Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1053 E. 2022/443 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1053
KARAR NO : 2022/443

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2018
KARAR TARİHİ : 29/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin, müvekkili … ile imzalamış olduğu 19.01.2017 tarihli sözleşme ile mülkiyeti müvekkiline ait;—- merkezinin dış cephe kaplama işlerini —-alınacak malzeme ile 1. Sınıf işçilik uygulayarak sözleşmeye uygun şekilde yapmayı taahhüt ettiğini, sözleşme suretinin—- İş sayılı tespit dosyasındaki dava dilekçesi ekinde 1. Sırada mevcut olduğunu, öncelikli olarak bu dosyanın celbini talep ettiklerini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7. maddesine göre yapılacak işlerin süresinin 3 ay olarak belirlendiğini, sözleşmeye göre yapılacak tüm işlerin teslim tarihinin 23.04.2017 olarak belirlendiğini, ayrıca sözleşmede 1. sınıf işçilik uygulanacağı hususunun açıkça belirtiltildiğini, müvekkilinin sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirmiş ve sözleşmede belirtildiği şekilde ödemelerini yaptığını, ancak davalı tarafın sözleşmede belirlenen 23.04.2017 teslim tarihinin üzerinden bir yıldan fazla bir süre geçmiş olmasına rağmen işin teslimi yapılmadığı gibi taraflarınca yapılan kontrollerde işlerde eksik ve hatalı işler yapıldığını, cam ölçülerinin kısa alındığını,—- işçiliğinin ve yapılan montajın kabul edilebilir nitelikte olmadığını, çatı — —-yalıtımı yapılmadığını,—- ve —- amaçlı — koyulmadığını,— işlerinde ise — yapılmadığını, yağmurlu havalarda —-içerisine — girdiğini, aynı sorunun —– yaşandığını ve bu sorunun montaj aşamasındaki hatalı işçilikten ve eksik ve yanlış malzeme kullanımından kaynaklı olduğunu, —- ölçülerinin kısa alındığını vs. birçok sorunun şantiye sahasında davalı şirket yetkililerine defalarca bildirildiğini, davalı şirket sahibi ve yetkilisi —- söz konusu eksikliklerin ve hatalı imalatların düzeltileceği ve binanın sözleşmeye uygun bir şekilde—- işçilikle tamamlanarak taraflarına teslim edileceğini defalarca taahhüt etmiş olmasına rağmen bugüne kadar taahhütlerinin hiçbirinin yerine getirmediğini, davalı taraf ile yapılan tüm görüşmelerden netice alamayan ve çözüm arayışına giren müvekkilinin sözleşmede belirtildiği üzere — malzemelerinin alındığı— firma ile irtibata geçerek davalı tarafça yapılan —- işlerindeki eksikliklerin ve hatalı işlerin tespitinin yapılarak rapor haline getirilmesini istediğini, dış cephe malzemesinin alındığı —. teknik ekibinden —- tarafından müvekkiline ait binada, davalı şirket tarafından yapılan — işleriyle ilgili 23.02.2018 tarihinde yapılan incelemeler neticesinde eksik ve hatalı işler ile hatalı işlerin — raporlandığını ve bu raporun — aynı anda hem müvekkiline hem de davalı şirkete ve davalı şirket Yetkilisi——– ile gönderildiğini, rapor suretinin —dosyasındaki dava dilekçesi ekinde 2. sırada mevcut olduğunu, bunun üzerine davalı şirket yetkilisi– tarafından, raporda belirlenen eksikliklerin tamamlanacağının taahhüt edildiğini ama davalı şirket tarafından müvekkiline ait binanın eksik ve hatalı işlerinin tamamlanmadığını, binadaki eksik ve hatalı işlerin düzeltilmesi amacıyla müvekkili tarafından davalı tarafa –yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek gönderildiğini, ihtarname suretinin — dosyasındaki dava dilekçesi ekinde 3. sırada mevcut olduğunu, ihtarname ile hem eksik ve hatalı işlerin düzeltilerek binanın teslim edilmesi ile sözleşmede belirtilen teslim tarihinde binanın bitirilip teslim edilmemesi nedeniyle yoksun kalınan kira bedeli olarak bina teslim edilene kadar aylık 70.000-TL olmak üzere gecikme tazminatı