Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1063 E. 2019/253 K. 15.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/133
KARAR NO : 2019/242

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2018
KARAR TARİHİ : 12/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı dava dilekçesinde özetle; yerleşkesi ————— olan mağazada 2014 yılından beri satış yaptığını, 2018 yılının 9.ayının ortasından beri——– kapalı garajında yer altı kanalizasyon borularındaki sızıntı nedeni ile pis su birikmelerinin oluştuğunu, biriken suların fazlalaşmasıyla mağazasının alt katına kadar ulaştığını, maddi zarara yol açtığını, kendi imkanlarıyla pis suyu tahliye etmeye çalıştıklarını, bu nedenlerle uğradığı zarar ve ziyanın davalıdan faizi ile tahsiline, dava ve noter ihtar masraflarının faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; dava konusu eylemin hizmet kusuru niteliğinde olması nedeniyle görevli mahkemenin idare mahkemesi olduğunu, bahse konu adresteki bodrum katta meydana gelen su sızıntısının toprağa dayalı yüzeylerde fenni kurallara uygun ısı yalıtımı yapılmadığından davalı idarenin herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını,bu nedenlerle davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Eldeki dava incelendiğinde ;Davaya konu uyuşmazlığa sebep olan rögar kapağının tıkanmasından kaynaklanan su taşkınına ilişkin dava konusu eylem idarenin hizmet kusuruna dayanmaktadır.Davalı——– belediyesine bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz bir kurum olduğu anlaşılmakla Yargıtay ————-.hukuk dairesinin ————. Sayılı 11.01.2016 tarihli kararında da belirtildiği gibi davaya konu talep, davalı idarenin eylem ve işleminden kaynaklanmakta olup 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu 2. maddesi hükmünce talep bir tam yargı davası niteliğindedir ve bu davalara bakma görevi idari yargı yerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114. maddesinde de yargı yolu dava şartları arasında sayılmış olup, dava şartlarının mevcudiyeti mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilecektir.Gerekçede belirtilen sebepler gözetilerek davanın yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle reddine karar verilmiş ve aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 2577 Sayılı İ.Y.U.K’un 2.maddesi içerisinde belirtilen tam yargı davaları arasında bulunduğu anlaşıldığından davanın HMK 114/1-b de yer alan yargı yolunun caiz olmadığı sebebiyle dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,( Yargıtay —-.HD.2015/1987 Esas, —— Karar , 11.01.2016 Tarihli kararı )
2- Peşin alınan 113,57 TL harçtan alınması gereken 44,40 TL harcın düşümü ile geri kalan 69,17 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden —–.nin 7/2.maddesi göre 2.725 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı vekiline ödenmesine,
4-Kalan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı asilin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı