Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1087 E. 2020/489 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1087 Esas
KARAR NO: 2020/489
DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 30/12/2018
KARAR TARİHİ: 10/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dosyaya ibraz ettiği davalı dilekçesinde özetle; Yukarıda açıklanan olayda hasar gören müvekkiline ait ———– plaka sayılı araçta ——– tutarında hasar meydana geldiğini, davalı sürücünün arkadan çarpma nedeniyle olayda tam kusurlu görüldüğünü, müvekkiline ait aracın oto koçta onarım gördüğünü, — tarihinde —- olmak üzere toplam —— hasar ödemesi yapıldığını, davalı yana ait aracın——- olduğu tespit edildiğini, hasar bedelinin ———- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı sürücü—- araç maliki ———— dosyaya ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu olayda kendi araçlarına arkadan çarpan araç çarpması nedeniyle öndeki araca çarptıklarını, olayda kusuru olmadığını, dava konusu araçtaki hasar bedelinin kesinlikle çok abartılmış olduğunu beyan etmişlerdir.
Davalı ———–ait bir cevap dilekçesi dosyada bulunmamaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ——- tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı ——– sigortalısı dava dışı sigortalısı ————– tarihinde ödemiş olduğu bedelin davalılardan rücuen tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Her ne kadar ———– tarihli ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık tespitinde kaza tarihi———- olarak yazılmış ise de iş bu yanlışlık duruşma sırasında sehven yapılmış olup kaza tarihi ———–
—— müzekkere yazılarak davaya konu ———– plakalı aracın ilk ediniminden itibaren tüm trafik kayıtlarının ve dava konusu kaza tarihi olan ——— tarihindeki ruhsat bilgilerinin ve malik bilgilerinin dosyamız arasına celp edildiği görüldü.
————- müzekkere yazılarak davaya konu ——- plakalı aracın ilk ediniminden itibaren tüm trafik kayıtlarının ve dava konusu kaza tarihi olan —— tarihindeki ruhsat bilgilerinin ve malik bilgilerinin dosyamız arasına celp edildiği görüldü.
Davalı —- müzekkere yazılarak davaya konu———— plakalı araca ait——— nolu poliçenin bir suretinin dosyamız arasına celp edildiği görüldü.
Davacı —————müzekkere yazılarak davaya konu ———–hasar dosyasının bir suretinin dosyamız arasına celp edildiği görüldü.
Davalı — tarafından — plakalı arac için —- numaralı———– bitiş tarihli—————– poliçesi tanzim ettiği ve kazanın poliçe tarihi içerisinde meydana geldiği anlaşılmıştır.
Araç trafik kaydında yer alan — plakalı araç ruhsatında aracın davalı ———- adına kayıtlı olduğu ve araç sahibi olması nedeniyle ————— uyarınca işleten vasıfını haiz olduğu ve işleten vasfı nedeniyle hasardan sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Diğer davalı —- ise trafik kazasına karışan ———- plakalı aracın kaza sırasında sürücüsü olduğu,kaza tespit tutanağında sürücü olarak yer aldığı ve sürücü vasfı dolayısıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi uyarınca haksız fiil sorumlusu olarak zarardan sorumlu olduğu anlaşılmıştır
—— tarihli ara karar ile dosyanın bir kusur ve hasar konusunda uzman bilirkişi ile bir sigortacı bilirkişisinden müteşekkil bilirkişi heyetine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve ——– tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Bilirkişi heyeti raporunda özetle : ”
Kusur yönünden : Davalı sürücü ———— yönetimindeki — –plakalı araçla KTK’nın 52/b,c , 56/c ve 84/d maddelerini ihlal etmesi ve kırmızı ışık nedeniyle duruş yapan —— plakalı araca arkadan çarptığı olayda —- kusurlu olduğu,
Dava konusu—-palaka sayılı araç sürücüsü ——— olayda kusursuz olduğu,
2.kaza olan;——— plakalı araca arkadan çarpılma olayında ise —– plakalı araç sürücüsü ——- olayda %100 kusurlu olduğu,———- plakalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu
Hasar tespiti yönünden: Dava konusu araçta meydana gelen zararların trafik kazası nedeniyle oluştuğu ,eksperce tespit edilen değişmesi gerekli parçaların faturada yazılanlarla uyumlu olduğu,parça fiyatlarının da birbiri ile uyumlu olduğu ,ancak olay tarihinde aracın —- yaşını doldurmuş olması nedeniyle hasar gören araçlarda değiştirilen parça bedeli üzerinden aracın modeline uygun olarak amortisman payı ile gerekli görülen parçalardan —–bedelinin tenzilinin gerektiği ve bu gereklilik uyarınca gerçek hasar bedeli toplamının ———- olduğu,
SONUÇ
Davalı sürücü —– yönetimindeki —- plakalı araçla KTK’nun 52/b,c, 56/c ve 84/d maddelerini ihlal etmesi ve —— nedeniyle duruş yapan —– plakalı araca arkadan çarptığı olayda % 100 (Tam) kusurlu olduğu,
Dava konusu —– plaka sayılı araç sürücüsü ————–olayda kusursuz olduğu,
Davacı—– tarafından ——— plakalı araçta oluşan gerçek zararın ———- olduğu,
Davacı ———- olan —- plakalı aracın hasar bedeli için gerçek zararı olan —– tutarı TTK 1472 (1) madde halefıyet ilkesi gereğince —– kusurlu olan — plakalı aracın maliki /sürücüsü ve sigortacısı ——— rücuen talep edebileceği,
Kazada kusursuz —-plakalı araca karşı —- asli kusurlu olan —plakalı aracın ———mevcut olduğu ve —— dava konusu kazanın ve zararın davalı ——– tarafından tanzim edilen —- no’lu ——–teminatları kapsamında olduğu,
Davacı ————— zarar tutarını, öncelikle davalı —— tarafından tanzim edilen ——– rücuen talep etme hakkının olduğu, ——- aşan bedelin olması durumunda ancak diğer davalılar ———–rücuen talep edebileceği kanaatine varılmıştır. ” şeklinde tespitlerde bulunarak rapor tanzim edilmiştir.