istendiğini, ihtarname üzerine davalı şirket tarafından müvekkiline ait binanın sadece zemin katındaki dükkan çerçevelerine yeniden silikon çekildiğini ancak diğer eksikliklerin hiçbirinin giderilmediğini, bunun üzerine müvekkilinin — malzemesinin alındığ–ile tekrardan irtibata geçerek bu firmanın teknik ekibinden– müvekkiline ait binada davalı şirket tarafından yapılan — işleriyle ilgili 06.06.2018 tarihinde yapılan 2. inceleme neticesinde eksik ve hatalı işler ile hatalı işlerin çözüm yollarının raporlandığını ve bu raporun—aynı anda hem müvekkiline hem de davalı şirkete ve davalı şirket yetkilisi— gönderildiğini, rapor suretinin —dosyasındaki dava dilekçesi ekinde–. teknik ekibince yapılan incelemeler neticesinde taraflara gönderilen — müvekkiline ait binanın cam cephesinde raporda belirtilen eksik ve hatalı işlerin tespit edildiğini, davalı şirket tarafından yapılan kompozit işlerinde de eksik ve hatalı işlerin mevcut olduğu, binadaki—işçiliğinin değil sözleşmede yazan 1. sınıf işçilik, sınıflandırılmasının bile mümkün olmadığını, taraflarınca yapılan kontrollerde binadaki —- işlerinde raporda belirtilen eksik ve hatalı işlerin belirlendiğini, mevcut haliyle müvekkiline ait binanın, eksik ve hatalı işlemler sebebiyle yağışlı havalarda —– su aldığı için kiraya verilememekte olduğunu dolayısıyla müvekkilinin yüklü miktarda zararının her geçen gün daha da artmakta olduğunu, davalı şirket yetkilisi ile yapılan tüm görüşmelere rağmen netice alamayan müvekkilinin davalı şirket tarafından yapılan dış cephenin, taraflar arasındaki sözleşmeye uygun bir şekilde yapılıp yapılmadığının, eksik ve hatalı işlerin neler olduğunun, eksik ve hatalı işlerin yapılmasının maliyetinin ne kadar olduğunun ve bu işlerin tamamlanmasının ne kadar süre alacağı konusunda—- sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, —— uzman bilirkişiler vasıtası ile keşif yapıldığını, yapılan cephedeki mevcut durum ile eksik ve hatalı işlerin tespitinin sağlandığını, bu işlerin malzeme, işçilik ve iskele maliyetleri ile kaç aylık sürede yapılabileceği hususlarının tespitinin yapıldığını, alınan raporun karşı tarafa tebliğ edildiğini, — İş sayılı dosyasındaki bilirkişi heyet raporunda belirlendiğini, raporda özetle davacı tarafından yapılan işlerin sözleşmeye uygun olarak yapılmadığı, yapılan işlerin tamamının sökülerek tekrar imalattan geçmesi gerektiği ve bu işlemlerin maliyetinin toplam— —– olduğunun tespit edildiği,—dosyasındaki bilirkişi raporundan da açıkça anlaşılacağı üzere davacı tarafından yapılan —- tamamen sökülmesi ve yeniden yapılması gerektiği, bu işin maliyetinin ise tespitin yapıldığı tarih itibarı ile— olduğu, dış cephe malzemelerinin söküldüğünde hurdaya ayrıldığı, yeniden kullanılma imkanı olmadığını, cephe giydirme işlerinde kullanılan malzemelerin fiyatlandırmasının — bazında olup her gün dolar kuruyla bağlantılı olarak fiyatlandırmanın değiştiğini, bu nedenle, müvekkiline ait binanın dış cephe işlerinin sökülerek yeniden yapılması, maliyetinin tam olarak belirlenmesinin ancak mahkemece alınacak uzman bilirkişi raporu neticesinde belirlenebileceği için huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, iş bu dava ile davalı şirket tarafından hatalı olarak yapılan dış cephenin sökülerek yeniden yapılması maliyeti için her ne kadar raporda —olarak belirtilmiş ise de davalı tarafından bu rapora itiraz edildiğinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak ticari faiziyle birlikte davalı şirketten tahsilini talep ettiklerini, mevcut haliyle binanın yağışlı havalarda su almakta ve mevcut haliyle binanın kiraya verilememekte olduğunu, bu nedenle müvekkilinin zararının her geçen gün artmakta