Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1077 E. 2022/372 K. 27.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1077 Esas
KARAR NO: 2022/372
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2018
KARAR TARİHİ: 27/05/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili —- harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında,—- tarihinde güvenlik hizmeti sağlanması hususunda hizmet sözleşmesi imzalandığını, —-arasında geçerli olduğunu. Sözleşmenin sona erme tarihinden itibaren bir ay —- yazılı olarak haber verilmediği takdirde, sözleşmenin otomatik olarak bir yıl daha uzayacağının kararlaştırıldığını, Davacı şirketin sözleşmeden doğan sorumluluklarını eksiksiz yerine getirdiği halde, davalı tarafın sözleşmeyi —Maddelesini gerekçe göstererek—- ihtarnamesi ile tek taraflı olarak feshettiğini, Sözleşme gereği davacı şirket tarafından verilen hizmette herhangi bir aksamanın olmadığını, davacı şirkete davalı tarafından bu veya benzeri hususlarda yapılmış herhangi bir yazılı bildirim bulunmadığını, Yukarıda açıklanan sebeplerle, davalı yanın —-tarihli ihtarnamesi ile gerekçe olarak ileri sürdüğü iddialarının hiçbir yasal dayanağı bulunmadığından feshin haksız olduğunu, haksız fesih nedeni ile davacı şirketin —- kar kaybına uğradığım, Sözleşmede kararlaştırıldığı üzere, davalı şirketin güvenliği için — adet güvenlik elemanı istihdam edildiğini, davalı tarafından davacı, şirkete — gereği aylık ödenmesi kararlaştırılan güvenlik hizmeti bedelinin — buna ek olarak —– gerçekleşmiş olan asgari ücret artış oranı ile tespit edilecek rakam olduğunu, Sözleşmenin davalı tarafça — tarihinden itibaren geçerli olmak üzere feshedildiğini, davacı şirketin, davalıya aylık kesmiş olduğu fatura tutarı olan olan — çıkarıldığında, müvekkil şirketin yoksun kaldığı karın aylık — olduğunu, sözleşme sonuna kadar olan —davacı şirketin uğramış olduğu kar kaybının — Olduğunu, Sonuç olarak; yukarıda açıklanan sebeplerle fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla, Davanın kabulüne, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle —- kar kaybının sözleşmenin fesih tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi hesaplanarak davalı tarafından ödenmesine, ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu uyuşmazlığa bağlı alacağın — zamanaşımı sürelerine tabi olduğunu, alacağın varlığının/muacceliyetinin öğrenildiği tarihten itibaren —yıl ve her halükarda da — yıllık sürede alacağın talep ve dava edilmesi gerektiğini, dava konusu uyuşmazlığı ve talep miktarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla, taraflar arasında imzalanmış olan — tarihli ihtarnameyle feshedilmiş olması sebebiyle davacının elde edeceği kar alacağının zamanaşımına uğradığını, Taraflar arasında —- imzalandığını, —- bu sözleşme hükümleri uyarınca daha önce feshedilmediği taktirde —-yıl süreyle yürürlükte kalacaktır. Ancak taraflarca sözleşmenin bitim tarihinden — günü öncesinden yazılı fesih ihbarda bulunmadığı taktirde sözleşme kendiliğinden – yıl daha yenilenmiş sayılır. Her yıl aynı sistemde devam edecek fiyat artışları asgari ücret artışları oranında her — ayda bir artacaktır. Başka da fiyat artışı talep edilmeyecektir.” Denildiğini, —-tarafların karşılıklı anlaşmaları halinde istedikleri zaman — ay önceden yazılı bildirmek şartıyla her iki taraf da fesih hakkını kullanabilirler.” Denildiğini, Davacı tarafın— dayanarak sözleşmenin – yıl daha uzatıldığı ve haliyle — önceden feshedilmesi gerektiği hususunu ileri sürdüğünü, sözleşmenin bütünlüğü birlikte değerlendirildiğinde — mali yıla ait olduğu ve sözleşmenin- yıl daha yenilenmesi halinde mali durumun da yenileneceği kısmını hüküm altına aldığını ve bu hususu düzenlediğini, sözleşmenin – yıllık süre dolamadan feshedilmeyeccği hususunu düzenlemediği gibi bu anlama da çekilemeyeceğini, bu sürenin tamamen maliyete ilişkin bir düzenleme olduğunbu ve sözleşmenin fesih şartı olmadığım, Kaldı ki aynı maddenin -paragrafında yer alan “….bu sözleşme hükümleri uyarınca daha önce feshedilmediği taktirde —-yıl süreyle yürürlükte kalacaktır.” Şeklindeki düzenlemesi ile sözleşmenin bir yıllık süresinin dolmadan önce de tarafların sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebileceklerinin anlaşılmakta olduğunu, —-maddesindeki düzenlemeye göre de tarafların istedikleri zaman – ay önceden yazılı olarak bildirmek şartıyla sözleşmeyi feshedebileceklerini düzenlenmiş olduğunu, tek şart olarak – ay öncesinden olması ve yazılı olması gerektiğini, Davalının sözleşme boyunca üstlenmiş olduğu ödeme ve diğer yükümlülüklerinin tamamını sözleşmeyle kararlaştırıldığı haliyle ve süresinde yerine getirdiğini, ancak davacının sözleşme imzalama tarihinden —- sonra üstlenmiş olduğu güvenlik işinde aksaklılar yaşanmaya başlandığını, bu anlamda davacıya ait personellerin gece vakti fabrikada gerekli seviyede devriye gezmediklerini, —– kaldıklarını, kulübede uyuduklarını, kulübede sigara içtiklerini, bir sonraki güvenlik personeli gelmeden mevcut personeli,n süresi doldu diye işyerini terk ederek güvenlik alanını her türlü müdahaleye açık ve müsait halde bıraktıklarını, ilgili hususlarda tutanaklar tanzim edildiğini ve davacı tarafın ilgili temsilcilerine sözlü olarak, telefon ve diğer iletişim vasıtalarıyla iyi niyetli olarak bildirildiğini, davacı tarafın her defasında “düzelteceğim” sözünü vermesine rağmen hiçbir değişiklik yaşanmadığı gibi bu aksaklıların daha da artarak devam ettiğini, davalı yanın sözleşmeyle üstlenmiş olduğu ödeme yükümlülüklerini zamanında yerine getirmesine rağmen davacı tarafın çalıştırmış olduğu personellerin maaşlarını ve—– sigorta bedellerini süresinde yatırmadığını, bu sebeplerle, taraflar arasındaki sözleşme usulüne uygun ve haklı yere feshedildiğinden davacının herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığından, bu talebe yönelik haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, sonuç olarak; yukarıda açıklanan sebeplerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından haksız feshedildiği iddiasıyla açılan müspet zarar niteliğindeki kar kaybına ilişkin maddi tazminat davasıdır.
