Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1082 E. 2021/956 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1082 Esas
KARAR NO: 2021/956
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/12/2018
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ve davalı firmaların telefon piyasasında birbirleriyle sürekli iş yapan firmalar olduğu, aralarındaki ilişkinin sözleşmeden kaynaklandığını, bu ilişki kapsamında davalı şirketten satın alınan cihazları 3. Kişilere satış yaptığını, bahse konu cihazları satın alan tüketiciler ayıplı çıkan cihazlara ilişkin seçimlik haklarının kullanılması nedeniyle tüketicilere ürün bedeli iade etmek durumunda kaldığını, ödenen ürün bedellerinin davalı firma tarafından müvekkil şirkete rücu en ödenmesi gerektiğini belirtmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —– tarafından verilen kararların davacı tarafından yeterli savunma yapılmadığı ve herhangi bir yasal yola başvurulmadan tüketiciye ödeme gerçekleştirildiğini, bunun sonucunda halefiyete dayalı olarak rücuen tazminat talepli müvekkil şirkete husumet yönelttiğini, müvekkili firmaya sadece dava dilekçesi ve tensip tutanağı ulaştığı davaya ilişkin başka herhangi bir belge———- tebliğ edilmediğini, bedel iadesinden satıcının sorumlu olduğu mevzuatta açıkça düzenlendiği, müvekkil şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davacı şirketin dava konusu cihazlar ile ilgili şikayetlerini yasal süre içerisinde müvekkil şirkete bildirmediğini, dava dışı 3. Kişi tüketicilerden—— farklı zamanlarda cihazları farklı teknik servislere götürdükleri, teknik servis hizmetini sorunsuz bir şekilde aldıklarını, bazısında arıza olmadığını — dava dışı 3. Kişi tüketicilerden —-cihazlara ait —- bağlantısının bulunmadığını, davacı tarafın konu cihazları müvekkil şirketten aldığına yönelik iddialarını ispatlayamadığını davacı tarafın tüketiciler tarafından takip yapılmasına kendi kusurlarıyla sebep olduklarını bertmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. — tarihli bilirkişi raporu özetle, Davaya konu —– tarafımızca fiziki incelemesinin yapılmasının mümkün olmadığı ancak dosya kapsamından yapılan incelemelerde davaya konu cihazlar için verilmiş olan ilgili —– herhangi bir çelişki ya da aykırılığın görülmediği, bu doğrultuda ilgili —- kararlarının yerinde olduğu,———olduğu, söz konusu —- gerek dosya kapsamından gerekse haricen yapılan araştırmalar neticesinde davalı—–ilgisinin tespit edilmediği, dolayısıyla bu —-oluşan zararda davacı satıcı firma —-sorumluluğunun bulunduğu, davalı —- herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, bu —- haricinde kalan diğer—–tarafımızca yapılan—- sorgulamaları neticesinden ve dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; belirtilen davaya konu –adet cihazın ithalatçı firmasının— cihazda oluşan zararda, davacı satıcı firma —-birlikte sorumluluğunun bulunduğu, davacının cihazlar için ——– ödeme yaptığını, icra takibi ve ihtarnameler sonucu masraf ve vekalet ücreti için toplam —— satışı yapılan cihazın yenisi ile değiştirildiğini, davacıya ait ticari defterlerin usulüne uygun olarak açılış, kapanış tasdiklerinin ve berat yüklemelerinin yapıldığı lehine delil hususu taşıdığını, cari hesap kayıtlarına esas oluşturan ticari işlemlerin defterlere uygun şekilde kayıt yapıldığı, davalının ayıplı cihazlar için —tutarında sorumluluğu bulunduğu, davalının İcra ve vekalet ücretleri için —- tutarında sorumluluğu bulunduğu sonuç ve kanaatine varmıştır.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, ayıplı mal sebebiyle alıcıya ödenen bedelin rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Dava rücuen tazminat istemine ilişkin olup tüm dosya kapsamı, toplanan delillere ve davacının iddialarına göre davacının davalıdan satın aldıktan sonra tüketicilere sattığı— cihaz nedeniyle;
a)—
b)—- iadesi gerektiği
c)—
d)—kararına istinaden yenisi ile iadesi gerektiği
e)—
f)—
h)—
ı)—-