olduğunu taraflar arasında imzalanan sözleşmedeki teslim tarihi olan 23.04.2017 tarihinde, davalı tarafın sözleşme gereği taahhüt ettiği işi zamanında bitirip binayı teslim etmediğinden, müvekkili tarafından binanın kiraya verilemediğini, bu hususta davalı tarafa gönderilen — ihtarnamesi ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla geciken her ay için 70.000-TL yoksun kalınan kira gelirinin tazmininin istendiğini, ihtarnamenin davalı şirkete 21.03.2018 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalı şirketin müvekkiline herhangi bir ödeme yapmadığını, bu nedenle sözleşmede belirlenen 23.04.2017 teslim tarihinden mevcut cephenin sökülmesi ve yeniden yapılması için gerekli 5 aylık süre de dikkate alınarak binanın aylık kira bedelinin ise mahallinde yapılacak keşif neticesinde belirleneceği hususların dikkate alınarak fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 20 aylık gecikme tazminatı tutarı olan 50.000-TL ‘nin 21.3.2018 temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ettiklerini,— dosyası ile alınan bilirkişi raporu incelendiğinde mevcut cephenin sökülmesi işlemlerinin 2 ay, cephenin yeniden imal edilerek montajının yapılması işlemlerinin ise 3 ay süre alacağı hususunun açıkça belirtildiğini, bu işlemlerin yapılacağı 5 aylık sürenin de gecikme süresine ilave edilmesi gerektiğini, müvekkilinin zararının tam olarak tespiti yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda belirleneceğinden huzurdaki belirsiz alacak davasının açılması zaruretinin doğduğunu, belirsiz alacak davalarının kabulü ile her biri için bilirkişi incelemesi neticesinde belirlenecek tutar üzerinden harç tamamlama hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı şirket tarafından hatalı olarak imal edilen müvekkiline ait binanın dış cephe giydirme işlemlerinin ( —) sökülerek yeniden yapılması için şimdilik 50.000-TL ‘nin 21.03.2018 temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsilini, sözleşmede belirlenen sürede binanın teslim edilmemesi nedeniyle ve mevcut cephenin sökülerek yeniden yapılması için gerekli 5 aylık süre de dikkate alınarak binanın kiraya verilememesi sebebiyle yoksun kalınan 20 aylık kira geliri olarak şimdilik 50.000-TL tazminatın 21.03.2018 temerrüt tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, —dosyası ile yapılan tespit masrafları da dahil olmak üzere tüm yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin karşı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı süresinden sonra ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında, davacıya ait binanın —- işinin yapılması hususunda sözleşme akdedildiğini, sözleşmede belirtilen şartlarda üstlenilen işin yapılmış ve davacıya teslim edilmiş olduğunu; ancak davacının kötü niyetli bir şekilde teslimden uzun bir süre sonra —ile delil tespiti yaptırmış olduğunu, anılan tespit esnasında davalı şirket yetkilisi bulunmadığı için tek taraflı bilgi ve beyanlara göre hazırlanan bilirkişi raporunun da hatalı sonuçlara varılmış olduğunu, davacı her ne kadar dilekçesinde bu rapora dayanmış ise de bu rapora karşı savunma ve itirazların kendilerince dosyasına ibraz edilmiş olduğunu; bu nedenle davacının dayandığı delil tespiti dosyasındaki rapor kesinleşmiş bir rapor olmadığını, söz konusu tespitin davalı şirketin yetkilileri olmadan yapıldığı, bilirkişilerin yerinde öğrenmek istedikleri soruların tek taraflı ve yanlı olarak cevaplanmış olduğunu ve tespit konusu işin tesliminin — ayında işverene yapılmış ve davalı şirketin, şantiye ile ilgili tüm resmi faaliyetlerini bitirmiş olduğunu, — bakıldığında da çalışan personelin işine son verilerek şantiyenin — çekilmiş mevcut