—- tarafından istihdam olunan —- kayıtlarının celp edildiği görüldü.
— yevmiye nolu ihtarnamesinin tebliğ şerhli bir suretinin celp edildiği görüldü.
— tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir ile bir nitelikli hesaplamalar konusunda uzman bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve — tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle;
“1. Tarafımızdan yapılan inceleme ve hesaplama sonucunda;
a.Davacının davalıdan talepte bulunup bulunamayacağı Sayın Mahkemenin takdirinde olup toplam alacak miktarının——-
b.Sayın Mahkeme tarafından davacı lehine alacağa hükmedilmesi durumunda konu alacak için takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek —– faizi talep edebileceği,
Sayın mahkemeniz tarafından mezkûr dosyada resen bilirkişi seçilmemiz üzerine tarafımıza tevdi edilen dosya incelenmiş olup, davacının iddia ettiği alacağınındava dosyasına sunulan evrakların tetkikinden yukarıda hesaplanan toplam sonuçlar tespit edilmiş olup huzurdaki davada, Davacı adına tahakkuk etmiş bir alacak veyahutta davalı adına tahakkuk etmiş bir borcun bulunup bulunmadığı hakkında takdir yetkisi yüce mahkemenindir.” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin —- celse tarihli duruşmasında “Rapora itirazlar içerisinde hesaplama yöntemine yapılan itiraz çerçevesinde davalı vekilinin rapora itiraz dilekçesinde yer alan —– konu başlığında belirtiği itirazları karşılar şekilde hesap uzmanı bilirkişiden ek rapor alınmasına, sair hususların ve itirazların esas hüküm ile birlikte mahkeme hakimince değerlendirilmesine, ” şeklinde ara karar kurulmuş olup dosya ek rapor alınmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi Ek Raporunda özetle;
“Toplam alacak miktarının —– olabileceği,
Sayın mahkemeniz tarafından mezkûr dosyada resen bilirkişi seçilmem üzere tarafıma tevdi edilen dosya incelenmiş olup, davacının iddia ettiği alacağının dava dosyasına sunulan evrakların tetkikinden yukarıda hesaplanan toplam sonuçlar tespit edilmiş olup huzurdaki davada, Davacı adına tahakkuk etmiş bir alacak veyahutta davalı adına tahakkuk etmiş bir borcun bulunup bulunmadığı hakkında takdir yetkisi yüce mahkemenindir.” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Eldeki uyuşmazlık incelendiğinde,— göre sözleşmenin bitim tarihi olan — gün önce yazılı fesih ihbarı bulunulmadığı takdirde sözleşmenin — yıl uzamiş sayılacağının kararlaştırıldığı ve davalının fesih bildiriminin ilgili süreye uymadığından sözleşmenin — yılı uzamış sayıldığı kanaatine varılmıştır.Davalı tarafından fesih ihbarnamesinde fesih gerekçesi olarak davacı personelinin sigara içtiği,güvenlik görevlilerinin uyuduğu ,nöbet sırasına riayet edilmediği gerekçe gösterilmiş ancak yargılama esnasında n feshe konu maddi vakıaları ispatla mükellef davalı tarafın yazılı delil,tutanak sunmadığı görülmüştür.Dinlenene tanıklardan dvacı tanıklarının davalı iddialarının aksine tanıklık yaptığı,davalı tanıklarının ise davalı iddialarının lehine tanıklık yaptığı,tanık beyanlarının çeliştiği görülmekle tanık beyanlarının hükme esas alınamaycağı görülerek feshin haklı nedenlere dayandığının davalı tarafından ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır.Hükme esas alınan ek raporda belirtilen ve sözleşmenin feshi sonrasında davacının yapacağı zorunlu masraflar çıktıktan sonra hesaplanan kar kaybının ——olduğu görülmekle bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yukarıda beliritlen gerekçeler ışığında davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; — maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen — kısım yönünden alınması gereken 5.233,09 TL harçtan peşin alınan 2.377,19 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.855,90 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 2.377,19 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 10.759,04 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ ye göre alınması gereken 8.936,96 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 1.600,00 TL bilirkişi ücreti ve 349,40 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.949,4‬0 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 1.072,84 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/05/2022