Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1081 E. 2019/161 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/1081
KARAR NO : 2019/161

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2018
KARAR TARİHİ : 13/02/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait ———- Çekmeköy/İstanbul adresindeki mecurun , iş yeri olarak —– başlangıç tarihi kira mukavelesine istinaden 2 yıl süre ile lokanta olarak işletmek üzere kiralandığını, mecurun iş yeri olarak faaliyete başlayabilmesi için müracaat ettiğini, kira kontratı yapılırken davalıdan mecurun tapusunun istendiğini, ancak davalı mecurun tapusunun yakında çıkacağından bahisle davacı tarafı bir müddet beklettiğini, davacının da tapu belgesinin yakında alınacağının beyanına güvenerek imzalanan kira kontratı sebebiyle mecura girmiş demirbaşlar, tadilatlar, tezyinatlar yapılarak ve ayrıca vergi dairesi ,—— işlemleri yapılarak faaliyete başladığını, belediyeye yapılan iş yeri açma başvurusunun ise davacının tapuyu getirmekte gecikmesi nedeniyle sonuçlanamadığını,—- tarafından mecur iş yerinde 01.06.2017 tarihinde denetim yapılmadığını ve o tarih itibariyle tapu örneğinin olmaması kira kontrat aslının olmaması şeklinde eksiklikler tespit edildiğini, eksikliklerin giderilmemesi halinde iş yerinin mühürleneceğinin ihtar edildiğini,defalarca davalıya yapılan uyarılara rağmen eksiklikleri gidermediğini, bunun üzerine belediyenin iş yerini 28.11.2018 tarihinde mühürleyerek kapattığını, mühürlenme sebebiyle iş yerindeki demirbaşları 160.000 TL bedelle devretmek zorunda kaldığını, davacının iş yerinin mühürlenip kapandıktan sonra elektrik borcu olarak İstanbul Anadolu———-.İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı dosyasına 53.948,71 TL ödemek zorunda kaldığını, kalan 33.948,71 TL nin ise kiralama öncesini kapsayan davalıya ait kaçak elektrik bedeli olarak ödendiğini, davalının bölüm olarak müstakil tapu alamadığından elektrik sarfiyatını , davalıya ait döneme ait kaçak tüketim bedeli olarak ödediğini, davacının bu bağlamda zarar ettiğini, davacının , işletme imkanı kalmayan iş yerindeki demirbaşlarını düşük bedelle devretme zorunda kalarak kira başlangıcından önce gelen ve davalıya ait olan zamlı kaçak elektrik borçlarını ödemek zorunda kaldığını, 17 gün işletmeden mahrum kalarak zarara uğradığını, bu nedenlerle davalıya ait mecur iş yerinin belediye tarafından mühürlenmesi sonucu uğranılan 17 günlük işletme zararı için 500 TL, demirbaşları değerinden düşük devretmek zorunda kaldığı için 500 TL, davalıya ait kaçak elektrik borcunu ödemek zorunda kaldığı zarar için de 500 TL olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik bu zararlar için toplam da 1.500 TL nin ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Sulh hukuk mahkemelerinin görev alanını düzenleyen 6100 sayılı hmk’nın 4.maddesi
“1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,
b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları,
c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları,
ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları,
Görürler.” olarak düzenlenmiştir.
Dosya kapsamı incelendiğinde;davanın, taraflar arasında 01/05/2017 tarihinde akdedilen iş yeri kira sözleşmesine aykırılık sebebiyle açıldığı ,davacının talep ettiği zarar kalemlerinin temelinde yatan ilişkinin kira sözleşmesi kaynaklı olduğu görülmüştür. 6100 sayılı hmk’nın 4.maddesi göz önüne alındığında uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkeme Sulh Hukuk mahkemeleridir.6100 sayılı hmk’nın 115/1.maddesi çerçevesinde dava şartlarının mevcut olup olmadığı davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır.Tüm bu hususlar dikkate alınarak mahkememizin görevsizliğine, İstanbul Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulması yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın HMK’nun 114/1-C ve 115/2 maddeleri uyarınca görevsizlik nedeniyle usulden REDDİNE,
2- HMK.20/1 maddesi uyarınca, kararın kesinleşmesinden itibaren (süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren) 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dilekçe ile dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın bu davaya bakmaya görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi taktirde HMK.20/1. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3- Gider avansının kullanılmayan bölümünün görevli mahkeme veznesine yatırılması için ilgililerine iadesine,
4- HMK’ nun 331/2 maddesinde yapılmış olan ‘görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği’ şeklindeki düzenleme nazara alınarak, yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği verilen karar açıkça okunup anlatıldı.