olduğunu, davacı —bu durum karşısında dükkan katlarında bir —- işlemlerine başlamış olduğunu, söz konusu delil tespiti dosyasından alınan bilirkişi raporunun 07/08/2018 tarihinde yani işin bitiminden ve davacıya teslim edildiği tarihten 1(bir) yıl sonra alınmış bir rapor olduğunu, işin tesliminden 1(bir) yıl sonra yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan rapora kesinlikle itimat edilemeyeceğini, aradan geçen— meydana gelen hasardan, zarardan vs. davalı şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, sözleşmede iskelenin kendilerine ait olmamasına rağmen davacının hem kaba yapıyı hazır edememiş hem de cephe montajı için iskele kurulumunu yapmamış olduğunu, işin başlayıp hızlı ilerlemesi adına iskelenin davalı şirket tarafından temin edilip kurulmuş olduğunu, “geç kalındığı” söylenen işin bitiminden aylar sonra çekilen fotoğrafta iş bitimi sonrası kaba inşaat işlerinin devam etmekte olduğunun açıkça görüldüğünü; davacı —sonra şantiyesinde kaba yapı da dahi çeşitli çalışmalara devam etmiş olduğunu ve sahaya cephe için birçok ekip sokmuş olduğunu zaten bu sebeple cephenin garanti dışına çıkmış olduğunu, davacının ayıp iddiasını ve bilirkişi tespit raporundaki ayıp tespitini kabul etmemekle birlikte ayıp iddiası ile ilgili zamanaşımı itirazlarında bulunduklarını, davalı şirketin davacı ile yaptığı sözleşme sonucu yapılan işe karşılık davacının kısmi ödemelerde bulunmuş olduğunu, bu ödemelerin belirtilen malzemelerin satın alımı ve montajına göre yapıldığını, kendilerinin sözleşme şartlarına ve kriterlerine uyarak sözleşmesel yükümlülüklerini istenilen şartlarda yerine getirmiş ve davacının bu yapılan işlerin karşılığında da ödemesini yapmış olduğunu, neticeten; davacıya ait binanın —– işleminin yapılması konusunda aralarındaki sözleşmeye uygun olarak işin eksiksiz olarak gerçekleştirildiğini, yapılan işin karşılığı olan bedelin davacı tarafından ödendiğini, sözleşmeye ilave olarak yapılan ışık yükseltmesinin bedelinin ödenmediğini, davacı ile yapılan sözleşmenin gecikmeden doğacak tazminat tutarını veya kira talebi hükmünü içermediğini, iddia konusu eksik kalan işlerin davacının sahaya iş bilmez personel sokmasından kaynaklandığını, — ödemesi için davacı ile görüşülmeye çalışıldığını fakat cevap alınamadığını, anılan nedenlerle haksız ve kötü niyetli davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, talep ettiği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava eser sözleşmesinden kaynaklı olarak ayıplı eksik ifa nedeni ile uğranılan zararın giderilmesi ve mahrum kalınan kira kaybı bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, mahallinde keşif icra edilmiş ve uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti denetime uygun bulunan 23.11.2021 tarihli raporunda “…- Teknik gözlem, fotoğraflama ve incelemeler sonucunda;
-Büyük çoğunlukla yatay —- kayıtlarında yer yer ip hizasında yapılması gereken yerde düzgün olarak yapılmadığı,
-Cephede kullanılan— arasındaki– fitilleme işlerinin hatal yapıldığı,
-Yatay– kullanılmadığı,
-Yatay kayıtlarda kullanılması gereken ölü yük —kullanılmadığı,
—– olmadığı,
-Cephedeki pencere kanatlarında köşe birleşim yerlerinin doğru uygulanmadığı,
—— yapının cephelerindeki —– giydirme elemanlarıyla aynı hizada ve sıfırında olması gerekirken; Dikey ve yatay kayıtların düzgün yapılmadığı nedeniyle cam kanatların yer yer farklı mesafelerde dışa taşırıldığı,
-Kanatlarda———–bozukluklar olduğu,
-Çatının teras kısmında— arasında —– yapılmadığı, bazı plakaların dönmüş olduğu,
——– malzemelerinin kullanılmadığı,
-Yapının ——– yerlerine—–kapatıldığı, diğer kısımlarının yapılmadığı,
