davalı yana teslim edildiği, kanaatine varıldığının bildirildiği, davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan 12.12.2018 itibarıyla 7.346,71 TL alacaklı olduğu, davacı yan 7.346,71 TL alacağı için 3095 sayılı yasaya istinaden (Madde 2) icra takip tarihi olan 12.12.2018 tarihinden itibaren değişen oranda avans faizi talep edebileceğinin bildirildiği görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
Yargıtay —– sayılı kararında, “Davacı tarafından delil olarak dayanılan ticari defter ve kayıtlara ilişkin alınan bilirkişi raporu ve ek raporundan, davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin mevcut olmayıp usulüne uygun tutulmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca mali müşavir bilirkişi raporu ve ek raporunda cari hesaplarındaki borç bakiyesinin davalı şirkete ait olduğunun davacı defterlerinden tespitinin mümkün olmadığı belirtmiştir. Bu durumda mahkemece davacı tarafça takip dayanağı faturalardaki işlerin yapılıp teslim edildiği kanıtlanamadığı, davacının ticari defterlerinin eksiksiz ve usulüne uygun tutulmamış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamamış olması sebebiyle, 6100 sayılı HMK’ nın 222/2-3 maddeleri gereğince davacının lehine delil olamayacağı gibi bu haliyle dahi alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı anlaşıldığından ispat edilemeyen davanın reddine, kabul şekli itibariyle de ……..kararın bozulması uygun görülmüştür” şeklinde hüküm tesis ederek, birbirlerini doğrulamayan ticari defterlerin, sahibi lehine delil olması tek başına yeterli olmayacağı belirtilmiştir.
Yargıtay —– sayılı kararında, dayanak belgeleri olmaksızın davacının defter kayıtlarının esas alınmayacağını, “ Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili istemine ilişkin alacak davası olup, ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacıdadır. Davacı önce icra takibine, sonra iş bu davaya konu ettiği alacağın varlığını usulüne uygun delillerle kanıtlamalıdır. Tek yanlı olarak düzenlenen ve dayanakları bilirkişi raporundan anlaşılamayan davacının kendi ticari defter kayıtları esas alınarak, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir” şeklinde belirtmiştir.
Somut olayda; davacının, davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —-Esas sayılı icra takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 7.346,71 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı tarafın verilen kesin süreye rağmen süresi içerisinde ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmamış olduğu görülmüştür.
Ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak değerlendirilebilmesi için defterlerin usulüne uygun olarak açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olması ve ayrıca dayanak belgeleri ile birlikte bir bütünlük teşkil etmesi ve faturaların yanında teslim belgelerinin de bulunması gerekmektedir. Bu haliyle; davacının faturaya konu malın teslim edildiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir. Davacı taraf dava dilekçesinde ticarî defterlerine delil olarak dayanmış olup bu ticarî defter kavramı içerisinde —- formları da girmektedir. —–
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan toplam 7.346,71 TL alacaklı olduğu, davalı tarafça icra takibine konu edilen ve ödenmediği iddia edilen faturalara ilişkin bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirim yapılmış olduğu, bu hususun davalıya ait —–örneklerinde de görüldüğü, dava konusu alacağın dayandığı faturaların davalının vergi kayıtlarında olması nedeniyle davacı lehine malların davalıya teslimi hususunun karine olarak sabit olduğu (——-bu karinenin aksinin davalı tarafından ispat edilememesi karşısında davalının borca itirazında haksız olduğu, bununla birlikte dosya içerisinde yer alan irsaliyeli faturalar altında isim ve imzaları yer alan kişilerin de davalı çalışanı olduğunun —- ile tespit edildiği, alacağın ödenmeyen bakiye fatura alacağına dayalı likit alacak olması karşısında davacının ayrıca icra inkar tazminatına müstahak bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalı tarafından İstanbul Anadolu —. İcra Dairesinin — sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin aynen devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan 7.346,71 TL üzerinden % 20 oranında olmak üzere 1.469,34 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca başlangıçta peşin alınan 88,74 TL harcın, alınması gereken 501,85 TL harçtan mahsubu ile geri kalan 413,11 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 88,74 TL harç ve yapılan 929,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ——– göre alınması gereken 3.400,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere İADESİNE,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.