j)— kararına istinaden cihazın yenisi ile iadesi gerektiği
k)—
l)— üzerinden dava dışı tüketicilerin haklı görülerek ödenmek zorunda kaldığı, —- davalıdan tahsilini talep ettiği, dosyaya kazandırılan —- kararları dosyamız arasına alınarak oluşturulan — tarihli bilirkişi raporunda davaya konu —- dosya kapsamında yapılan incelemede hakem heyeti kararlarına esas alınan bilirkişi raporlarının yerinde olduğu, davaya konu tüketici —— —dava dışı —- olduğu, bu haliyle davalı firmanın söz konusu cihazdan kaynaklı bir sorumluluğunun bulunmadığı, sonuç olarak dava edilen — cihazın ithalatçı firmasının —olduğu, —- beklenen faydanın sağlanamayacağının tespit edildiği, tespite istinaden davacının alacak talebinin yerinde olduğunun değerlendirildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi incelendiğinde davaya konu cihazlardan yalnız biri—–cihaz hakkında bilirkişi raporlarına karşı beyan dilekçelerinde kendi şirketlerine ait olmadığı savunmasında bulunduğu anlaşılmıştır. Bu haliyle davaya konu ayıplı olduğu tespit edilen diğer —- cihaz hakkında kendi şirketlerine ait olduğu tartışmasızdır.
——ürünün imalattan kaynaklı ayıplı ürün olduğunun belirlendiği, işbu davamızda davacı firmanın imalattan kaynaklı ayıplı ürün nedeniyle ödemek durumunda kaldığı bedellerin tahsilini talep ettiği, yapılan yargılama sonucunda davacı firmanın ürün bedeli olarak tüketiciye ödediği –ve icra ve yargılama masrafları — davalı şirketten satın aldığını ispatlayamadığı, bu cihaz nedeniyle harcama yapmak zorunda kaldığı bedelin davalıdan tahsil hakkının bulunmadığı ancak davacı firmanın diğer —- cihaz nedeniyle harcama yaptığı bedelin rücuen tahsilini davalı firmadan talep edebileceği açılan davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Davacının dava dilekçesinde faiz talebinde bulunmadığı anlaşılmakla faiz hakkında hüküm tesis edilmemiştir.
Davada ret edilen miktarın—-altında kalması nazara alınarak kesin olarak karar verilmiştir. —- sayılı ilamında benzer konuya ilişkin—-karar altına alınan miktarın yıllar itibariyle yeniden değerlendirme oranları nazara alındığında — altında kaldığı, dolayısıyla istinafa gelen davalı yönünden kabul edilen dava miktarı itibariyle mahkeme kararının tutar itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşıldığından tarafça yapılan istinaf başvurusunun bu sebeplerle reddinin gerekeceği, kanunun bahşetmediği bir hakkın ise mahkemece taraflara verilemeyeceği, dolayısıyla yerel mahkeme kararında istinaf yasa yolunun açık olduğunun bildirilmesinin taraflar lehine kazanılmış hak doğurmayacağı üzere davalı vekilinin istinaflarının esastan incelenemeyeceği anlaşılmıştır. ” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ ile —alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacının fazla ilişkin— talebinin REDDİNE,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.065,82 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 295,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 770,1‬ TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 295,72 TL peşin harç toplamı 331,62‬ TL ile 4.180,70 TL ( Bilirkişi ücreti, tebligat gideri, müzekkere gideri, Dosya ücreti) olmak üzere toplam 4.512,32 TL yargılama giderinden davanın kabul 0,90 ve red 0,10 oranına göre hesaplanan 4.061,08 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 2.060,50 TL —- yargılama giderinden davanın red 0,10 ve kabul 0,90 oranına göre hesaplanan 206,05‬ TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
6-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 1.713,13 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kesinlik sınırının altında kalması nazara alınarak reddedilen miktar bakımından KESİN olarak; kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta süre içerisinde kabul edilen miktar bakımından kesinlik sınırının üstünde kalması nazara alınarak —– Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/12/2021