—- kısmen büküldüğü, imalata esas olan iskelet profillerinin hatalı yapılmasından kaynaklı olduğu, düzgün olarak yapılmadığı,—aralıklarına silikonlama —-bantlarının kullanıldığı,
-Çatı katındaki bulunan ve kullanılmakta olan yerdeki — çalışmadığı,
-Zemin kattaki dükkan kısımlarında hatalı imalatlar nedeniyle yağmur suyunun gir meşine sebep olduğu, tavandan içeriye su sızıntıları sonucu yer yer lekeler olduğu,
-Dükkan —- kısımlarında bölme duvarlarının açıkta görüldüğü ve kapatılmadığının yapılan keşif esnasında tespit edildiğini……İşbu hatalı ve uygunsuz yapılan imalatın işin söküm işlemleri için 2 ay ve işin yeniden yapılması ve montajı için 3 ay olup, toplamında 5 aylık sürenin makul olduğuna kanaat getirildiğini….Davacı … firmasının—defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, TTIK hükümlerine uygun olarak noter açılış-kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla lehe delil olarak sürülebileceğinin anlaşıldığı, Davalı —usulüne uygun olarak tutulduğu, TTK hükümlerine uygun olarak noter açılış-kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla lehe delil olarak sürülebileceğinin anlaşıldığı, Taraflar arasındaki en son ticari işlemin 2017 Ağustos ayında gerçekleştirildiği, taraflar arasındaki işlemlerin davacının davalı eft yönlendirmesinden kaynaklı olduğu, tarafların birbirleri adına herhangi bir fatura düzenlemediği, —-davacı nezdinde davalının — borçlu olarak, aynı tarih itibariyle davalı nezdinde davacının —alacaklı olarak göründüğü, aradaki fark sebebinin davacının — olarak gerçekleştirdiği —– işleminin davalı nezdinde daha ——olarak kayıtlı bulunmasından kaynaklandığı, bu noktada davacı talebine bağlı kalınarak davacı ticari defterlerine değer verilmesinin gerektiği,” tarafların aralarındaki akdi ilişkin ticari defterlerine de yansımış olduğu; “Hukuki nitelendirme ve değerlendirme ile Nihai Takdir Sayın Mahkeme’ye ait olmakla Davacı ve Davalı Taraflar arasında münakit —— tarihli Sözleşme’nin “eser sözleşmesi” niteliğinde olduğunun tespit edilmiş olduğu ve taraflar arasında münakit sözleşmeye aykırılıkların tespit edilmiş olduğu, işbu dava konusu taleplerin İş sahibinin genel hükümlere göre yükleniciden ayıptan doğan zararların giderimi ve gecikmeden dolayı tazminat olduğu” anlaşılmakla;
“Davacı taraf, Davalı şirket tarafından hatalı olarak imal edilen davacıya ait binanın diş cephe giydirme——-uygulanacak ticari faiz ile birlikte ödenmesini iddia ve talep etmektedir. Dava konusu —- işlerinin düzeltilebilmesi için gerekli tadilat için malzeme ve işçilik için gerekli rakamın — ulaşılmakla;Dava konusu “– davacıya—kaplama ışlerının düzeltilebilmesi için, söküm işlemleri için. .2 ay ve işin yeniden yapılması—- için 3 ay olup, toplamında 5 aylık sürenin makul olduğuna, kanaat getirmekle;“Davacı taraf, sözleşmede belirlenen sürede binanın teslim edilmemesi nedeniyle ve mevcut cephenin sökülerek yeniden yapılması için gerekli 5 aylık sürenin de dikkate alınması neticesinde binanın kiraya verilememesi sebebiyle yoksun kalınan yoksun kalınan —- temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte ödenmesini iddia ve talep etmektedir. Talep edilen kira alacağının niteliğinin gecikme tazminatı niteliğinde olduğu ve talep edilebileceği; ancak dosyaya ibraz edilen emsal kira bedeli listeleri ile kira sözleşmelerinin değerlendirilmesi neticesinde yapılan hesaplama neticesinde taşınmazın. bağımsız bölümlerinin —- kiraya verilememesinden kaynaklı — AYLIK kira bedellerinin ayrı ayrı belirlenmiş olmakla; Dava konusu taşınmaz olan ——- tarihinden geriye doğru (15+5) 20 aylık alınabilecek toplam kira bedeli——- (birmilyonikiyüzkırküçbinsekizyüzkırklira) olarak hesaplanmıştır….” şeklinde görüş belirtmiştir.