Öncelikle tespit edilmesi gereken husus taraflar arasındaki uyuşmazlığa hangi kanun maddelerinin uygulanacağıdır.Davacı sigorta ,dava dışı sigortalısına hasarlı emtia bedelini ödeyerek 6102 sayılı TTK’nın 1472.maddesi uyarınca dava dışı sigortalının haklarına halef olmuştur.TTK nun 1472-(1)maddesi; “Sigortacının, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlululara karşı dava hakkı var ise bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmış ise, sigortacı mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek ,dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” şeklindedir. Halef olma (halefiyet) bir kişinin hukuken diğerinin yerine geçmesi anlamına gelir.
TTK’nın 1472/1 maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK’nın 1472/1. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak ————— da belirtilmiştir.———— da, sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı vurgulanmış; velhasıl sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği şüphesizdir.
Yukarıda yer alan TTK 1472. Maddesi ve İçtihadı Birleştirme kararı doğrultusunda uyuşmazlık incelendiğinde; dava dışı sigortalı hangi gerekçe ve hukuki nedenle davalıya karşı talepte bulunabilecek idiyse sigortalının haklarına halef olan davacı sigorta da o nedenlere dayalı olarak talepte bulunabilecektir.
Eldeki uyuşmazlık incelendiğinde uyuşmazlığa konu trafik kazasından kaynaklanan alacak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.vd maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğundan kaynaklanmaktadır.Davalı sigorta ise haksız fiile sebep olan aracın ———— olması nedeniyle poliçede yer alan teminat miktarınca sorumlu olacaktır.
Her ne kadar sigortacı bilirkişi tarafından maddi zararın önce davalı sigortadan tazmin edilmesi gerektiği,teminatı aşan miktarca işleten ile sürücünün sorumlu olacağı şeklinde kanaat bildirilmişse de mahkememizce rapora bu yönden itibar edilmemiştir.Şöyle ki: Müteselsil sorumluluğun doğuş sebepleri TBK 61. Maddesinde “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” İfadesi ile ortaya konmuştur. Buna göre birden çok kişinin aynı zarardan aynı sebeple yada çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olabileceği vurgulanmıştır. Bu durum iki veya daha çok kişinin şahsında sorumluluğun ya da bir tazminat yükümlülüğün şartlarının gerçekleşmesi halinde söz konusu olur. Birden çok kişinin aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumluluğu söz konusu olabilir. Aynı zararı doğuran çeşitli sebepler kusur sorumluluğu — sözleşme veya kusursuz sorumluluk ——- olabilir. Bu suretle birden çok zarar verenden biri aynı zararı haksız fiil diğeri sözleşme bir başkası da özen veya tehlike sorumluluğuna göre tazmin zorundadır. Örneğin bir işletmenin şoförü tarafından kullanılan motorlu araç yolculardan birine zarar vermişse aracın işleteni Karayolları Trafik Kanunu 85. Maddesine gereğince tehlike sorumluluğuna ——— göre, aracı kullanan şoför Türk Borçlar Kanunu 49. maddesi uyarınca kusur sorumluluğuna ——– ise sözleşmeye —- göre gerçekleşen zararı tazmin etmek zorundadır. Eldeki dosyada yer alan davalılar müteselsil sorumluluğa ilişkin yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda meydana gelen zarardan müteselsilen sorumlulardır.Dolayısıyla davacı zararını müteselsil sorumlu olan davalılardan istediği kişiden tamamını tazmin edebilir.Zararı tazmin eden müteselsil sorumlu davalı ise yine 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İç İlişkide başlıklı 62.maddesi uyarınca tazminatın kendi payına düşen fazlasını ödemiş ise bu fazla ödemesini iç ilişki kapsamında diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu edebilecektir.
Davanın rücuen tazminat davası olduğu gözetildiğinde,faiz başlangıç tarihi olarak davacı sigortanın dava dışı sigortalısına ödeme yaptığı tarih olan———–tarihi başlangıç tarihi olarak kabul edilmiştir.Ayrıca haksız fiile sebep olan davalıya ait aracın ruhsat bilgileri incelendiğinde hususi kullanım amacına hasredildiği anlaşılmış ve bu nedenle faiz türü olarak yasal faize hükmedilmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ve yeterli teknik nitelikte bilirkişi raporu esas alınarak hasar bedeli olan ——— davalılardan ——– tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle alınarak davacıya verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ile;
1-) ——— tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen —- kısım yönünden alınması gereken —- harçtan peşin alınan ——- harcın mahsubu ile bakiye —— karar harcının davalılardan müteselsilen tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
3- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 219,35 TL peşin harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5- Davalı —— kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 1.144,16TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı————- VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 1.600,00 TL bilirkişi ücreti ve 167,80 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.767,80TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 1.610,32 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilem alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/09/2020