Taraflar arasında 19.01.2017 tarihli eser sözleşmesi bulunmakta olup sözleşmenin 6. Maddesi gereği taşeron olan davalının 1. Sınıf işçilik uygulayacağı, uygulama projesini ve modelleme çalışmalarını yapmak ve onaylatmak ,—- birim fiyatlarla yapıp eksiksiz ve çalışır vaziyette davacıya eseri teslim etmesi gerektiği, kesin kabul yapılıncaya kadar sistemde oluşabilecek kullanım hatası dışındaki arızalardan davalının sorumlu olduğu, kesin hesabın imalat ölçüleri yerinde kontrolle belirleneceği belirtilmiştir. Keza sözleşmenin 6.10. Maddesi gereği davalının yükümlülüklerinden biri de “iş bu sözleşmenin konusunu oluşturan ürünleri teknik vasıflara uygun süresi içinde montajını yapmak” tır.
İşin başlama ve teslim süresi sözleşmenin 7. Maddesinde düzenlenmiş olup buna göre işe başlama tarihi 23.01.2017 teslim tarihi ise 23.04.2017’dir.
Sözleşmenin 10. Maddesinde sözleşmede hüküm bulunmayan haller için Borçlar kanununun eser sözleşmelerine ait hükümlerinin uygulanacağı karşılıklı olarak kararlaştırılmıştır.
İş verenin sorumlulukları da sözleşmenin 5. Maddesinde düzenlenmiştir.
Davacı yan dava dilekçesinde ve safahattaki tüm dilekçelerinde teslim zamanının üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen teslimin yapılmadığını, işin ayıplıve eksik ifa edildiğini iddia etmiş davalı ise —- teslim ettiğini, kaldı ki ayıp iddiasının zamanaşımına uğradığını ileri sürmüştür.
Eser sözleşmesinin tanımı TBK 470 . Maddede yapılmış olup bu tanıma göre eser sözleşmesi yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Eser sözleşmelerinde tarafların edimleri birbirlerinin karşılığını oluşturmakta olduğundan eser sözleşmeleri tam iki tarafa borç yükleyen ani edimli bir sözleşmedir. Eser sözleşmeleri sıfırdan yeni bir eser meydana getirilmesine ilişkin olabileceği gibi mevcut bir eserin yapılacak değişiklik ve ilaveler ile farklı bir hale getirilmesine ilişkin de olabilir.
Eser sözleşemesi kurulması ile birlikte yüklenici öncelikle eseri meydana getirme, imal etme borcu altına girmektedir. Meydana getirilecek eserin de sözleşme ve eklerine, fen ve tekniğe, sahibinin ondan beklediği amaca ve uyulması zorunlu yasal düzenleme varsa mevzuata uygun olmalıdır. Aksi halde yüklenici eseri sözleşemeye uygun olarak meydana getirmememiş olur ve sözleşmedeki bedele hak kazanamaz. Özen borcunun gereği olarak yüklenici eseri sözleşme ve ekleri, fen ve tekniği ve iş sahibinin beklediği amaca uygun olarak teslim etmek zorundadır. Eserin süresinde bitirilmemesi, ayıplı ve eksik ifa edilmesi, garanti süresi içinde ayıpların giderilmemesi özen borcuna aykırı davranışlardır.
Eser sözleşmelerinde teslim yüklenicinin tamamlamış olduğu eseri sözleşmeyi ifa etmek niyeti ile iş sahibinin fiili hakimiyetine geçirmesi olarak tanımlanmaktadır. Teslim borcu taşınırlarda tamamlanan eserin iş sahibinin doğrudan doğruya zilyetliğine terk edilmesi yada onun fiilen kullanımına engel olan durumların ortadan kaldırılması sureti ile yerine getirilir. Teslimin yapıldığı hukuki bir işlem olmayıp maddi vakıa olduğundan teslimin yapıldığı ve bedele hak kazanıldığını kural olarak yüklencii ispat etmelidir. Teslim maddi vakıa olduğundan her türlü delil ile ispatlanabilir.(—r sözleşmelerinde ayıp sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca göre eserde olması gereken bazı niteliklerin bulunmaması yada olmaması gereken bazı niteliklerin bulunması yada olmaması gereken bazı bozukların bulunması şeklinde tanımlanmaktadır.—-
Yüklenicinin ayıp nedeni ile sorumlu tutulabilmesi için aşağıdaki koşulların gerçekleşmesi gerekmektedir;
-Eserin teslim edilmiş olması,
-Teslim edilen eserin ayıplı olması,
-Ayıbın iş sahibinden kaynaklanmamış olması,
-Muayene ve ihbar yükümlülüğü,
-Eserin açık yada zımnen kabul edilmemiş olmasıdır.
Tamamlanmamış ve iş sahibine teslim edilmemiş eserle ilgili olarak yüklenciinin ayıba karşı sorumluluğu doğmaz. Açık ayıp eserin tesliminden sonra makul süre içerisinde yapılan kontrol ve muayene sonucu görülüp teslim edilebilecek ayıplardır. Gizli ayıplar ise basit bir kontrol ve muayene ile ortaya çıkmayıp kulanılmaya başlanmasından sonra ortaya çıkan ayıplardır.
Ayıbın iş sahibinden kaynaklanması, onun verdiği talimat veya iş sahibine yüklenebilecek bir nedenden doğmuş olması halinde iş sahibi ayıptan doğan seçimlik haklarını kullanamaz.—- Sayılı ilamı)
Ayıbın iş sahibinin verdiği talimatın uygulanması sonucu ortaya çıkması halinde iş sahibi kusurlu olur ise de yüklenicinin ayıp nedeni ile sorumluluktan kurtulabilmesi için talimatı doğru olmadığı ve yerine getirilmesi halinde eseri ayıplı yapılacağı konusunda iş sahibini açıkça vve sonucunu açıklayarak uyarmış olması ve bunu kanıtlamış olması gerekir——- yükümlülüğü iş sahibine aittir. —–
Eserdeki ayıplar yüklenici tarafından giderilmiyor ve iş sahibi tarafından giderilecek ise iş sahibi ayıpların varlığına ilişkin delil tespiti yaptırmalıdır. Delil tespiti yaptırmaksızın ayıpları giderdiği taktirde ileride ayıpların varlığı ve niteliğini ispatlaması mümkün olmayabilecektir. Eser sözleşmesi imzalandıktan sonra yapılan işlerin yüklenici tarafından yapıldığı karine olarak kabul edilir. Ancak bu karinenin aksi savunulup ispat edilebilir. ( Bz.— Sayılı ilamı ) ——— sözleşmelerinde eksik işlerin varlığının iş sahibi, giderildiğini ise yüklencii ispat etmelidir. —– Eser sözleşmelerinde kural olarak sözleşme feshedilmediği veya yükleniciye işten el çektirildiği kanıtlanmadığı sürece —– yüklenici tarafından yapıldığı kabul edilir.—-ilamında “…. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.Eser sözleşmesi nedeniyle kira kaybı alacağı (gecikme tazminatı), kural olarak, sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihi ile eserin fiilen teslim edildiği süre için istenebilir. Sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, kira kaybı da râyiç bedel üzerinden mahkemece tespit edilir.” belirtmiştir. ,
—. Sayılı ilamında “…Bundan ayrı davada kira kaybı talep edilmiş, mahkemece bu talebin de kabulüne karar verilmiştir. Kira kaybı müspet zarar kapsamında olup, fesih halinde bu tür zarar talep edilemez. Mahkemece bu talebinde reddi gerekirken aksi yönde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı bulunmuş kararın bozulması gerekmiştir. ” belirtmiştir.
Davalı yanca her ne kadar zamanaşımı definde bulunulmuş ise de TBK’nın 478. Maddesi gereği yüklenicinin ayıplı eser meydana getirmesi nedeni ile bu sebeple açılacak davalar teslim tarihinden başlayarak taşınmaz yapı dışındaki eserlerde iki yılın, taşınmaz yapılarda ise beş yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrar. Dava 2018 yılında açılmış olup uyuşmazlık da taşınmaz yapı için kararlaştırılan eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle dava zamanaşımına uğramamıştır. Bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Davalı her ne kadar 2017 yılının ağustos ayında söz konusu eseri ayıpsız şekilde teslim ettiğini iddia etmiş ise de işi ayıpsız şekilde teslim ettiğine dair somut bir delil ibraz etmemiştir. Davalı vekilince karar celsesinden evvel uzman mütalaası ibraz edilmiştir. Davalı aynca alınan uzman mütalaasına dayanılarak davacının banka kanalı ile —- tarihinde göndermiş—– teslimin ispatı olduğunu ileri sürmüş ise de iddianın kabulü mümkün olmayıp davalının işi sözleşmede belirtilen süre içerisinde teslim ettiğini ispat külfeti altındadır. Sözleşmenin 6.3. Maddesi gereği davalı eseri sözleşme eki proje ve detaylarına uygun şekilde ifa etmekle, 6.6. Maddesi gereği eseri eksiksiz ve çalışır vaziyette teslim etmekle, 6.10. Maddesi gereği eseri teknik vasıflara uygun olarak montajını yapmakla yükümlüdür. Denetime uygun bulunan bilirkişi heyeti raporu yukarıda alıntılanmıştır. Meydana getirilen eserin ayıplı ifa edildiği, söz konusu ayıpların gizli ayıp vasfında olduğu tespit edilmiştir. Sözleşmede kesin kabul ve kesin hesaba ilişkin hükümler bulunmasına rağmen davalı yanca söz konusu eserin kabulünün yapıldığına dair delil ibraz edilmemiştir. Bu hususta ispat külfeti davalı üzerindedir.Her ne kadar karar celsesinden evvel davalı yanca ibraz edilen dilekçede teslim hususunda tanık dinletilmek istenmiş ise de davalının cevap dilekçesinin süresinde olmadığı, yasal sürede cevap dilekçesi vermeyen kimsenin tanık da dinletemeyeceği anlaşılmış bu talep red edilmiştir.
Eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşamzlıklarda eksik işler bedeli teslim anında ihtirazi kayıt ileri sürülmesine gerek olmaksızın zamanaşımı süresince her zaman talep edilebilir.
Müspet zarar sözleşme sebebiyle —– girmesi gereken paranın, girmemesi sebebiyle meydana gelen zarardır. Bu niteliği gereği müspet zarar daima ileriye dönük olup, bir beklenti kaybıdır. Kısaca, akdin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarardır. Örneğin, kira geliri kaybı, geciken ifa sebebiyle ifaya bağlı ceza (B.K.158/ll.md.), seçimlik ceza (B.K.158/I.md.), eksik işler bedeli, kâr kaybı müspet zarar kapsamındaki alacakları oluşturmaktadır.—–
Tüm dosya kapsamı,——- yapılan ——- yüksek mahkeme kararları, ——– görüşler bir bütün olarak değerlendirildiğinde taraflar arasında imzalanmış olan eser sözleşmesi gereği davalının eseri zamanında tamamlayıp davacıya teslim edemediği, aksine meydana getirdiği eserin ayıplı olduğu, sözleşmenin halen ayakta olduğu, davacının müspet zarar kapsamında kalan kira kaybı alacağı talep etmekte haklı olduğu, keza meydana getirilen eserin ayıplı olması nedeni ile davacının söz konusu eserdeki eksik ve ayıplı işlerin düzeltilebilmesi için gerekli tadilat , malzeme ve işçilik bedelleri olmak üzere —— kadar zararı olduğu, keza davacının talep edebileceği —–kira bedeli alacağının —- olduğu tespit edilmiştir. Davacı her ne kadar talep arttırım dilekçesinde—-bulunmuş ise de harcı —- göre yapmış, kdv için harç yatırmamıştır. Tüm dosya kapsamı ve denetime el verişli bulunan bilirkişi raporu birlikte değerlendirilmiş davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜK ÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
A—–kira kaybı alacağının—– Tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
B—–alacağın ——-Tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 124.764,12 TL nispi harçtan peşin alınan 1.707,75 TL ile 29.483,28 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye kalan 93.573,09 TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 1.707,75 TL nispi harç, 29.483,28 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 31.226,93 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 8.300,00 TL bilirkişi ücreti, 384,90 TL keşif harcı, 250,00 TL keşif araç ücreti ve 569,90 TL posta gideri olmak üzere toplam 9.504,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf yargılamada kendisini vekil marifetiyle temsil ettirmiş olmakla — gereği 96.701,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
6-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde HMK 333. maddesi gereği artan gider avansının yatıran taraflara İADESİNE,
7-Davacı tarafından fazla yatırılan 384,90 TL keşif harcının davacıya iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.